Bugün, 29 Eylül 2024 Pazar
Hani atam bu ülkenin ilerici kaplumbağaları bizi sana şikâyet ediyor ben de bayramımız gelmişken onları sana şikayet etmek istedim.
Sevgili Atam!
(3 dakikalık saygı duruşumun parantezini açtım)
Seni ilkelerini alıp hallaç cumhuriyetine dönüştüren, bağnazlığın fasulye direğini efsanevi renklerle çizip gettosunun göbeğini laik laik kaşıyan Baykam görünümlü tiplerden daha çok sevdim. Seni, annenin inancını siyasi rötuşlarla faşistliğe dönüştürüp sakallı dedelere rüyalarında fal açtıran endişeli enteresan teyzelerden daha çok sevdim.
Seni şeriat yüzünden konu sıkıntısı çekmeyen oğlum biz Atatürkçüyüz diyerek sokak ağalığına soyunan Ruhat ile başlayıp Mengi ile biten kısa mesafeli cümle öbeğinden daha çok sevdim.
Seni, kafataslarını beyin sponsoru olarak bile kullanamayan tabelacı cumhuriyetçilerden daha çok sevdim. Seni akvaryumdaki balıkları bile ikna yoluyla yemleyen yemleyemediğini kılçığına kadar sorgulayıp hipnoz yoluyla manyağa çeviren yasak meyve esnafı Serter’lerden daha çok sevdim be.
Seni Ana Britanica’da tanıyıp Anafartalar’da cephe reklamcısı sanan arızalı bağnazlardan daha çok sevdim. Daha çok sevecektik ama kirletildik. Gösterdiğin yolda açtığın hedefe hiç durmadan yürüyeceğime ant içecektim ki o andı gazoz zanneden fazla laik fazla saldırgan tipler yüzünden vazgeçtik.
Açtığın yola beyinlerinde olduğu varsayılan naftalinli demokrasiyi döşemeye çalışan yerle birleşik zihinler yüzünden senden soğutulduk. İsterdik şöyle üç beş başörtülü arkadaşla takkeli ergenlerle kabrini ziyarete gelmek ve annenin okuduğu duanın aynısını işlemek lakin kralcıların her fırsatta senin adını vererek senin soyadını afilli afilli imzalayarak suratımıza baş koydular.
Atam inan ki izindeydik lakin nasıl olduysa adımız Şeriatçi dokuza çıktı. Sekize insek de dokuzu sevdiler. Geçenlerde seni çok sevdiğini söyleyen psikopat bir öğretmen iki başörtülü kafayı duvar delici olarak gördü şahidiz ve yine senin ismini verdi.
Hani atam bu ülkenin ilerici kaplumbağaları bizi sana şikâyet ediyor ben de bayramımız gelmişken onları sana şikâyet etmek istedim. 20 yaşımda köşem yoktu, ben de 20 yaşındaki Esra’nın kalemiyle gecikmiş bir yazı yazıyorum. Şimdiki yaşım bu yazıyı nasıl yazacağını çok iyi biliyor da neyse bu tipleri sana nasıl şikayet edeceğini biliyor da neyse şimdi müsaadenle yaş sınırı getirmeden dilime ruhuna bir Fatiha gönderiyorum ..
El Fatiha!
Esra Elönü / Haber 7eelonu@mynet.com
Kaynak : haber7.com
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
