Haber 7 okuyucuları cin gibi maşaallah... Yazılanı unutmuyorlar.
Dün sandıkların açılmasının ardından sonuçların ekrana yansıması ile birlikte, seçime yönelik girdiğimiz 2 iddianın sonuçları konusunda e-posta ve cep mesajları birbiri ardına geldi.
Bir komiserden gelen ilk mesajda, “Yeni eviniz hayırlı olsun Hocam” yazıyordu.
Konu malumunuz...
30 Mayıs’ta kaleme aldığımız yazı, “Gürsel Tekin ile 12 Haziran iddiası” başlığını taşıyordu. Yazının anonsunda ise, “CHP'nin gizli lideri olarak tanımlanan Gürsel Tekin, Haber7 yazarı Prof. Özsoy'la seçim sonuçları üzerine iddiaya girdi. Gürsel Tekin'in iddiası büyük. Sizce kim kazanır?” deniliyordu.
28 Mayıs’ta bir konferans için tanınmış yazar Vehbi Vakkasoğlu ile birlikte Malatya’ya giderken, uçakta Gürsel Tekin’le karşılaştık ve birlikte seyahat ettik. Tekin 1-A, ben 2-A numaralı koltukta oturuyordum. Gürsel Tekin bana, 12 Haziran’da AK Parti’nin iktidarı kaybedeceğini, 13 Haziran sonrasında kesinlikle AK Parti’siz hükümet kurulacağını büyük bir kararlılıkla ifade etti. Ben aksini iddia ettim, gerekçelerimi sıraladım ve kendisi ile bu konuda iddialaştık.
Ben öyle “laf olsun torba dolsun” türü konuşmalardan hoşlanmam. Herkes yorumunun ardında durabilmeli. Düşünüp taşınıp konuşmalı. Sırf o nedenle, günlük yaşamda öylesine yapılmış siyaset geyiklerinden uzak dururum. Gürsel Tekin’in iddialı tutumu karşısında, “bir dairesine iddiaya var mısın” dedim.
İddiamıza Sayın Vakkasoğlu başta olmak üzere Gürsel Tekin’in birlikte seyahat ettiği arkadaşları ve kabin görevlileri şahit. Kaldı ki, dönüşte de aynı uçakla döndüğümüzü Atatürk Havalimanına inince fark ettiğim Gürsel Tekin’le iddiamızı tazeledik ve beni 13 Haziran sabahı arayacağını ve “dememiş miydim” diye telefon edeceğini söyledi. Ben de bu iddiamızı köşemize taşıyarak kamuoyunu da şahit tuttuğumuz o yazıda, “Sonuçtan okuyucularımızı da haberdar ederim” demiştim.
Bugün 13 Haziran... İstediği tapu dairesinde buluşmak üzere bir zaman kararlaştırmak için kendisinden telefon bekliyor olacağım. Eğer üzerine tapulu evi yoksa ve hali vakti yerinde değilse, yaz mevsimi geldi, bir izci çadırı bile makbulümüzdür. Ona da imkanı yoksa, iddiadan kazandığımız daire kendisine helal hoş olsun. Ama bilsin ki, biz kaybetseydik, dün sabahtan hazırlık yaparak masanın üzerine görünen yere koyduğumuz tapuyu gözümüzü kırpmadan vermekten imtina etmezdik.
Konu bir daire olunca, dostlarımızdan, “kaybetme ihtimalin var mı?” diye soranlar da oldu. CHP iktidarında ülkenin kaybetme ihtimalinin bulunduğu şeyler yanında bizim daire hiç hükmündedir demiştim. Sonunda ülke kazandı.
HAS Parti’nin durumu...
18 Nisan’da bu köşede, “Kurtulmuş’a yazık olacak” başlıklı yazı kaleme almıştık. (Tıklayınız) Yazıda, Sayın Kurtulmuş’un siyasi kariyeri açısından yaptığı bazı taktik hatalara dikkat çekmiş, siyaset sahnesinde daha uzun soluklu kalması için bazı önerilerde bulunmuştuk. Hatta, “girme bu seçime, 13 Haziran sabahı önünde yeni bir ufuk açılır, yeni dönemin siyasi aktörü olursun. Eğer girer de sadre şifa oy alamazsan, karizma fena çizilir. Hedefi ve başarı ölçütü ancak Saadet’i geçmek olan bir parti olursun ” demiştim.
O yazım Sayın Kurtulmuş’un sevenleri tarafından çok eleştirildi.
Yukarıdaki yazımdam sonra gönüllerini almak için HAS Parti’nin en tepe yöneticilerinden biri ile görüştüm ve bu seçimin ifade ettiği anlamı anlattım. 12 Haziran’a seçim değil, “REFERANDUM 2” demek daha doğru olur dedim. Geniş halk kesimlerinin bu bilinçle oy kullanacağını ifade ettim. Gerekçelerim ve alacakları oya yönelik tahminlerim kendilerine inandırıcı gelmedi. İktidar ortağı olacak gibi iddiaları vardı.
Netice her zamanki adetimiz orada da zuhur etti ve orada da küçük bir iddialaşmamız oldu. 11 Mayıs’ta bu köşede kaleme aldığımız yazının son satırları şunlar: “Bu arada, seçim barajını zorlayacaklarını söyleyen HAS Parti’nin tepe yönetiminden bir isim de, benim yüzde 1.5’u geçmeniz bile başarı olur şeklindeki düşüncem üzerine, yüzde 1.5’u geçerlerse o sırada yanımda bulunan ve masanın üzerinde duran fotoğraf makinamı alacağını söyledi. Hatta şimdiden bırak git makinayı, sonra getirmek için ayrıca zahmet etme” dedi...
Ben de, “daha seçime 1 aydan fazla var. O vakte kadar kullanayım, kaybettiğimde makina zaten sizin” dedim. O yazım, “Sizce, makina elden gider mi, ne dersiniz?” cümlesi ile bitiyordu.
Sonuçlar ortada...
HAS Parti yüzde 1’i bile bulmayan 0,7 oy oranıyla, yüzde 1.2 oy alan Saadet’in de gerisinde kaldı. İddiamız tek taraflıydı. Bana bir makina falan borcu yok değil mi dostlarımızın...
Son olarak şunları kayda geçirelim...
- Bu yıl rekor sayıda Türk, Umre ziyareti için Kutsal topraklara gitti. Her gün en az 2 vakit namazı canlı olarak Kabe’den izlemek için fırsat oluşturmaya çalışıyorum. Kabe sürekli dolu vaziyette. Fakat son 2-3 gündür tavaf alanı boşaldı. Anlaşılan Türk hacılar bu seçimde ülkenin kaderi adına oy kullanmayı nafile bir umre ibadeti kadar mukaddes saymışlar ve seyahatlerini tehir etmişler.. Kendilerini kutluyorum. Değerli dostum Birey Tur’un sahibi Eşref Şentürk Bey’le Cumartesi günü bu gözlemimi paylaştım. “Doğru” dedi. Bu sabahtan itibaren yeniden yoğun bir şekilde uçaklar havalanacakmış kutsal topraklara. Bilinçli seçmen diye buna derim ben.
- “Bir oy bir oydur” düşüncesi ile dünyanın dört bir yanından gelen Türklere de selam olsun. Ülkeye sahip çıkmanın bir başka yolu da budur diye düşünüyorum.
- Annem babam baştacımızdır. Seçimden önce randevu günü aylar öncesinden belli sağlık kontrolleri için İstanbul’a gelmişlerdi. ““Bir oy bir oydur” düşüncesi ile onlar da sandıkların kurulmasına saatler kala bir koşu kendilerini Bartın’a attılar. İlk kez, “gelmişken biraz daha kalsaydınız” şeklinde ısrarımız olmadı. Oylamaya yetiştiler. 84 yaşındaki babam da zaten sırf bu nedenle umre sehayatini birkaç gün erteledi. Gelmişken İstanbul’dan Mekke’ye uçmayı, seçim sonrasına erteledi. O yaşlı haliyle Bartın’a gel-git yapmayı göze aldı.
- Bu seçim gösterdi ki vatandaş hizmete oy veriyor. Esenler Belediye Başkanı Teyfik Göksu’yu kutluyorum. İlçede yerel düzeyde yaptığı hizmetler seçmende karşılığını bulmuş olmalı ki, kendi seçim bölgelerinde en yüksek oyu AK Parti’ye kazandırdılar.
- Araştırma firması GENAR’ı da kutluyorum. Seçim yasaklarına girdiği için kamuoyuna açıklamadıkları ama yüzlerce gazeteciye gönderdikleri seçimden 4 gün öncesine ait son araştırmaların da kesin sonuca yakın isabet kaydettiler. Üstelik herkesin MHP barajı geçer mi diye merak ettiği ortamda, MHP’nin baraj üstündeki oy oranını açık yüreklilikle yayınlama cesareti gösterdiler ve seçim sonucuna yakın oranda tutturdular.
- Tebriğin büyüğü CİHAN Haber Ajansı’na... Ekranlarda izlediğiniz seçim sonuçlarına yönelik tüm veriler CİHAN’dan alındı. Tüm dünya onlardan takip etti. Seçimde 200 Bin sandık kullanıldı. Ama seçime giren 15 partiden 8’i 200 Binin altında oy aldı. Yani sandık başlarına birer partili bile veremediler. CİHAN aralarında 40 Binden fazla köyün de bulunduğu tüm sandıklara ait sonuçları 1-2 saat içinde medya ve parti merkezlerine ulaştırdı ve seçim sonuçlarının güvenirliğine yönelik en büyük demokratik katkıyı yaptı. Olağanüstü iş çıkardı.
Seçim sonuçlarını daha etraflı analiz etmek için bundan sonraki süreçte uzun vaktimiz de olacak. Özellikle kimi muhafazakar sosyal grupların AK Parti’ye oy verilmemesini isteyen açıklamalarını sosyolojik olarak etüd etmek istiyorum.
12 Haziran seçimlerinin sonucu ülkemize hayırlı olsun.
Prof. Dr. Osman Özsoy – Haber 7
www.osmanozsoy.com.tr - http://twitter.com/ozsoyosman
Kaynak : haber7.com