Tarih: 24.05.2011 09:53

Bakıp da görmeyen parti başkanı

Facebook Twitter Linked-in

İnternet medyası tekrar başrole çıktı. Bir kaset patladı. Yer yerinden oynadı. Tek başına bu hadise dahi medyadaki büyük değişimi gösteriyor. Elektronik medya her geçen gün ağırlığını arttırıyor.

Gelelim esas konumuza... MHP’nin yeni kaset olayı patladıktan sonra ortalık darma duman.

Köşe yazıları gördük, yorumsuz... Sanki haber. Haberler gördük yorum üstüne yorum... Sanki köşe yazısı. Uluslararası medya dahil, toplu istifaya herkes şaştı kaldı. İşin garibi genel başkan da şaştı kaldı.

Genel başkanın şaşmasına biz şaşmadık...

Burada daha önce de yazdık.

MHP’nin oyları giderek azalıyor, dedik. MHP Orta ve Doğu Anadolu partisi olmaktan çıktı dedik. Bahçeli’den ses yok.

Yozgat Niğde Kastamonu Erzurum MHP’nin kalesi olmaktan çıktı deniyor, dedik. Bahçeli’den itiraz yok.

Bahçeli ile MHP iktidardan uzaklaşıyor, dedik. Bahçeli’den tık yok.

Oylar kar gibi eriyip gidiyor, dedik. 2002, 2007, 2009 seçimlerine, referanduma bakın hesap kitap yapın dedik. Bahçeli’den yine tık yok.

Gelecek seçim oylar düşecek, dedik. Bahçeli sessiz.

Rahmetli Türkeş bey nurlar içinde yatsın, mekanı cennet olsun. Türkeş beyin tırnağıyla canıyla kurduğu büyüttüğü MHP nasıl oldu da bu hale geldi?

Rahmetli Türkeş bey devlet aklına sahipti. Ne yapacağını bilirdi. Meydanlarda boş laf etmezdi. Bağırmazdı.

Sol liderlere saygı göstermekle birlikte MHP’nin ideolojisini hiçbir zaman Türk solu ile aynı kefeye koymazdı.

Vatandaşa da vatandaşın saydıklarına da saygılı, en azından ölçülü idi. Vefatında Fethullah Gülen hoca cenaze namazında en ön safta yer almıştı.

Parti küçük olsun benim olsun, ölünceye kadar başında olayım, anlayışından uzaktı.

Daima partiyi ve milliyetçi anlayışı büyütmeyi hedeflerdi. Bu uğurda bırakın yurtiçini uluslararası arenada da takdire şayan çabaları olmuştu.

Bu yüksek siyasi ilkeleri Bahçeli’de görmüyoruz. Belki gizli gizli yapıyordur orasını bilemeyiz. Fakat gördüklerimizi sıralayalım.

Bahçeli referandumda Türk Solu ile birlikte HAYIR ideolojisini benimsedi.

Salihli’deki mitingde, “Referandumun EVET’çileri İmralı, Barzani, Hoca Efendi ile ABD” tarzında konuştu. Yani, EVET diyen %58 vatandaş İmralı, Barzani, Hoca Efendi ya da ABD ile kolkola mı? Bu ne ağır bir betimleme?

Seçmenin tamamı milliyetçi. Milliyetçi olmayan mı var?

Salihli beyanatından sonra, Bahçeli vatandaşın teveccühüne tekrar nasıl talip olacak?

Bahçeli mevcut ve potansiyel seçmeninin milliyetçilik anlayışını tekrar analiz etmedi.  “Dinamik milliyetçilik” anlayışını gündeme koymadı.

Öte yandan Bahçeli, referandum öncesi Fethullah Gülen hocanın herkesin saygı ile karşıladığı demokratikleşmeden yana tavrına karşı çıktı.

Tabanı ile kopacağını öngöremedi. MHP oyları hızla barajın altına doğru geriledi.

Son olarak genel başkan yardımcısı olarak belirlediği zatlar istifa etti. Olay etiktir etik değildir, bir yana. Özel hayattır değildir, o da başka konu.

Bizi ilgilendiren yanına gelelim...

Bahçeli nasıl olup da bu zatları yönetime getirerek hem partiyi hem de bu kişileri böylesi riskli bir duruma sokmuştur? Soru bu. Arkadaşlarını hiç mi tanımamaktadır?

Eğer bu kaset MHP içi bir çekişme sonucu çıkmışsa... Partisini hiç mi tanımamaktadır?

Partisine hakim olamayan bir genel başkan koskoca ülkeye nasıl hakim olacaktır?  

Artık olmaz da...Olur da Başbakan olursa atayacağı yöneticileri yine böyle mi belirleyecektir?  

Şimdiki yönetim anlayışı ile MHP, onca insanımızın emek verdiği gönül verdiği oy verdiği o eski MHP midir?  

Prof. Dr. Kenan Ulualp - Haber 7ulualp@kenanulualp.com

Kaynak : haber7.com




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —