Erdoğan'ın Erzurum'daki mitinginde hedefi yine CHP'ydi. Zonguldak'tan aday gösterilen Ergenekon sanığı Haberal'a isim vermeden gönderme yapan Erdoğan, 'Zonguldak'ta maşallah evlere bol bol koliler dağıtılıyor' eleştirisinde bulundu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, ''Biz biriz, beraberiz, etle tırnak kadar bütünüz. Biz geçmişi kardeşliğin üzerine kurduk, Allah'ın izniyle geleceği de kardeşlik üzerine kuracağız'' dedi.
Erdoğan, partisinin Erzurum İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasına, ''Hele dadaş! Eyi misen, hoş musan?'' diye başlayan Erdoğan, Erzurum'un tüm ilçelerine selamlarını gönderdi. Erdoğan, şunları söyledi:
''Erzurum, kilidi mülkü İslamın, Mevla'ya emanet olsun Erzurum. Erzurum, derbendi ehli imanın, Mevla'ya emanet olsun Erzurum...
Erzurum'da bir kez daha, Alvarlı Efe Hazretleri'ni, İbrahim Hakkı Hazretleri'ni, Solakzade Hazretleri'ni, Şükrü Paşa'yı, Hacı Salih Efendi Hazretleri'ni, Nene Hatun'u rahmetle, minnetle yad ediyorum.
Kafkas Cephesi'nin, Doğu Cephesi'nin, Sarıkamış'ın tüm gazi ve şehitlerine, Erzurum'un efsanevi kumandanı Kazım Karabekir'e, buradan bir kez daha rahmet niyaz ediyorum. Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun, mekanları cennet olsun, Allah onlardan razı olsun.''
82. MİTİNG
22 Nisan tarihinde, Bayburt ve Gümüşhane'den ''bismillah'' diyerek genel seçim için yola çıktıklarını belirten Başbakan Erdoğan, bugün Erzurum'da 67. il mitingini yaptıklarını, ilçeler göz önüne alındığında toplam 82 miting gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Gidemediği sadece 13 il kaldığını kaydeden Erdoğan, bu illeri de en kısa zamanda ziyaret ederek 81 ilin tamamıyla kucaklaşmış olacaklarını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bana Erzurum'dan güzel bir olay aktardılar. Iğdır'da bir baba... 3 çocuğu var, maalesef üçünde de karaciğer yetmezliği var. Bir gün, Sivas'ta uygun karaciğer bulunuyor. Karaciğer, çok hızlı bir şekilde, jet ambulansımızla Sivas'tan Erzurum'a, Atatürk Üniversitesi Organ Nakil Merkezi'ne getiriliyor. Bu arada, babaya soruyorlar, hangi oğluna nakil yapalım diyorlar. Bir baba için belki de soruların en zoru bu. Ama birini seçmek zorunda. En küçüğü olsun diyor. Erkan'a nakil yapılsın...
Jandarma hemen yola çıkıyor, Erkan'ı, Ağrı Dağı'nın eteklerinde çobanlık yaparken buluyor, hemen alıyor, onu da çok hızlı şekilde Erzurum'a getiriyor. Erkan'ın şu anda sağlığı yerinde ve yarım bıraktığı okuluna devam ediyor. Yahu bundan ötesi var mı? Bundan daha büyük paye var mı? Bundan daha onurlu bir rütbe var mı?''
''BUNDAN DAHA BÜYÜK PAYE VAR MI?''
Yollarla, hızlı trenlerle, uçaklarla sevenleri kavuşturduklarını belirten Başbakan Erdoğan, bundan daha güzel bir şey olmadığını dile getirdi.
AK Parti iktidarı döneminde, gece gündüz çalışarak Türkiye'nin çehresini değiştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
''Benim öğrenci kardeşim, Erzurum'dan İstanbul'a telefon etti, 'iki saat sonra evdeyim' dedi, uçağa bindi ve anne babasıyla kucaklaştı. Bundan ötesi var mı? Hayatı boyunca köyünün pınarından su taşıyan Ayşe ninemin evindeki çeşmesinden su akmaya başladı. Allah aşkına bundan daha büyük paye var mı?
Olur'un Tavusger köyünden, Ortiz köyünden benim amcam, benim teyzem, ilçe hastanesine geldi, orada insan muamelesi gördü, kapıdan çıkarken hayır duasını etti. Bundan daha büyük rütbe var mı?
Bu ülkenin çocukları artık en modern eğitim imkanlarına kavuştu. Ücretsiz ders kitaplarıyla, bilişim sınıflarıyla, akıllı tahtalarla, her türlü maddi imkanları sağlanarak artık pırıl pırıl nesiller yetişiyor. Var mı ötesi?''
''81 VİLAYETİN ŞEHİTLERİ KOYUN KOYUNA YATIYOR''
Çocukların hayallerini gerçekleştirdiklerini, gençlere aydınlık bir gelecek inşa ettiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, hanımlar, beyler, emekliler, engelliler, yaşlılar için huzurlu bir Türkiye imar ettiklerini ifade etti.
Demokrasi, özgürlük, insan dediklerini kaydeden Erdoğan, ''İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın'' ve ''Yaradılanı Yaradan'dan ötürü severiz'' diyerek adım attıklarını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Değil mi ki candır, bizim gönlümüzde yeri vardır. Şu Köprüköy'de, Pasinler'de, Narman'da, Horasan'da, Kars Sarıkamış'ta 81 vilayetin şehitleri koyun koyuna yatıyor. Erzurum burada ne ağıt yaktıysa, Rize'de benim dedem için de aynı ağıdı yaktılar.
Sadece 81 vilayet değil... Saraybosna, Üsküp, Bakü, Batum, Bağdat, Şam, Kudüs, Erzurum'la aynı ağıdı yaktılar. Erzurum'un ağıdı nedir? 'Eledim eledim höllük eledim/ Aynalı beşikte canan, bebek beledim/ Büyüttüm, besledim, asker eyledim/ Gitti de gelmedi canan, buna ne çare'...
Erzurum bu ağıda ne kadar gözyaşı döktüyse, emin olun Van, Diyarbakır, Bingöl, Bitlis de aynı gözyaşını döktü. Biz kardeşiz, biz 74 milyon kardeşiz. Biz biriz, beraberiz, etle tırnak kadar bütünüz. Biz geçmişi kardeşliğin üzerine kurduk, Allah'ın izniyle geleceği de kardeşlik üzerine kuracağız.''
''GÜÇ ZEHİRLENMESİ YAŞAMADIK, BİZE YAPILMIŞ OLANLARI BİZ HİÇ KİMSEYE YAPMADIK, HER GÜN MİLLETİN KARŞISINA ÇIKTIK, MİLLETİN AYNASINDA KENDİMİZE BAKTIK''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Güç zehirlenmesi yaşamadık, bize yapılmış olanları biz hiç kimseye yapmadık, her gün milletin karşısına çıktık, milletin aynasında kendimize baktık'' dedi.
''Bu vatan bizim, bu bayrak, bu toprak, bu memleket bizim, hepimizin. 74 milyon, her birimiz, bu vatana aşkla, sevdayla kesinlikle bağlıyız'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''74 milyon, her birimiz, bu vatan için canımızı vermeye hazırız. Bu millet inanın asil bir millettir. Bu millet, tarihiyle, kültürüyle, medeniyetiyle büyük bir millettir. Şunu lütfen unutmayın bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz. Şunu unutmayın Erzurum işgale uğradığında, sadece Türkiye değil, dünyanın tüm Müslümanları gözyaşı döktü. Erzurum'a düşman girdiğinde, Saraybosna ağladı, Mostar ağladı, Açe ağladı, İslamabad, Dakka, Bağdat, Musul, Halep, Kahire ağladı. İşte bugün de dünyanın gözü bizim üzerimizde. İşte bugün de dünya Erzurum'a bakıyor, Türkiye'ye bakıyor. Ortadoğu'nun, Balkanların sokaklarında, Kafkasya'nın dağlarında Türkiye'nin sesi yankılanıyor. Mazlumlar, mağdurlar umutla Türkiye'ye bakıyor. İşte onun için pazar var ya şu pazar çok önemli, son derece önemli. 12 Haziran, Erzurum için önemli, Türkiye için önemli. 12 Haziran, çocuklarımız, gençlerimiz, kadınlarımız, emeklilerimiz, engelli kardeşlerimiz için, geleceğimiz için önemli. 12 Haziran, demokrasi için, özgürlük için, milletin artık kendi kendisine yapacağı yeni anayasa için önemli. 12 Haziran, çetelerle mücadele için önemli, yoksullukla mücadele için önemli.''
''SANDIKLARI PATLATACAĞIZ''
Bugün televizyonda izlediği bir habere değinen Erdoğan, ''Şu anda tutuklu CHP adayı. Zonguldak'ta maşallah evlere bol bol koliler dağıtılıyor. Kolilerin içerinde de kendi reklam afişleri, büroşürleri, baya işi ilerletmiş başka ne yapsın para bol, imkan bol. Kendisi içerde ama dışarda da işte ücretli propanganistleri var. Ey CHP, sen busun bu. İşte burada, gerçek burada. Arşivlerin dili olsa da söylese. Sevgili Erzurumlu kardeşim, Dadaşım benim. 12 Haziran'da sandığa git, hür vicdanınla, elini vicdanına koyarak oyunu kullan. 12 Haziran'da Türkiye'ye oy ver, geleceğimize oy ver, istikrara, istikbale oy ver'' diye konuştu.
Vatandaşlara ne diyoruz, kaç, 6-0'a var mıyız'' diye soran Erdoğan, ''Ne yapacağız, şurada bir yarın kaldı. Buradan ayrılacağız, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Telefonlara sarılmaya var mıyız? Sandıklara sahip olacağız. Sandıkları patlatacağız. Oy pusulasının birinci sırasında ne var? Ampulün altına evet mührünü basmaya var mıyız? Sizin eliniz diliniz dert görmesin, Allah gücünüze güç katsın'' dedi.
''GÜN KENDİMİZİ MİLLETİN HUZURUNDA HESABA ÇEKTİK''
Erdoğan, alandaki bir pankartı göstererek, ''Şurada yazıyor, yazıyor, okuyorsunuz değil mi? Bana cevap veriyor, bana cevap vereceğine dünün medyasına cevap ver. Arşivler konuşuyor. Ama onun malum 'Dün dündür, bugün bugündür' neyse geçelim vakit kaybetmeyelim'' diye konuştu.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Şunu sizlere bir kez daha gönülden söylüyorum, yürekten söylüyorum, tüm samimiyetimle söylüyorum. 14 Ağustos 2001'de, biz bu yola çıkarken, nereyle çıktık? Erzurum'la çıktık. Hangi Meydan'da çıktık? Yine bu meydanda çıktık. Bu meydan işte bu işin başlangıcıydı. Biz bu yola milletle çıktık. Bu ülkenin yoksul çocuklarını bir an olsun aklımızdan çıkarmadık. On yıllar boyunca oluşmuş yoksulluğu, sefaleti, terk edilmişliği, ihmali bir an olsun aklımızdan çıkarmadık. Ve asla şımarmadık, kibire, gurura, büyüklenmeye, böbürlenmeye asla prim vermedik. Biz, hiç kimseye tepeden bakmadık. Biz, sizlere efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Güç zehirlenmesi yaşamadık, bize yapılmış olanları biz hiç kimseye yapmadık. Her gün milletin karşısına çıktık, milletin aynasında kendimize baktık. Her gün kendimizi milletin huzurunda hesaba çektik. Çünkü, hesaba çekilmeden kendinizi hesaba çekeceksiniz.''
''UTANMADAN, SIKILMADAN DİYOR Kİ, 'ERDOĞAN BAYRAK SİYASETİ YAPIYOR.' EĞER BU SİYASETSE YAPIYORUM, EĞER TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN, TEK DEVLET DEMEKSE YAPIYORUM''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik olarak, ''Utanmadan, sıkılmadan diyor ki, 'Erdoğan bayrak siyaseti yapıyor.' Eğer bu siyasetse yapıyorum, eğer tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet demekse yapıyorum. Sen ne diyorsun onu söyle, sen kalkıyorsun orada yerel özerklikten bahsediyorsun, Ardahan'a gidiyorsun başka bir şey söylüyorsun. Dürüst ol dürüst, her an farklı bir yalanla milletin karşısına çıkma'' dedi.
Partisince Erzurum İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap eden Erdoğan, ''Biz, millet dedik, başka hiçbir şey demedik'' diye konuştu.
Milliyetçiliği, kafatası milliyetçiliği ve ırkçılık olarak görmediklerini, slogan atmak olarak ise hiç görmediklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
''Biz iş ürettik, laf üretmedik. Birileri laf üretti. Şimdi size zaten biraz ondan bahsedeceğim. Milliyetçiliğin edebiyatını yapmadık, hamasetini yapmadık. Biz size sevdalı, aşık olduk, sizin dertliniz olduk, bu yollara öyle koyulduk. Milleti sevdik, vatanı sevdik ve bu vatanın her karışına, bu milletin her bir ferdine hizmet götürdük.
Buradan Erzurumlu kardeşime sesleniyorum, buradan, Erzurum'dan tüm Türkiye'ye sesleniyorum. CHP'ye oy vermiş kardeşlerimin vicdanına sesleniyorum, MHP'ye oy vermiş, gönül vermiş, ülkücü kardeşlerimin vicdanına sesleniyorum. BDP'ye gönül vermiş kardeşlerimin vicdanına sesleniyorum; gelin bir kez daha demokrasi, özgürlük, hizmet siyaseti, eser siyaseti, diyelim.''
Erdoğan, futbol takımı tutar gibi parti tutulmayacağını belirterek, şunları söyledi:
''Bunlara sorun siz; Allah aşkına bu CHP Erzurum'a ne getirdi dün, yarın ne getirecek? MHP dün ne getirdi, yarın ne getirecek? BDP'yi zaten konuşmaya gerek var mı? Onların derdi başka, onlar şu anda terör estiriyor, terör örgütüne sırtını dayamış, imam hatipli yavrularımızın kaldığı yurtları bombalıyorlar. Cizre de, Diyarbakır'da bunu görüyoruz. Şu ana kadar 150'yi aşkın büromuzu, araçlarımızı ne yazık ki bu terör örgütüne mensup tipler, molotoflarla, taşlarla sürekli olarak taciz ettiler. BDP'den ses çıkıyor mu? Bunlar değil mi ezanı Kürtçe okutanlar, bunlar değil mi, cuma namazımıza aykırı cuma namazı kıldırmaya kalkanlar. İşte CHP de 1932 de Türkçe ezan okutmadı mı? 18 sene bu ülkede Türkçe ezan okutulmadı mı? Merhum Menderes ile tekrar aslına döndük. Gerçekten Allah'ın Resulunun okuduğu, okuttuğu gibi ezan okunmaya başlandı, 1950'den bu yana. Şimdi bunlar çıktı Kürtçe ezan, bunlar çıktı ayrı cuma. Ey Bahçeli niye konuşmuyorsun bunları?''
''EĞER BU SİYASETSE YAPIYORUM''
Başbakan Erdoğan, ''Hakkari'de Kılıçdaroğlu, BDP'lilerin eline CHP bayrağı veriyor, onlarla öyle anlaşıyor ama ellerine Türk bayrağı veremiyor. Ondan sonra da utanmadan, sıkılmadan diyor ki, 'Erdoğan bayrak siyaseti yapıyor.' Eğer bu siyasetse yapıyorum, eğer tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet demekse yapıyorum. Sen ne diyorsun onu söyle? Sen kalkıyorsun orada yerel özerklikten bahsediyorsun, Ardahan'a gidiyorsun başka bir şey söylüyorsun. Dürüst ol dürüst. Her an farklı bir yalanla milletin karşısına çıkma, dürüst ol'' diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sayın Bahçeli'nin hiç sesi var mı? Yok. Sağolsun Diyarbakır'a gitti, ondan mutluyum, sonunda gitti ama Diyarbakır'da BDP ile ilgili, terör örgütü ile ilgili bir kelam edemedi, niye? Konuş, orada konuş, orada konuş.
Kirli ittifaklara, kirli senaryolara, Türkiye'nin geleceğine kurulan tuzaklara değil, gelin istikrara destek verelim. Birbirinin yedeği, birbirinin vagonu olan partilere, statüko partilerine değil, gelin, bu kez kendimize oy verelim. Sizi temsil edemeyecek, size hizmet getiremeyecek olan partilerde oyumuzu heba etmeyelim, gelin, 12 Haziran'da güç birliği yapalım. Çetelerin kontrolündeki partilere, istismarcılara, milli, manevi değerlerden hazzetmeyenlere, ezanı değiştirmeye, namazı değiştirmeye, cuma namazını ayırmaya çalışanlara değil, kardeşliğe güç verelim.
Kazanan inşallah Türkiye olacak. Kazanan inşallah gelecek olacak.''
''ERZURUM SES VER''
''Bak Elazığ'da ne oldu'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''BDP'li il başkanının sesli kayıtları düştü. BDP eş başkanıyla ne konuşuyorlar? Eş başkan diyor ki, 'Eğer CHP'nin kazanma şansı varsa CHP'ye oy verelim, eğer CHP'nin kazanma şansı yoksa MHP'ye oy verelim.' Bunu kim diyor düşünebiliyor musunuz? BDP diyor, görüyor musunuz? İttifak çıktı mı ortaya? Unutmayın, bu ittifakı bunlar burada da yapıyor, Güneydoğu'da yapıyor, Orta Anadolu'da da yapıyor, Batı'da yapıyor. Çünkü çok ciddi sıkıntıları var. Erzurum bunlara 12 Haziran'da gereken dersi vermeye hazır mıyız? Erzurum şöyle bir ses versin bakayım. Ne diyor Erzurum? Erzurum ses ver. Maşallah işte şurada yazıyor, 'Erzurum ses verdi, 'AK Parti' dedi.' Kazanan inşallah Erzurum olacak biliyorsunuz. Hak şerleri hayreyler, zannetme ki gayreyler, arif onu seyreyler Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.''
''KOSKOCA TÜRKİYE'NİN BAŞBAKAN YARDIMCISI (DEVLET BAHÇELİ) DÜNYAYI GEZMEZ Mİ? İNANIN ŞU PARMAK SAYILARINI GEÇMEZ GİTTİĞİ, DOLAŞTIĞI DÜNYA ÜLKESİ. BUNLAR DEVLET ADAMI OLACAK. ÇIKIYOR, ONDAN SONRA YÖNETİMDEN BAHSEDİYOR. YÖNETİM KİM, SEN KİM?''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik ''Koskoca Türkiye'nin Başbakan Yardımcısı dünyayı gezmez mi? İnanın şu parmak sayılarını geçmez gittiği, dolaştığı dünya ülkesi. Bunlar devlet adamı olacak. Çıkıyor, ondan sonra yönetimden bahsediyor. Yönetim kim, sen kim?'' dedi.
Partisince Erzurum'un İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap eden Erdoğan, bu yıl Kış Oyunlarının ve tesislerin açılışı için bu yıl Erzurum'a geldiğini belirterek, ''Bu benim Erzurum'a 12'nci gelişim Başbakan olarak. Seviyorum sizi ne yapayım, aşk başka bir şey'' diye konuştu.
Kış Oyunları için Erzurum'a 650 milyon liralık yatırım yaparak uluslararası standartlarda tesisler kazandırdıklarını belirten Erdoğan, Erzurum'da gelecek yıl Kayak Seven Gazeteciler Dünya Şampiyonası, Buz Hokeyi Büyükler Dünya Şampiyonası, Buz Hokeyi Dünya Gençler Şampiyonası, Kuzey Disiplini Dünya Gençler Şampiyonası, 2013'te Kuzey Kombine Dünya Kupası, Snowboard Dünya Gençler Şampiyonası, 2014'te ise Buz Pateni Dünya Gençler Şampiyonası'nın yapılacağını anlattı.
Erdoğan, ''Bunlar sadece kesinleşenler. Bunların dışında inşallah dünya, Erzurum'a akmaya devam edecek. Bu arada Süper Kupa maçı, yani Birinci Süper Lig'in şampiyonu ile kupanın şampiyonu kendi aralarında süper kupa maçını 31 Temmuz'da Erzurum'da oynayacaklar'' dedi.
Erzurum'da lojistik merkezine yönelik dedikodu yürütüldüğünü söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Kimler yapıyor bunu? Malum MHP. Başka kim yapabilir? Çünkü yaptıkları bir şey yok. Meşgul olacakları tek konu var: Dedikodu. Ziya Paşa ne diyor biliyor muşsunuz 'eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri'. Eserin var mı, eserin? Bunu söyle. Ne diyorlar şimdi, lojistik merkezi taşınacakmış. Benim Erzurumlu kardeşime yalan söyleniyor. İmar tadilatı yapıldı, kamulaştırma planı hazırlandı, lojistik merkezi ihale aşamasına geldi. Biz Erzurum'a bu lojistik merkezini mutlaka kazandıracağız. Aynı dedikoduyu, aynı mahfiller, yine MHP'liler hızlı tren için de yapıyorlar. Tilki yetişemediği üzüme koruk dermiş, kedi de ciğere murdar dermiş. Kardeşlerim hızlı tren olayından da hiç şüpheniz olmasın. Biz, yapacağız dersek yaparız. Ne aldatan olduk, ne aldanan olduk. Biz yola böyle çıktık çünkü 8,5 yıl boyunca 'yapacağız' dediğimiz her şeyi yaptık. Ankara-Sivas hızlı tren hattının çalışmaları devam ediyor. Sivas-Erzincan hattı ihale aşamasında. Erzincan-Erzurum hattının da proje çalışmaları devam ediyor. İnşallah, hızlı tren Erzurum'a da gelecek, burada kalmayacak. Ya? Kars'a da gidecek.''
''HANGİ YÜZLE BU MİLLETTEN OY İSTİYORSUNUZ?''
Başbakan Erdoğan, Atatürk Üniversitesi, Erzurum Valiliği, yerli ve yabancı 33 üniversite ve 7 gözlemevinin desteğiyle Türkiye'nin ve bölgesinin en büyük teleskobuna sahip uluslararası gözlemevinin Erzurum'da kurulacağını bildirdi.
Doğu Anadolu, Ortadoğu ve Orta Asya'ya hizmet verecek bir sağlık şehrini Erzurum'a kazandıracaklarını, şehrin 1500 yataklı, bölgenin en büyük uluslararası şehir hastanesine kısa sürede kavuşacağını belirten Erdoğan, ''Artık şehir hastanesinde sedyeler üzerinde ama yürüyen bantlar var ya o bantta gideceksiniz. Benim yaşlı teyzem isterse yürümeyecek, bantta gelecek, bantta gidecek. En ileri teknoloji bu hastanelerde olacak. Çünkü benim Dadaşıma bu yakışır'' diye konuştu.
Erzurum'da organize sanayide iki çağrı merkezinde bin 500 kişinin çalıştığını, yeni kurulacak çağrı merkezleriyle 10 bin kişiye daha özel sektör aracılığıyla iş sağlanacağını kaydeden Erdoğan, Erzurum'u tarım ve hayvancılık noktasında daha fazla destekleyeceklerini, Doğu Anadolu Projesi'nin merkezini Erzurum olarak belirlediklerini bildirdi.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi ile Et ve Balık Kurumu işbirliğinde şehirde et entegre tesisi inşa edileceğini, bununla ilgili ihale sürecinin başladığını belirten Erdoğan, ''Erzurum'da hayvancılıkla uğraşan kardeşim artık bir yerleri aramasın. Burada rahatlıkla gidecek, Et Balık'a bunu teslim edecek ve parasını kaybetmeyecek. Hemen tiko para, parasını alacak'' dedi.
Okullara akıllı tahtalar yerleştirileceğini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ey Bahçeli, sen iktidardayken dünyada bilgisayar yok muydu? Niye benim Erzurumumdaki okullara bu bilgisayarları getirmedin, niye bu bilişim teknolojisi sınıflarını kurmadın? Mesele ufuk, ufuk. Vizyon meselesi. Bunlarda o yok. Sağlıkta istediğin hastaneye gidiyor musun, istediğin eczaneden ilacını alıyor musun? Bizden önce Sayın Bahçeli, Sağlık Bakanlığı sendeydi. Yahu ölülerimizi bile rehine aldınız. Soruyorum Allah aşkına; öyleyse bu pazar günü bunun hesabını sormayacak mıyız?
Al birini vur öbürüne. 8 sene SSK'da Genel Müdürlük yaptı. Giderdik SSK hastanesine, doktorun kapısına gelirdik, 'muayenehaneye gel, para ver, muayene ol'. İlaç reçeteyi yazar git hastaneye yarısı var, yarısı yok. Olmayanları ver parayı al. Şimdi çıkıyor hiç sıkılmadan... Yahu hangi yüzle çıkıyorsunuz da bu milletten oy istiyorsunuz? Onun için bu pazar çok önemli. Bunlara bir demokrasi dersi vereceğinize ben inanıyorum. Bunu Erzurum iyi yapar. Pazar MHP'sine de CHP'sine de bağımsızlarına da bu dersi veriyor muyuz?''
''DAHA FAZLA GERİYSEK, PAZARDAN ÖNCE ADAYLIKTAN ÇEKİLİYORUM''
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın da Erzurumlu olduğunu hatırlatan Erdoğan, şehre bu alanda 518 milyon TL harcama yaptıklarını bildirdi.
2002 yılına kadar Erzurum'a yapılan bölünmüş yol uzunluğu sadece 49 kilometreyken, buna 8.5 yılda 416 kilometre eklediklerini anlatan Erdoğan, ''Şimdi çıkıyor bazıları diyor ki 'yol karın doyurmuyor'. Yol karın doyuruyor da sen farkında değilsin. Yol medeniyettir. Benim anam ayağında bırakın yolu, dağ yollarından gelişini anlatırdı. Çarık bulamazlardı, çarık. Bu CHP benim dedelerimi çarığa mahkum etti, çarığa'' ifadelerini kullandı.
Erzurum'a 2004 yılında doğalgazı getirdiklerini ifade eden Erdoğan, ''Sayın Bahçeli sen bunları görmedin mi? Dünyadan haberin yok muydu ya? Nasıl olsun ki? Koskoca Türkiye'nin Başbakan Yardımcısı dünyayı gezmez mi? İnanın şu parmak sayılarını geçmez gittiği, dolaştığı dünya ülkesi. Bunlar devlet adamı olacak. Çıkıyor, ondan sonra yönetimden bahsediyor. Yönetim kim, sen kim?'' dedi.
Türkiye'nin milli gelirini 740 milyar dolara ulaştırdıklarını belirten Erdoğan, ''Dün diyor ki bir yerde 'vatandaş senin cebine ne geliyor bundan?' Bak her şey vatandaşın cebine girenle ölçülmez. Bu ülkenin ekonomisi, ekonomi hesabı böyle yapılır. 280 milyar dolar milli gelirden aldın, 230 milyar dolarla bize devrettin. Şimdi biz 740 milyar dolara Türkiye'yi güçlendiriyoruz. Türkiye güçlenirken benim insanım da güçleniyor'' diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye dönemindeki asgari ücret ile AK Parti dönemindeki asgari ücretin alım gücünü karşılaştırma çağrısında bulunan Erdoğan, ''Var mısın? Eğer bu dönem, şimdi daha fazla geriysek, ben pazardan önce adaylıktan çekiliyorum. Sen çekiliyor musun? Kılıçdaroğlu'nu zaten konuşmamıza gerek yok. Erzurum'da konuşmamıza gerek yok. Onun için pazar günü gelin bunlara hesabını sorun'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Merkez Bankası'nın kasasındaki parayı 70 milyar dolar artırarak 97 milyar dolara çıkardıklarını kaydederek, ''Sayın Bahçeli nerede geziyorsun sen yahu? Erzurum'un MHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Bak rakamlarla konuşuyorum, hesapla konuşuyorum size. Bireysel de konuşuyorum, Türkiye Cumhuriyeti'nin devletini güçlendirme noktasında da konuşuyorum: Gelin, şöyle ferasetinizi ortaya koyun ve oyumuzu buna göre verelim'' diye konuştu.
Miting meydanındaki, ''Yalan Kemal'e erdi'', ''Haber alındı; şapka düştü, kel göründü. Binaenaleyh Ecevit'in hasmı, CHP'yi dizayn ediyor'' pankartları dikkati çekti.
Kaynak : haber7.com
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.