'Copluyorum ama sor niye ?'

İş bilmezlikleri
Yorumlardan çoğu farklı illerdeki Çevik Kuvvet polislerinden. Bir Çevik Kuvvet polisi 'orantısız gücün' nedenini şöyle anlatıyor: 'Memurlar değil amirlerin gereksiz tedbirleri, iş bilmezlikleri, yetersizlikleri ve panikleri. Eski bir Çevik Kuvvetçi olarak düşüncelerimi şu şekilde açıklayabilirim. Haber alınan olaylara ilişkin saatler önce görev yerlerine gidiyoruz. Uzun bir bekleyiş süreci başlıyor. Bu bekleyişin yarattığı stres ve sebep olanlara kin duyma ön plana çıkmaktadır. Aynı zamanda temel ihtiyaçlardan yoksunluk, amirlerin çeşitli baskısal sözleri (düzgün durun, sigara içmeyin, dağılmayın, yemeyin, içmeyin vs) stresin tuzu biberi oluyor. Bu baskılar altında olan bir topluluğun önünü açıp 'dağıtın' emri verildiğinde neler olduğunu görebiliyoruz.'

Sürgün yeri
Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nün sürgün yeri olarak görülmesinin dayak atmaya teşvik ettiğini savunan bir memur ise şu yorumu yapmış: 'Çevik Kuvvet sürgün yeri olarak kaldığı sürece bu böyle devam eder. İşte can alıcı ve sorunun kaynağı cümle bu, sürün çeviğe gitsin kerata.'

Saatler önce götürülürler
Görev şartlarının ağırlığının 'copa' teşvik ettiğine dair bir başka yorum da şöyle: 'Çeviğin kontrolden çıkmasının nedenlerinden biri de üzerindeki psikolojik baskı. Bizi Ankara'da 10 kişilik bir eylemde saatler önceden eylemin olacağı yere götürürler, oraya giderken de ne komiserler, ne tim amirleri personele görevin mahiyeti ile ilgili haber vermezler. Gittiğimizde bir de bakarız 10 kişi 6 bayan 4 erkek. Polis sayısına bakıldığında en az 30 sivil,100'e yakın resmi polis.'

Göstericilerin işine geliyor
Göstericilerin durumunu da gözlemleyen polisler, eylemcilerin iyi niyetli olmadığını düşünüyor. Bir polis memuru 'Göstericilere 'lütfen dağılın' deseler dağılmazlar. Onun için diğer şık olan cop seçeneği otomatik olarak devreye giriyor. Coplanmak aslında göstericilerin işine geliyor. Neden mi? Coplanınca basın daha çok ilgi gösteriyor. Bu da gösterinin amacına ulaşmasını sağlıyor. Reklamı bol oluyor. Bedava reklam. Bunun için coplanmak göstericiler için bulunmaz bir nimettir' görüşünü paylaşmış.

Bizim de yığınla sorunumuz var

İşte diğer polislerin de 'copa' ilişkin görüşleri:

- Şu Çevik'ten bi kurtulayım. Mesleğimin 10'da 2'si Çevik Kuvvet'te geçti.
Ben coplamayım da kim coplasın...

- Biz polislerin de yığınla sorunları var, çözebiliyor muyuz? Yıllardır konuşuruz, kendi çapımızda ilgililere ulaşmaya derdimizi anlatmaya çalışırız ancak sonuç: Bizim de protesto, iş bırakma gibi sendikal haklarımız olsa, bizi yönetenler, siyasiler bu kadar vurdumduymaz ve ilgisiz kalabilirler mi?

- Polis coplamaz. Kanun zor kullan demiştir. Polis copunu kullanırken yaptığı şey zor kullanmaktır, kanunu uygulamaktır. Kanuna aykırı bir durum varken elinde veya belinde cop taşıyan polis oraya gelmişse kanunu çiğneyenler de kanunu ihlal etmekte ısrar ediyorsa zor kullanılmayı (coplanmayı) da göze almış veya kabullenmiş demektir. Yani uyarılara rağmen kanunu çiğnemek zor kullanılmaktır.
- Bir kibrit çöpü bir ormanı yakabilir ve ayakla ezilip söndürülmesi gerekir.

Dünya kadınlar gününü kutlayacaklarmış
- Polis kendi halinde yolda yürüyen adamı coplamıyor arkadaşlar. Dikkatinizi çekerim. Derler ya ''Hırsızın hiç mi suçu yok'' diye. Kız çocuklarını okutmazlar, eşlerini döverler, kardeşlerini başlık parası karşılığı yaşlı yaşlı amcalara verirler neymiş de dünya kadınlar gününü kutlayacaklarmış. Bu ne perhis bu ne lahana turşusu. Haksız mıyım?

Çişe gitme sigara içme
Amirlerinin kendilerine robot gibi davrandığını belirten başka bir polis memuru şu görüşü dile getirmiş: 'Üstlerimizin bizi bir ilkokul çocuğu gibi görüp 'onu yapma, bunu etme, çişe gitme, sigara içme, kendi aranda konuşma, telefonu kapat' gibi söylemleri hele bir de en alt devreysen Çevik'te komple kafayı çizersiniz. Çünkü Çevik'te üst devre kendini 10 yıllık memur sanır ve o da alttakini ezer. Tüm bunlar bir arada olunca Çevik Kuvvet personeli bazen bir robot gibi hareket eder ve robot da arıza çıkınca kontrolden çıkar.'