Dekolteli gezinmeyen bütün kızlar evlenilecek kızdır!

„Amcan hiç çalışmadı ki, girdiği işlerden bir müddet sonra çıktı, işe gitmeyi sevmiyor, gezmek istiyor“ diyordu tesettürlü „Gurbetçi teyze“ bana. 1970’li yıllarda Almanya’ya işçi olarak gelmiş, yıllarca ağır işlerde çalışmıştı. Teyze artık çok hasta, çocuklarını evlendirdi ve ölüme hazırlanıyor. Aldığı emekli maaşıyla karı-koca kıt-kanaat geçiniyorlar. Kocasından sevgi sözcükleri duymayı bırakın, küfür etmezse güzel bir gün geçirmiş oluyordu. Bu teyze ömrü boyu hep çalıştı, kazandığı paraları kocası kumarda harcamasın diye sakladı. „Huysuz ve karakteri bozuk“ diyebileceğimiz kocasından „İzin almayı“ bırakın, kocasını evde bulabilirse şükür ediyordu. 1970’li-80’li yıllarda interneti bırakın, telefonları dahi yoktu. Kocasını nerede ve nasıl bulacaktı? Almanya’da çocuklarıyla yapayalnız kalmıştı, yardımına yetişen akrabaları da yoktu. Türkiye’ye izine gidebilmek hayal idi. Hangi parayla Türkiye’ye gidip, birkaç akrabasını ziyaret edebilecekti? Evde oturup, çocuklarıyla borç içinde rezil bir hayat yaşayacak değildi. Mesleği de yoktu. Kararını almıştı, sabah namazından sonra karanlıklarda temizlik işlerine gitmeye başlamıştı. Bazen yatsı namazından sonra eve döndüğü oluyordu. Kocası için hanımı evde oturmuş veya çalışmış, hiç fark etmiyordu zaten. Onun umurunda değildi. O hep gezmelerde ve kumardaydı. Kumar borcu olmazsa nefes alabiliyordu belki. Bazen aldatıyordu da. Gurbetçi teyze hem çalıştı, hem ev işlerini yaptı, hem çocuklarıyla ilgilendi-onları evlendirdi, hem para biriktirdi, hem de Türkiye’den ev aldı. Ama sadece temizlik işlerine giderek para kazandı! Temizlik işine gidenler bilirler, akşam eve geldiğinizde bütün kemikleriniz ağrır. Öyle 5 pencere, 6 kapı silmek, 2 dolabın içini düzenlemek gibi değildir „Temizlik işi!“. Sekiz saat boyunca hiç durmadan temizlik işi yapmaktır, arada 30 dakika teneffüs ile…İşi „Kaytarırsa“ hemen Alman iş-veren tarafından uyarılıyordu, yaptığı işler kontrol ediliyordu. Bunun haricinde gurbetçi teyze birçok ek işe giderek para biriktirebilmişti. Çocuklarını böylelikle evlendirebilmişti. Namazlarını da kıldı, oruçlarını da tuttu. Sonunda kocasıyla Hacca bile gitti! Kocasının „Keyfine“ kalsaydı, bütün aile fakir kalacak, hatta borçlu olacak ve halen evsiz olacaklardı! Bu teyzenin Allah katında „Kocasına itaat etmediği için günahkar“ olduğunu düşünemiyorum. Tam aksine, helâl para kazanarak sevaba girdiğini, çocuklarıyla ilgilenip, kocasının huysuzluklarına, tehditlerine, tembelliklerine sabır ettiği için „Cennetlik“ bir kadın olduğunu düşünüyorum. En doğrusunu Allah bilir.

Erkekler „Erkek gibi“ olamadıklarından, kadınlar mecburen „Erkekleşme“ mecburiyetinde kalıyorlar. Sorun „Erkekleşen kadınlar“ değil, „(Kadınlaşan?) Tembel Erkeklerdir“. „Kadınlaşan erkek fazlalığı“ yüzünden, binlerce kadın „Erkekleşmek“ mecburiyetinde kalıyorlar. Etrafınıza bakının, üç kızınız olsaydı, hangi erkekleri „Damat olarak“ kendi ailenize uygun görürdünüz? Maalesef erkekler „Erkek gibi“ olamadıklarından, kızlar korkularından meslek ediniyorlar, üniversitede okuyorlar. Hatta evlendikleri erkekler işsiz kaldıklarından,  tembel olduklarından,  işe gitmek mecburiyetinde kalıyorlar. Bunları neden duymuyorsunuz? Çünkü kadınlar bu durumlarından utanç duyuyorlar ve her yerde anlatamıyorlar!MÜSLÜMAN TÜRK ERKEĞİ „GENELDE“ BÖYLE BÜYÜTÜLÜR!Erkek çocuktur, yorulmasın oynasın-büyüsün-gelişsin ablası! Ergenlik çağındadır, deliliği üstünde, rahat bırak! Askere gidecek -üzme! Üniversiteyi bitiriyor, evliliik hazırlığında -yorma! Evin erkeğidir -sorgulama! Şirketin başkanıdır -saygısızlık etme! Eeee, ne zaman kişiliğini geliştirecek, yaptığı yanlışları düzeltmeye çalışacak bu erkek?Eskilerde kız istemeye gidildiğinde oğlanı övmek için „İçkisi yok, kumarı yok“ derlermiş. Seviyeye bakar mısınız? Bir erkeğin „İçkisi yok, kumarı yok“ ise, tam „Evlenilecek erkek“ oluyor?! Bundan „Daha iyisi“ bulunamazmış sanki! Elbette içkisi ve kumarı olmayacak, yok bir de olsundu! Bir kız için „Uzun etek giyiyor, dekolteli gezinmiyor, çok hanım bir kız“ demek gibi bir şeydir bu söz! Türk erkeğinden ne kadar az şey bekleniliyor, geçmişe bile bakarak bunu tahmin edebilirsiniz! Bunlar mı „Evin reisi“ olacaklar?Alman erkekleri ve Alman kızları daha gerçekçi yetiştiriliyorlar, şımartılmıyorlar! Türklerin söylediklerine, internette yazdıklarına ve gözlemlerime göre Türk kızları ve Türk erkekleri çok şımartılıyorlar. (Almanlarda ve Türklerde „Alt sınıf“ diyebileceğimiz eğitimsiz-kültürsüz kesimi saymıyorum, „Orta halli aile“ diyebileceğimiz büyük kesimi kasdediyorum) Türk kızları el-bebek, gül-bebek yetiştiriliyor, evin prensesi oluyorlar. Türk erkekleri „Tosunum-oğluşum diye tembelleştiriliyorlar. Evlendiklerinde hayatın gerçek yüzüyle karşılaştıklarında krizlere giriyorlar! Alman erkekleri ve Alman kızları daha gerçekçi, daha disiplinli yetiştiriliyorlar. „Şımarık“ ve tembel olanlarına çok ender rastlarsınız. Almanlarda da boşanmalar var ama başka nedenlerden ötürü. (Olgun Türk erkekleri ve Türk kızları üzerlerine alınmasınlar, bu yazdıklarımla onları kastetmiyorum!)

SOKAKLARDA GEZİNEN, ÇEŞİTLİ KADINLARLA TANIŞMAYA VE FUTBOLA VAKİT BULABİLEN ERKEKLERİN KENDİLERİNİ EĞİTMEYE VAKİTLERİ YOKMUŞ!Bu „Bahane“ bir kısım iyi karakterli  ve çalışkan erkekler için geçerli olsa da, diğer kısım için geçersiz! Bunu inanarak yazan-söyleyen kişilerin hayatın gerçeklerini tam anlayamadıklarını düşünüyorum.İSLAM’DA KADIN HAKLARI VAR VE KADINLAR BU HAKLARI TALEP EDEBİLİRLER! BU „FEMİNİSTLİK“  DEĞİL, ALLAH’IN KADINA VERDİĞİ HAKTIR!Kur’ân’ı Kerim’in Nisa Suresi’nin 34. Ayeti hakkında İslam Alimleri’nin yorumları[1], Bakara Suresi 228.Ayeti[2] ele alınarak açıklanmış:1- Taberi: „Bazıları diyorlar ki: „Derecenin anlamı; miras ve cihad da Allah’ın erkekleri kadınlardan üstün tutmasıdır…“ Diğerleri diyorlar ki: „Dereceden maksat; otorite ve itaatır.“ Bir diğerleri de diyorlar ki: „Dereceden maksat; kadına karşı sorumluluğu, üstünlüğü ona hakkını eda etmesi, görevini yerine getirmesidir.“ Ibn Abbas da şöyle diyor: „Onun üzerinden bütün haklarımı almam ne güzeldir. Çünkü Allahu Teala şöyle buyuruyor: „Erkeklerin, kadınlar üzerindeki hakları bir derece fazladır.“ Ibn Abbas (…) „Derece’den maksadın; bazı görevlerinden dolayı erkeğin kadınını sıkıştırmamasını, hatalarını görmemezlikten gelmesini ve kadınına  karşı olan görevini eksizsiz yapmasıdır. (…) Kadınlara karşı iyi davranmaları için erkekler görevlendiriliyor.“(Yani İslam Alimlerine göre bu ayetin farklı açıklamaları var, sadece „Bir fikir“ yok! Z.Y.) 2- Gözetme (Kavvam/Takvim)  hakkı her iki çifte önemli iki sorumluluk yüklüyor: Evi idare etme sorumluluğu erkeğe aittir. Çocuklara bakma, onları terbiye etme ve evin işlerini yürütme sorumluluğu kadına aittir.(Aynen benim geçen hafta yazdığım yazıdaki gibi hem erkek, hem kadın evde yöneticidirler! Bunu İslam Alimleri böyle açıklamışlar! Z.Y.) 3- Ailedeki reislik despotlukla değil, şurayladır. Zira şura, müslümanın her işinde başvurduğu bir prensiptir. (…) „Erkekler kadınlar üzerinde yöneticidir“ ayetin tefsirinde „(…) Bunun anlamı, iradesi elinden alınmış, mecbur edilmiş başkan olmak değildir.“İslam Alimlerinin açıklamalarına burada son veriyorum.BİR: Aynı kitapta Resulallah’ın dahi Hazreti Hatice ile istişare ettiği örneği veriliyor. İKİ: Kadının kocasına her halukarda itaat etmek zorunda olmadığını İslam Alimlerinin kitaplarında okuyabilirsiniz.“Kocaya itaat etmeyeceksin de neden evleniyorsun” diye KADINA değil, “Madem hanımına ve çocuklarına sahip çıkmayacaktın, onları sefalet içinde süründürecektin, iş beğenmeyip-işsiz gezecektin, aldatacaktın, tehdit edecektin, şiddet kullanacaktın, neden evlendin” diye ERKEĞE sorulmalı!Bazı kadınlar belki zor hayat şartları yüzünden boşanamıyorlardır da!( Bu tür karakter özellikleri olmayan erkekler üzerlerine alınmasınlar!)ASLINDA MÜSLÜMAN TÜRK ERKEKLERİ İÇİN EVLİLİK OKULLARI AÇILMASI GEREKLİ!KUR’ÂN’I KERİM sadece „Normal durumlara” değil, sıkıntılı durumlara da çareler sunmuştur!” Bir-iki ayet ve hadisi gösterip, “Tüm çözümler budur” demenin yanlış olduğunu İslam Alimlerinin yazdıklarıyla göstermeye çalıştım. Diğer ayet ve hadisler gözardı edilemez!Kişiliğini geliştirmiş, bilinçli ve vicdanlı erkeklerin-kadınların zaten evlilik sorunları yok! SORUN, sorunlu erkek ve kadınlardadır!

Zehra YAVUZ / Almanya / Haber 7zyavuz@ymail.comhttp://twitter.com/zehrayavuz1 

[1]  Bu yazdıklarım kendi yorumlarım değildir! Kendi yorumum parantez içinde ve Z.Y. işaretli olanlarıdır! Kaynak:1- Tahrirü’l Mer’e, İslam Kadın Ansiklopedisi, Abdulhalim Ebu Şakka, 4. Cilt.

[2] „ (…),Erkeklerin, kadınları üzerinde (hakları) olduğu gibi, kadınların da erkekleri üzerinde maruf (hakları) vardır. Erkeklerin, kadınların üzerindeki (hakkı) bir derece daha üstündür. Ve Allah, Azîz'dir, Hakîm'dir.“ Bakara Suresi 228. Ayet.

Kaynak : haber7.com