IMF'de ibre Fransız Lagarde'dan yana

Yükselen ülkelerin favorisi olarak gösterilen Kemal Derviş aday olmayacağını açıkladı. ABD ile Avrupa arasında uzun süredir devam eden 'centilmenlik anlaşmasına göre', IMF'nin başkanlığını bir Avrupalı yürütürken, Dünya Bankası'na Amerikalı başkanlık ediyor. Avrupa'dan en güçlü aday Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde.Dominique Strauss-Kahn'ın taciz iddiasıyla Amerika'da tutuklanması ve görevinden istifa etmesinin ardından Uluslararası Para Fonu (IMF) için başkan arayışları sürüyor. Favoriler arasında yer alan eski bakan Kemal Derviş aday olmayacağını açıklarken, Avrupa'nın desteklediği en güçlü adayların başında ise Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde geliyor.

IMF yönetimi, yeni başkanı seçmek için harekete geçti. 24 üyeli Fon İcra Direktörleri Kurulu, başkanlık seçimi sürecini başlatmak için gelecek hafta perşembe günü toplanacak. Başkanlığa vekalet eden IMF Birinci Başkan Yardımcısı John Lipsky, 'Başkanlık seçiminin mümkün olduğu kadar hızlı olmasını istiyoruz.' dedi. Lipsky, Fon'un, 'benzeri olmayan zorlu bir süreçle' karşı karşıya olduğunu, ancak kuruluşun çalışmasını tam olarak sürdürecek yüksek niteliğe sahip çalışanları bulunduğunu vurguladı. 'Üyelerimiz arasında, başkanlık seçimi sürecinin açık, şeffaf ve liyakat temelli olması gerektiği konusunda uzlaşma var.' diyen Lipsky, IMF başkanlığı için muhtemel adaylar arasında adı geçen Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde'ın son derece nitelikli birçok adaydan biri olduğunu söyledi. IMF başkanlığı için medyada birçok kişinin isminin geçtiğine işaret eden Lipsky, özellikle Lagarde ile ilgili yorumunun ne olduğu sorusuna, 'Tabii ki o çok, çok yetenekli ve muktedir bir lider. O, bahsi geçen birçok isimden biri.' cevabını verdi.

DÜNYA BANKASI'NA KARŞILIK IMF BAŞKANLIĞI

ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner da, IMF'nin yeni başkanının seçilmesinde açık bir sürecin yürütülmesi çağrısında bulundu. Geithner, 'IMF'nin yeni başkanının hızlı bir biçimde seçilmesine uzanan, açık bir süreç görmek istediklerini' kaydetti. Reuters'ın haberine göre ise Washington'ın, Fon başkanlığı için bir Avrupalı adayı desteklemesi bekleniyor. ABD ile Avrupa arasında uzun süredir devam eden bir anlaşmaya göre, IMF'nin başkanlığını her zaman bir Avrupalı yürütürken, Fon'un kardeş kuruluşu olan Dünya Bankası'na ve Fon'un iki numaralı pozisyonuna ise bir Amerikalı başkanlık ediyor. IMF içinde son yıllarda güç kazanan bazı yükselen piyasa ülkeleri ise kendilerinden adayların da kuruluşun başkanlığına seçilebilmesi gerektiğini belirtiyor. Reuters'ın haberinde, Avrupa'nın, IMF'nin başkanlığı pozisyonunu elinde bulundurmaya devam edeceğine dair düşüncenin arttığı ve Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde'ın, bu pozisyon için en muhtemel tercih olarak görüldüğü ifade edildi. İsminin açıklanmasını istemeyen bir Kanadalı yetkili, 'Gerçek şu ki; bu süreç, bu görevi bir Avrupalının üstlenmesiyle sonuçlanacak.' dedi. Haberde, ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin bu konuda değişimler görmeyi arzu ettiği, ancak IMF ve ABD Hazine Bakanlığı'na yakın kaynakların, nihayetinde Amerika'nın, Dünya Bankası'na başkanlık etme pozisyonunu tehlikeye atmamak için Fon başkanlığı için bir Avrupalıyı destekleyeceğini söyledikleri belirtildi.

Haberde, Avrupalı liderlerin başkanlığı garantiye almak için hızlı biçimde hareket etmesine karşın, Çin, Brezilya ve G.Afrika'nın, seçim sürecinin herkese açık olması ve adayların milliyetlerini değil, niteliklerini temel alması gerektiği yönünde açıklamalar yaptıklarına işaret edildi. Lagarde'ın hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde büyük saygı gören bir isim olduğu ifade edilen haberde, yükselen ülkelerin ise IMF'nin yeni başkanı olarak Kemal Derviş'ten yana göründükleri belirtildi. Ancak Derviş dün ABD'nin Wall Street Journal gazetesine yaptığı yazılı açıklamada, Fon başkanlığına aday olmayacağını kaydetti. Derviş, 'IMF'nin başına kimin geçeceği konusunda yapılan spekülasyonlarda yeterli deneyime sahip insanlar arasında benim de adım geçmiştir. Şu ana kadar aday olmadım ve aday olmayacağım. Brookings Institute'daki görevimden memnunum ve buradaki araştırmalarıma devam etmek istiyorum.' dedi. ABD ve Avrupa ülkeleri, IMF'nin yeni başkanını seçecek olan İcra Kurulu'ndaki oy ağırlıklarının yüzde 50'den fazlasını ellerinde bulundurmaları sebebiyle bu süreçte belirleyici güce sahip.

Kaynak : haber7.com