Tarih: 01.01.0001 00:00 5824

Koç'un çiftliği de besiden çekiliyor

Banvit'ten sonra Koç Holding'in çiftliği Harranova da besicilikten çekilme kararı aldığını açıkladı. Çiftlik kesilenin yerine yeni hayvan almayacak

Koç
Dünya Gazetesi'nden Ali Ekber YILDIRIM'ın haberine göre, besicilikte Yaprak Dökümü yaşanıyor. Türkiye'nin en büyük besi işletmesi Banvit'ten sonra Koç Grubu'nun Harranova Besi İşletmesi de mevcut hayvanlarını sattıktan sonra sektörden çekilmeye karar verdi.
Yıllık 13 bin 250 büyükbaş kapasiteli Harranova işletmesinde halen 8 bin baş hayvan beside. Bu hayvanlar besi süresini tamamlayıp kesildikten sonra yerine yeni hayvan alınmayacak. 'Besicilik bitti' diyen Harranova AŞ Besi İşletmesi Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Güçlü Toker, konuya ilişkin olarak DÜNYA'ya şu bilgileri verdi: 'Banvit gibi biz de çiftliğimize yeni besi hayvanı almıyoruz, alamıyoruz.
>> BANVİT ET ÜRETİMİNİ DURDURDU
Çünkü, bugünkü ithalat politikasıyla besi hayvanı almak demek yüzde 30-50 zarar etmek demek. Piyasada ithal karkas etin kilosu 10-12 liradan satılırken bizim besicilik yapmamız olanaksız. İthal edilen besi hayvanının canlı olarak kilosu 7.5-8 liradan alınsa bile besi sonrası 10-11 liraya mal edilemiyor. En az 13-14 liraya geliyor. İthal karkas etin kilosu 10- 12 liradan satıldığına göre besicilikten para kazanmak mümkün mü? İster yerli besi hayvanı alın, isterse ithal alın, maliyetiniz karkas etin üstünde kalıyor. Bir de risk alarak bu hayvanları besliyorsunuz. Besi yapanlar piyasa koşullarına göre yüzde 30 ile yüzde 50 oranında zarar ediyor. Hiç kimse zararına bu işi yapmaz. Bu nedenle uygulanan ithalat politikası ile besicilik bitti.'
KREDİYLE YATIRIM YAPAN ZARAR EDECEK
Besiciliğin yapılamaz hale geldiği bir dönemde sıfır faizli kredi vermenin de anlamı olmadığını vurgulayan Toker, önlem alınmazsa krediyle yatırım yapanların büyük zarara uğrayacağını söyledi. Hayvancılığa verilen sıfır faizli kredinin 3 milyar liraya ulaştığını hatırlatan Güçlü Toker, 'Bu şartlarda kredi vererekyatırım yaptırmak ne kadar mantıklı? Yatırım maliyetini bir yana bırakalım. Yeni yatırım yapanlar para verip hayvan alacak.
Aldığı hayvanı besleyecek ve piyasada satacak. Bundan zarar ederse geri ödemesini nasıl yapacak? Yeni hayvan nasıl alacak? Hesap ortada. Piyasada 10 liradan et satılırken besicilik yaparak para kazanmak mümkün değil. Kredi alanları uyarmak gerekir. Bu işten para kazanmanız mümkün değil. Bizim gibi büyük işletmeler sürdüremezken küçük işletmelerin besicilik yapması mümkün değil' diye konuştu.
Sütçüler de olumsuz etkilenecek Besicilikte yaşanan sıkıntıların süt, tavuk ve yem sektörünü de doğrudan etkileyeceğini anlatan Güçlü Toker, 'Süt hayvancılığı yapanların gelirinin ortalama yüzde 15'i buzağı satışından geliyor. Besiciler bu işi bırakırsa buzağı fiyatı düşer ve sütçülerin gelirinde ciddi azalma olur. Yem tüketimi azalacağı için yem sektörü etkilenir. Tavukçuluk sektörü de olumsuz etkilenir. Yerli üretimi bir yana bırakarak 10 liradan ithal et satarsanız tavuk etinin de fiyatı düşer ve sektör olumsuz etkilenir' görüşünü dile getirdi.
KAYHAN: 2011 ZOR GEÇECEK
Yakın zamanda Türkiye'nin ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistem Belgesi'ni alan ilk çiftlik olan Efeler Çiftliği'nin yöneticisi Söktaş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hilmi Kayhan, besi işletmelerinin havlu atması ile buzağı satış fiyatının düşeceğini belirterek DÜNYA'ya şu bilgileri verdi:
'Dünyada gıda ve yem fiyatlarında bir artış trendi var. Hammadde fiyatı artarken bir yandan da içerdeki koruma devam ediyor. Bu nedenle hammaddeyi iki misli fiyata alıyoruz. Yonca bulamıyoruz, soya üretimi yetersiz. Soya, mısır, arpa gibi temel hammaddeleri pahalıya alırken çiğ süt fiyatında bir artış yok. Buzağı satışından da kayıplarımız olursa, ki bu şartlarda öyle olacağı görünüyor, süt sektörü de bu gelişmelerden olumsuz etkilenecektir. Ben 2011'i bu anlamda hiç iyi görmüyorum. Zor günler bizi bekliyor.'
BESİ YAPANA MADALYA VERMELİ
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi ve Etçiler AŞ Yönetim Kurulu Başkan YardımcısıBülent Arman, piyasadaki gelişmeleri önceden görerek 1.5 seneden beri besi hayvanı almadıklarını belirtti. Arman, 'Bugünkü şartlarda işletmesine besi hayvanı alanlara madalya takmak lazım. Herkes ithal et kullanıyor. Bugün hayvan kesen yer bulunamıyor. Şubatta besi hayvanları kesime gelecek ama kimse almak ve kesmek istemiyor. Böyle bir durum hiç yaşanmamıştı.
Elinde az da olsa besi hayvanı olanlar zararına da olsa kesecek. Çünkü kesime gelmiş bir hayvanı elde tutmak zarar. Yerine yenisi konulamayacak. Asıl tehlike budur. Bu nedenle biz İzmir Ticaret Borsası olarak önerdik. Ette gümrük vergisi artırılarak yerli üretimin sürdürülebilir kılınması gerekiyor. Yerli et ile ithal et arasında 4-5 lira fark olursa besicilik yapılamaz' diye konuştu. 

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.