Tarih: 18.05.2011 08:28

Mahlukat-ı garabet

Facebook Twitter Linked-in

Mahlukat-ı garabeti lügat anlamında inceleyecek olursak; mahluk halk edilen, yaratılan, yaratık demek. Garabet; garip olan demek. Yani mahlukat- garabet; garip yaratılan veya garip yaratık dememiz mümkün.

Peki garip yaratıklarla ne işimiz var? Eskiden filmlerde ve sirklerde ilgi ve dikkat çekmek için insanları veya hayvanları değişik makyajlarla garip şekillere sokarak izleyici çekmeye çalışırlardı.

Son yıllarda televizyon ve sokaklarda öyle insanlarla ve davranışlarla karşılaşıyorum ki sirklerdeki bu garip yaratıklar aklıma geliyor hemen.

İsim vermeme gerek yok bazı televizyon programlarında insancıkları çıkararak akla hayale gelmeyecek zavallılıklarla, görünüşte komik ama özünde zavallı ve acınacak hallere düşürenlere önce kızıyorum, sonrasında bakıyorum ki izleyen de, izlenen de izletenden memnun, sana ne diyorum.

Sonrasında; dünyayı yönetenlerin biz insanların düşünmemesi için bu tür program ve davranış modelleriyle zaten azıcık kalmış olan beynimizi tamamıyla bitiriyorlar.

Eskiden kadın ve erkek köleleri aleni ortamlarda bedenlerini ve hünerlerini göstererek satarlarmış. Şimdi ise televizyonlarda veya internette olmadık garipliklerle ve şaklabanlıklarla kendilerini pazarlıyorlar.

Onlara da kızamıyorum, talep bu yönde.

Yediğimiz yemeği, giydiğimiz elbiseyi hatta özel yaşantımızı televizyonlarda ve internette umuma açık hale getirirsek dejenere olmamız sizce de kaçınılmaz acı son değil mi?

Medya maymunu tabirini duymuşsunuzdur. Şeklen normal bir insana benzeyen yaratıkların kamerayı görünce abuk sabuk normal insana yakışmayan ama dikkat çekmek için saçma sapan davranan kişilere ekran maymunu denir denmesine ya zavallı maymunlar bize dava açarsa “bizim ne maymunluğumuzu gördünüz veya biz böyle miyiz” diye ne cevap veririz.

“Bütün bunlardan sana ne?” diyebilirsiniz. Ama ben kelimeler içinde en çok normal kelimesini severim. Gün içinde normal davranıp, normal yaşayan bir insanın sorun yaşaması o kadar zor ki.

Ben de trafiğe çıktığımda bir sürü mahlukat-ı garabetle karşılaşıyorum. Ama aramızdaki farkı bildiğim için onlara uymayıp kaçıyorum.

Gün içinde dolaylı veya dolaysız bir sürü mahlukat-ı garabet denk geliyor. Hem şaşarak, hem acıyarak bunlardan uzak durmaya çalışıyorum.

Çünkü onlarla muhatap olmak çamura taş atmak veya çamurla kavgaya etmeye benzer. Onlara bir şey olmaz ama olan size olur. Ve o çamuru çıkartmak da çok zordur.

Tek güzel yönü ise onlara benzememenin mutluluğudur.

Abartıyor da olabilirim. Ona siz karar verin. Televizyon seyrederken, internette, günlük yaşantınızda yukarda yazdığım gibi; bir çok mahlukat-ı garabet görmüyor musunuz?

Normallikler sizinle olsun…

Orhan Çınar / Haber 7orhancinar01@gmail.com

Kaynak : haber7.com




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —