UEFA Kupasını kazandırdığı 17 Mayıs 2000 tarihinden tam 11 yıl sonra yeniden kendisi ile prensipte anlaşılan Fatih Terim’in Florya’daki ömrü ne kadar olur dersiniz...
Fatih Terim, kariyer planma teknikleri açısından oldukça basit bir kuralı ihmal etmek üzere...
Bir bakıma, göz göre göre yeni bir yanlışa daha imza atma ve kariyerindeki başarıları unutturacak adım atmaya yeltenmek diyebiliriz bu duruma.
Yeni diyorum çünkü, aynı hatayı daha önce de yapmıştı.
Hatta 9 sene önce benzer bir hatayı yapmadan önce de kendisini uyaran böyle bir yazımız olmuştu. Gururla girdiği kapıdan hüzünle çıkması için sadece 27 haftanın geçmesi yetmişti.
Şimdi önce kısa bir hatırlatma yapalım, ardından Terim’in yapmak üzere olduğu yeni hatanın “kariyer teknikleri” açısından ne gibi sorunlara gebe olabileceğini açık yüreklilikle izah edelim...
İlk defa 1996-97 sezonunda Sarı-Kırmızılıların başına geçen Terim, takıma 4 yıl üst üste şampiyonluk yaşattıktan sonra 2000 yılında UEFA Kupası’nı da kazandırdı.
Ardından geride çok da olumlu etkiler bırakmayan Fiorentina ve Milan maceraları yaşadı. Milan’ın ardından Avrupa’da yeni bir kulüp daha bulur diye düşünülürken, bir müddet boş kaldıktan sonra 2002 yılında yeniden Galatasaray’ın başına geçti.
İşte bu geçiş tarihi bir hataydı...
Kariyer planlamalarının altın kurallarından biri şudur: Elde ettiğiniz başarılarla önemli izler bıraktığınız bir kuruma asla aynı pozisyonda geriye dönmemelisiniz. Daha üst veya farklı pozisyonlarla aynı kuruma dönebilirsiniz. Ama aynı pozisyondaki göreve yeniden geri döner ve önceki başarılarınızdan daha yüksek sonuçlar elde edemezseniz, daha önce aynı pozisyonda elde ettiğiniz başarıları da gölgelersiniz.
Nitekim o yıl Fatih Terim’li Cimbom ligi ikinci sırada tamamladı. Üstelik, bir sonraki sezon Sarı-Kırmızılılar için tam bir hayal kırıklığı oldu. Ligin 27 haftasında görevi bırakmak zorunda kaldı.
2005-09 yılları arasında Milli Takım’da görev yapan Terim, 11 Ekim 2009’dan bu yana takım çalıştırmıyordu. Kısacası Fatih Terim hem ikinci Galatasaray döneminde, hem de Milli Takım’da bekleneni pek de gerçekleştiremedi.
G. Saray’a yeni başkan seçilen Ünal Aysal, göreve gelir gelmez Fatih Terim’in kapısını çaldı ve kendisine resmi teklifi yaptı. Medyada yer alan haberlere göre, prensipte anlaştıkları ifade ediliyor. Tecrübeli hocanın nihai kararını vermek için birkaç gün düşünmek istediği de gelen haberler arasında.
Yeni Sarı-Kırmızılı yönetimin kendisine teklifte bulunurken, “Seni takımın başında, futbolun patronu olarak görmek istiyoruz. Florya’yı ancak sen eski haline getirirsin” dediği ifade ediliyor.
Üçüncü dönem...
Şimdi gelelim Fatih Terim’in başarılı olma ihtimalinin neden düşük olduğuna...
G. Saray bu sezon tarihinin en hezimetli dönemini geçirdi ve taraftarlar çok incindi. Üstelik kulübe yeni kazandırılan Arena Stadyumu’nda beklenen başarının bir türlü gelmemesi yarayı daha da derinleştirdi. Mahkeme kapılarına düşen kulüp, diğer takım taraftarları açısından dalga konusu oldu.
Bu nedenle G. Saray taraftarları bu sezon başarıya oldukça aç ve kırılan gururları nedeniyle sabır sınırları da oldukça düşük vaziyette. Anonsla aranan acil kan gibi, çok da gecikmeden zaferlere ihtiyaçları var.
Fatih Terim’e, “Florya’yı ancak sen eski haline getirirsin” diyenler, eğer ligin başlaması ile birlikte taraftarları tatmin edecek bir sonuç gelmezse, kendisini göreve getirenler kesinlikle Fatih Terim’in arkasında duramazlar.
Fatih Terim’le çalışılması durumunda en ufak olumsuzlukta hafızalarda canlanacak olan konu Terim’in takımı 4 yıl üst üste şampiyon yapmış olması değil, ikinci kez göreve geldiğinde sezonu bile tamamlayamadan çekip gitmesi olacaktır.
Kaldı ki, yeni yönetimin de kulüp üyelerine ve taraftara kesin taahhütleri var. Fatih Terim takımda sistem oturtuncaya kadar beklemeye kimsenin sabrı yok. Kaldı ki giderek yaşını başını alan Fatih Terim’in geçen 2 sene zarfında ayağına kaç defa top değdiği de şüpheli.
G. Saray yönetimi farklı bir teknik direktörle anlaşmış olsa, olası F. Bahçe yenilgisinde “hele bekleyip görelim, bunun bir de ikinci maçı var” şeklinde bir opsiyon verme durumu olabilecekken, Fatih Terim’li G. Saray Fenerbahçe’nin gerisine düştüğünde, bu sezon bir Fenerbahçe maçı öncesi getirilip yine bir Fenerbahçe maçı sonrası kovulan Hagi’nin durumundan daha kötü bir hale düşer.
Üstelik, Fatih Terim’in G. Saray’da göreve başlaması G. Saray futbol takımından daha çok Fenerbahçelileri tetikler ve motive eder. Kendisine güvenilen ve kariyeri tescilli yeni bir teknik direktör takımın başına getirildiğinde rakip takımlar açısından puan kaybı bir ölçüde tolore edilebilir olacakken, G. Saray’daki son görevinde ve ardından Mili Takım’ın başında bekleneni veremeyen Fatih Terim’e karşı maçlara asılmak ve kaybetmemek, rakipleri motive eden bir faktör olacaktır.
Üstelik, Fatih Terim bir ölçüde başarıya toktur. Bu doygunluğu takımı ateşlemede de gerekli performansı göstermesine engel olabilir. Kaldı ki lig veya UEFA şampiyonluğunu yeniden kazanması kendini tekrar etmekten başka anlam ifade etmez. Aykut Kocaman veya Ertuğrul Sağlam gibi başarıya aç olmaması, çıta sorunu yaşamasına neden olabilir.
İlginçtir, Fatih Terim’le prensipte anlaşıldığı haberlerinin hemen yanında dikkati çeken bir başka haber, Fenerbahçe taraftarlarının, adını sarı-lacivertli camiaya altın harflerle yazdıran kaptan Alex De Souza'nın heykelini yaptırmaya hazırlandığıydı.
2000 yılı ve öncesinde takıma kazandırdığı zaferler nedeniyle Fatih Terim’in heykeli kulübün bahçesine dikilmiş miydi bilemem... Eğer dikilmişse, elde edilmesi muhtemel başarısızlıklardan sonra taraftarın geçmişi bir çırpıda silip sadece Terim’in kendisini değil, heykelini de Florya’da tutmayacaklarına emin olabilirsiniz.
Sözün kısası şu: Hiçbir zaman aynı kurumda aynı pozisyondaki göreve dönmeyiniz. Önceden başarılı da olsanız, son imajınız ve sergilediğiniz son tablo, yapılan kıyaslama nedeniyle kesinlikle geçmişi de gölgeler.
Fatih Terim Arena’da uzun zamandır (başarıya) aç bekleşen aslanların önüne bir bakıma kendini atacak. Ben sonucun ne olacağını az çok tahmin ediyorum da, Fatih Terim’in bunu görmesi için yeşil zemine ayak basması gerekecek. Futbol açısından atıl geçen birkaç yıldan sonra alacağı astronomik ücret ise, kendisine emeklilik ikramiyesi gibi gelecek.
UEFA Kupasını kazandırdığı 17 Mayıs 2000 tarihinden tam 11 yıl sonra, 17 Mayıs 2011'de yeniden büyük başarılara imza atması için kendisi ile prensipte anlaşılan Fatih Terim’in Florya’daki ömrü ne kadar sürer dersiniz...
Umut var mı?
Prof. Dr. Osman Özsoy – Haber 7www.osmanozsoy.com.tr - http://twitter.com/ozsoyosman
Kaynak : haber7.com
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.