Şebnem Doyuran'ın haberi 90'lı yılların dillerden düşmeyen şarkılarını düşündüğümüzde, ilk anda aklımıza gelen parçalardan çoğunun bir Mustafa Sandal parçası olduğunu hepimiz biliriz. Sanatçının, müzisyen dostları için yaptığı bestelerin yanı sıra, kendisinin söyledi ği ve müzik dünyasına kazandırdığı; 'Suç Bende, 'Denize Doğru', 'Aşka Yürek Gerek' gibi sevilen parçaları yıllar geçse de tüm canlılığıyla hafızamızdaki yerini korumaya devam ediyor. Bu şarkıların anlattığı içtenlikli duygu larla, dinleyiciye geçen enerji hali Mustafa Sandal'ın söz yazarı, besteci ve müzisyen olarak popüler olup da, nasıl özgün kaldığını bize gösteriyor. Ancak Mustafa Sandal, son zamanlarda müziğin dışında bir başka kulvarda daha karşımıza çıkıyor.
Sanatçı, son dönemde yer aldığı sinema filminin ardından, şimdi de'Başrolde Aşk'adlı durum komedisiyle TRT 1 ekranlarında izleyicilerle buluşuyor. Dizide hırslı bir menajeri canlandıran; 'Bu işe karşı cepheden bakmak ilginç bir deneyimdi' diyen Mustafa Sandal'a oyunculuk, müzik ve merak ettiklerimiz hakkında sorular yönelttik. TRT'deki 'Başrolde Aşk' adlı diziyle ekranlarda komedi rüzgârları estiriyorsunuz. Diziye 'evet' demenize neden olan neydi? Kendinizi mizah ve komedi türüne yakın bulur musunuz?Öncelikle hikâyeyi ve Gani Galip karakterini çok sevdim. İlk bölümlerin senaryolarını okuduğumda, ben de çok güldüm ve izleyicilerin de çok beğeneceğine inandım. Ayrıca, dizinin kadrosunda çok önemli isimler var. Kadro ve Boyut Film'in varlığı da benim bu projede yer almamın en önemli sebebi oldu.Dizide oyuncuları meşhur etmeye çalışan hırslı bir menajeri canlandırıyorsunuz. Başarılı işlere imza atan bir müzisyen olarak, işe bir de bu cepheden bakmak nasıl bir deneyim oldu? Mesleki hırslara inanır mısınız?Mesleki hırslara sahip olan insanlara zaman zaman şahit oldum. Gani Galip karakterini canlandırırken geçmişte tanıştığım bazı menajerlerden ilham alıyorum. Bu işe karşı cepheden bakmak benim için gerçekten de çok ilginç bir deneyim oldu.
'Ben hiçbir zaman oturup da Haydi şöyle bir şarkı yazayım üç beş de ilginç söz yazayım milyonlar satsın'diye iş yapmam. Şarkılarımda kendi duygularım ve en önemlisi de samimiyet vardır. Sanırım bu da çalışmalarımın özgün kalmasını sağlıyor.'
Eşiniz de sizin gibi yaptığı işlerle gündemde olan, göz önünde bir isim. Böyle bir durumda iki şöhretli insanın birbirini anlaması daha mı kolay oluyor? İnsanın doğasında olan ufak tefek kıskançlıklar yaşadığınız olur mu?Biz Emina'yla birbirimizi çok iyi anlıyoruz. İşimizle ilgili bir sorun olmuyor. Ancak, Emina gibi güzel bir kadını kıskanmamak elimde değil. Tabii bunun çok masum ve karşı tarafı rahatsız etmeyecek ölçüde olduğunu söyleyebilirim.Rol aldığınız dizinin yapımcılarından biri de Mahsun Kırmızıgül... 'New York'da Beş Minare'den bu yana gelen dostluk ve yönetmen - oyuncu dayanışması nasıl gidiyor? Bu gidişat sizi oyuncu olarak izlemeyi sürdüreceğimizin bir göstergesi mi?Mahsun'la 'New York'ta Beş Minare'de çok keyifli bir çalışma yaptık. Bu dizide de birbirimize çok güveniyoruz. Mahsun, bu işi iyi bilen insanlardan biri. 'Başrolde Aşk', onun ilk televizyon işi ve bu projenin ikimiz açısından da çok önemli olduğuna inanıyorum.Sahnelerden beyazperdeye uzanan bir yolculuğunuz oldu. İzleyenlere, sinema sektöründe oyuncu olarak da var olduğunuzu gösterdiniz. Müzisyenlikten oyunculuğa geçiş süreci nasıl gelişti? Oyunculuk için çok fazla beklediğinize inanıyor musunuz?
Ben tam zamanında oyunculuk yapmaya başladığımı düşünüyorum. Yirmiye yakın reklam filminde, az da olsa insanlar oyunculuğumu görmüş ve çok beğenmişlerdi. O dönem birçok dizi ve sinema teklifi aldım; ama doğru zamanın gelmesini bekliyordum. Oyunculuğu seviyorum ama ben özünde müzisyenim. Benim müziği ikinci plana atacağımı düşünenler yanılıyor.Sinema ve tiyatro seyircisi biraz seçicidir, yeni birini kabul etmesi biraz zaman alabilir. Ama siz sergilediğiniz oyunculukla gayet olumlu eleştiriler aldınız. Filmin öncesinde gelecek olan tepkilerden endişe duydunuz mu?Çok pozitif tepkiler aldım. Yolda beni görüp çeviren teyzelerin bana söyledikleri de, internet ortamında sevenlerimden aldığım mesajlar da oyunculuğumun beğenildiği yönündeydi. Açıkçası, film öncesi nasıl tepkiler alacağımı merak ediyordum. Sonuç beni çok memnun etti.Senaryosunu kendinizin yazdığı bir hikâyede oyunculuk yapmak ya da yönetmen olmak gibi bir hayaliniz var mı?Benim beyaz perdeye aktarmayı düşündüğümüz bir hikâyem var. Çok sürpriz bir çalışma olacak. Ama şimdilik bilgi veremeyeceğim.Bir röportajınızda; 'Bir erkek ancak baba olduğu zaman adam gibi adam oluyor! ' diye bir açıklamanız olmuştu. Baba olmak hayatınızda neleri değiştirdi?Evet, aynen söylediğim gibi 'Baba olduğumda adam gibi adam olduğumu hissettim'. Öncelikle sorumluluklarım arttı. Mesela küçük bir bebeğin gazını çıkarmasının beni heyecanlandıracağını hiç tahmin edemezdim. (Gülüyor)Dile kolay, müzikte neredeyse yirmi yıldır sevilen ve dillerden düşmeyen şarkılarınızla takip edilmeye devam ediyorsunuz. Bunca yıldır gündemde kalmayı nasıl başardınız?Kıştan beri hayal ettiğim şey buydu. Yıllar sonra da aynı ilgiyi görebilmek, doğrusu bu bana gurur veriyor. Bunun en büyük sebebinin samimiyet olduğuna inanıyorum. İnsanların karşısında kendim gibi oluyorum. Şarkılarımda da samimiyeti yakalıyorum. Yıllardır insanlarla çok özel bir bağ kurduk, her konserimde beni alkışlayanlara teşekkür ediyorum. Çünkü onlara çok şey borçluyum. Gördüğüm ilgi daha iyi işler yapmam için bana güç veriyor.Bugüne kadar Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Ferda Anıl Yarkın, Reyhan Karaca gibi pek çok sanatçı sizin yazdığınız ve bestelediğiniz parçaları seslendirdi. Müzikal varoluşunuzda bu üretkenliğin payı olduğuna inanıyor musunuz?
Üretken bir insan değilseniz bu piyasada yıllarca var olmanız çok zor. Elbette, söz yazarı ve besteci olmam bana artı değer kattı. Türk Pop Müziği'nde elektronik altyapıların hâkim olduğu, benzer sözler etrafındaki parçalara fazlasıyla rastlıyoruz. Yaptığınız müzik de bir yerde popüler kültüre hiz¬met ediyor. Peki, popüler olup da özgün kalmayı nasıl başarıyorsunuz?Ben kendi ruhumu şarkılarıma yansıtmaya çalışıyorum. Öncelikle kendim beğenmeliyim ki, insanlara sunayım. Ben hiçbir zaman oturup da 'Haydi şöyle bir şarkı yazayım üç beş de ilginç söz yazayım, milyonlar satsın' diye iş yapmam. Şarkılarımda kendi duygularım ve en önemlisi de samimiyet vardır. Sanırım bu da çalışmalarımın özgün kalmasını sağlı¬yor.Müzikte elde ettiğiniz başarılarla sesinizi Avrupa'da da duyurdunuz. Müzik kariyerinizi yurtdışında sürdürmeyi düşündüğünüz oldu mu? Şimdi geçmişe dönüp baktığınızda müzikal anlamda 'Keşke şöyle yapsaydım' dediğiniz bir durumla karşılaştınız mı?'Keşke'lerim olmadı. Evet, bir dönem Avrupada çok önemli işler yaptık. 'Aya Benzer'le Altın Plak ödülü de kazandım, çok başarılı konserler verdim. Yurt dışında katıldığım televizyon programlarının sayısını ben bile hatırlamıyorum. Bana plak şirketi geldiğinde 'Türkiye'yi birkaç sene unutacaksın tüm dünyayı gezeceksin' dediğinde böyle bir şeyi istemediğimi düşündüm. Peki, pişman mıyım? Hayır.Şimdi artık olgunluk çağını süren bir müzisyen olarak müzikte ulaşmak istediğiniz yer neresi?Şu anki konumum beni fazlasıyla mutlu ediyor. Yıllar önce yaptığım şarkıların hâlâ dinlenildiğini bilmek ve her konserimde ilk günkü kadar ilgi görmek kadar güzel bir duygu yok benim için.
Albümlerin milyonlarca satış rakamına ulaştığı dönemler artık gerilerde kaldı. Sizse o dönemi yaşayan ender sanatçılardan biriydiniz. Bu dönemde albüm yayınlamak sizce de biraz cesaret gerektirmiyor mu?Evet o dönemi en iyi yaşayanlardan biriyim. Geçmişe baktığımda 'Gölgede Aynı' albümünün üç milyondan fazla sattığını hatırlıyorum. Diğerleri de buna yakın rakamlardı. Ama son birkaç yılda bu rakamları yakalamak imkânsız oldu. Artık insanlar tek tıkla bilgisayarından istediği şarkılara ulaşabiliyor. Sanırım yakın gelecekte dijital satışlar önemli bir yer tutacak. Müzik piyasasının bu dezavantajı, avantaja çevirmesi gerekiyor.Mustafa Sandal'ı en iyi tanımlayan üç kelime nedir?Samimi, çalışkan, dürüst.Yakın zamanda albüm çıkartmayı düşünüyor musunuz?Birkaç gün içinde single çıkaracağım. Çok sürpriz bir isimle düet yaptık. Müzikseverlerin çok beğeneceğine inanıyorum.
(Tele Vizyon Dergisi'nin Haziran sayısından alıntılanmıştır)
Kaynak : haber7.com