Kütahya Valisi: Tehlike yok!

Kütahya Vali Yardımcısı Cengiz Horozoğlu, TMMOB Çevre Mühendisleri Odasının, gümüş üretilip işlenen tesisten çevredeki bir köyün içme suyuna siyanür karıştığı iddiasına ilişkin, ''Bırakın Köprüören'i, atık barajına daha yakın köylerde dahi sular temiz olduğuna göre, böyle bir tehlikenin bulunmadığını açık ve seçik söyleyebilirim'' dedi.

Siyanürlü atık su barajında 10 gün önce meydana gelen set çökmesinin ardından oluşturulan Takip ve İzleme Komitesinin denetiminden de sorumlu olan Horozoğlu, Çevre Mühendisleri Odasının, ''Kazanın 5'inci gününde siyanür sızıntısının 4,5 kilometre ötedeki Köprüören köyünün su kaynaklarına ulaştığı'' iddiasına ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kazanın, baraj sınırları dışında değil içinde yaşandığına dikkati çeken Horozoğlu, sadece bu kazadan sonra değil kazadan önce de en azından siyanürlü havuza yakın yerleşim birimlerindeki içme sularının İl Sağlık Müdürlüğünce tahlil edildiğini bildirdi.

Özellikle kaza yaşandıktan sonra sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez bölgedeki içme ve kullanma sularının tahlillerini yaptırdıklarını belirten Horozoğlu, şöyle konuştu:

''Kazadan sonra meydana gelen krizin yönetimini üstlenen bir yönetici olarak, özellikle bu tahlil neticelerini alıp her gün inceliyorum. Bu konuyla ilgili bölgedeki köylerin muhtarlarına ve halka bilgi veriyorum. Çevre Mühendisleri Odası nereden numune almıştır, analizi kim yapmıştır, nasıl bir netice almıştır? Bunları bilmem mümkün değil. Ancak biz her gün sabah akşam aldığımız numunelere göre, oradaki suların tahlil durumunu inceletiyoruz. Bu doğrultuda halkı ikaz etmek durumundayız. Oradaki içme ve kullanma sularıyla ilgili Çevre Mühendisleri Odasının tahlil neticesi bizim analizlerde de çıksaydı, oradaki suların içimi ve kullanımını yasaklamamız gerekirdi. Bunu yapmadığımıza göre, kendi analizlerimize güveniyoruz. Çevrede bırakın Köprüören'i, bu köyden atık barajına daha yakın olan Gümüş, Kızılcakaya gibi köylerde dahi sular temiz olduğuna göre, böyle bir tehlikenin olmadığını açık ve seçik olarak söyleyebilirim.''

-''EN UFAK TEHLİKEDE HALKI SANİYE GEÇİRMEDEN İKAZ EDERİZ''-

Resmi laboratuvarlarda yaptırdıkları analizlere güvendiklerini ifade eden Horozoğlu, ''Odanın suyu ne şekilde alıp analizi nasıl yaptırdığını bilemeyiz. Nihayetinde buradan pet şişeye suyu doldurmuşlardır, sallaya sallaya Ankara'ya götürmüşlerdir, 5 gün sonra analizi yapmışlardır. Biz burada devlet olarak analizleri her gün sabah akşam yapıyoruz. Oradaki vatandaşlar ne benim ne de devletin düşmanı değil, ben onlara siyanürlü su içirmem. Herkes yorumunu buna göre yapsın'' dedi.

Horozoğlu, günde iki kez yaptırdıkları su analizlerinde en ufak tehlike tespit etmeleri halinde bir saniye geçirmeden bölge halkını uyarmak durumunda olduklarını kaydetti.

Kendilerinden bir ikaz ve ihtar gelmedikten sonra bölgedeki suların rahatlıkla içebileceğine işaret eden Horozoğlu, ''1987 yılından beri bu tesisler buradadır. O yıldan bugüne kadar bu tesis çevresine ne kadar tehlike saçıyorsa, o kazadan sonra da o kadar tehlike saçıyor demektir. Bu kazadan sonra olağanüstü bir durum hasıl olmamıştır, çevreye herhangi bir sızıntı yoktur'' diye konuştu.

Kaynak : haber7.com