CHP İzmir Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Ahmet Ersin, MHP’yi sarsan kasetleri ANKA’ya değerlendirdi. 2008 yılında kamuoyuna yansıyan ses kasetleriyle ilgili İnsan Hakları Komisyonu’na başvurduklarını ve telefon dinlemeleriyle ilgili komisyon kurulduğunu hatırlatan Ersin, şu bilgileri verdi:
“Alt komisyonda CHP’den ben, AKP’den üç milletvekili ve MHP’den de Mehmet Ekici vardı. Bana o çalışmalar sırasında mobil dinleme araçlarıyla ilgili bilgi geldi. Mobil dinleme araçlarının üzerine gitmemiz gerektiği söylendi. Alt komisyona yazılı başvuru yaptım. Mobil dinleme araçlarının kimler tarafından ithal edildiğinin gümrüklerden sorumlu bakana sorulmasını istedi. Alt komisyon sadece Emniyet’i dinledi, ama Jandarma, MİT’ten görevlileri çağırmadı. Bunların da çağrılmasını istedim. Ben 23 Temmuz’da komisyona başvurdum mobil dinleme araçlarıyla ilgili. Alt komisyon 24 Temmuz’da çalışmalarını apar topar sonlandırdı.”
-“MOBİL DİNLEME ARAÇLARININ İKİ ÜÇ TANESİ BAŞBAKAN’A BAĞLI İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ’NÜN ELİNDE”-
Yasadışı telefon dinlemeleri ve görüntü kasetlerinin kaynağının aslında 2003 yılına dayandığını savunan Ersin, “Başbakan Erdoğan yolsuzlukları takip için Emniyet, MİT ve sivil kişilerin olduğu bir örgüt oluşturdu. Bu örgüt baktı yolsuzluklar AKP’li belediyelerden kaynaklanıyor, 2005 yılından itibaren çalışmalarını siyasi örgüt olarak sürdürdü. Bu Başbakan’a bağlı yasadışı bir istihbarat örgütü. Siyasileri takip ediyor. Onların görüntülerini, seslerini kayıt altına alıyor. Yine yargıda, silahlı kuvvetlerdeki çeşitli kişileri takip altına alan bir örgüt. Alt komisyon çalışmaları sırasında araştırılmasını istediğim mobil dinleme araçlarının iki üç tanesi kayıp, envanterde görünmüyor. Bu araçların da Başbakan’a bağlı istihbarat örgütünün elinde olduğunu düşünüyorum. Ben kasetlerle ilgili çalışmaları Başbakan’a bağlı bu istihbarat örgütünün yaptığını düşünüyorum” diye konuştu.
-“BU ÖRGÜTÜN YAPISINDA CEMAATİN ETKİSİ ÇOK BÜYÜK”-
Ersin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kasetlerle ilgili adres gösterdiği “okyanus ötesi” konusunda ise, “Türkiye’de bu işi yapanlar var. Bu kasetler geçmişte çekilmiş, zamanı gelince devreye sokuyorlar. Mutlaka Okyanus ötesiyle de ilgisi var. Çünkü Başbakan’a bağlı bu istihbarat örgütünün yapısında Gülen cemaatinin etkisi çok büyük. Örgütteki kişiler de Emniyet, MİT ve sivil kişiler” dedi.
-“HANEFİ AVCI BAŞBAKAN VE BAKANLARIN KASETLERİNİN OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİ”-
Kasetler aracılığıyla korku ortamı yaratılmak istendiğini vurgulayan Ersin, “Ama ipin ucunu kaçırdılar. Siyasi partileri tehdit edecek aşamaya geldi bu güç savaşı. Bu örgüt disiplinden çıktı. AKP için de aslında tehdit oluşturuyor. Hanefi Avcı’yı ziyaret ettiğimizde de söylemişti; Başbakan ve bakanların kasetlerinin de olduğunu” diye konuştu.
-“İNSANLIK CELLATLARI KOL GEZİYOR”-
Kasetlerle ilgili yaşanan sorunu “ortada insanlık cellatları, onur cellatları kol geziyor” şeklinde değerlendiren Ahmet Ersin, Cumhurbaşkanı’ndan Meclis Başkanı’na ve Başbakan’a kadar herkesin gözü önünde bu faaliyetlerin sürdürüldüğünü belirtti ve şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’a kadar ‘aman bize bulaşmasın’ anlayışı var ve bu anlayış içinde bu insanlık dışı faaliyete karşı önlem almıyorlar. Hepsinde aynı korku var. Yoksa bu kadar ağır bir sorun ortada duruyorken bir hükümet nasıl yıllardan beri bunları yapanlardan bir tanesini bile yargı önüne çıkaramaz, bu mümkün mü? Nasıl Bakan Hayati Yazıcı ile ilgili olan mailin zanlısını buluverdiler. Yıllardan beri büyük bir çığlık yükseliyor Türkiye’de. İnsanlar dinleniyor, takip ediliyor, özel yaşamları teşhir ediliyor. Türkiye bu insanlık dışı uygulamalar nedeniyle bütün dünyada prestij kaybına uğruyor ama bu işin içinde olanlardan hiç kimse yargı önüne çıkarılmış değil. Bunu anlayışla karşılamak mümkün değil. Türkiye’de olumlu ya da olumsuz her şeyin sorumlusu hükümettir. Bu yükselen çığlığı duymuyorsa yaşanan olumsuzluğun da ortağı demektir.”
Kaynak : haber7.com