Tarih: 17.06.2011 13:02

Yeğenini yakarak öldüren amca yargılanıyor

Facebook Twitter Linked-in

Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, 11 Nisan 2011'de Turhan Cemal Beriker Bulvarı'nda bir binanın ikinci katında Selahattin Yaşar Biçer'e ait ''sanal tefecilik'' diye adlandırılan kredi kartı komisyonculuğu yapıldığı öne sürülen işyerinde İsmet Dündar'ın yakılarak öldürülmesiyle ilgili haklarında ''suç delillerini yok etmek amacıyla kasten öldürme ve kasten yangın çıkarma, bu suçlara yardım etme'' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanıklar Nurettin Kızılkaya (37) ve yeğeni Ahmet Vahap Kızılkaya (19) hazır bulundu.

Öldürülen İsmet Dündar'ın annesi ve babası müştekiler Gülay ve Ali Dündar da duruşmaya katıldı.

Sanık Nurettin Kızılkaya, savunmasında, olayı tek başına gerçekleştirdiğini öne sürdü.

Olaydan sonra gözaltına alındığı süreçte verdiği ifadelerin hepsinin doğru olmadığını belirten belirten Nurettin Kızılkaya, savunmasını şöyle sürdürdü:

''Benim şimdiki ifadem doğru. Olayın meydana geldiği işyeri sahibi Selahattin Yaşar Biçer'den faizle para almış ve bunu ödeyememiştim. Olaydan önce yolda karşılaştığımızda Biçer, borcumu ödemediğim için bana küfür ve hakaret etti. Olay günü de sabah saatlerinde yanıma çağırdığım yeğenime para verip, fare zehri ve meyve suyu aldırdım. Fare zehirinin ikisini de yeğenime ezdirip meyve suyunun içine attım. Yeğenim neden böyle davrandığımı sorunca işyerinde fare ve haşerelerin bulunduğu yere dökeceğimi söyledim. Zehirli meyve suyunu işyerine gittiğim Biçer'e verdim ama içmedi. Daha sonra işyerinden ayrılınca ben de ayrılmak zorunda kaldım. Ardından çalıştığım işyerinden tiner ve bez de alarak yine Biçer'in işyerine çıktım. Yeğenim aşağıda bekledi. O sırada işyerinde tek bulunan İsmet Dündar'ın ağzına ve burnuna tinerli bezi kapatıp bayılmasını sağladım. Bu arada Biçer'e verdiğim senedi ise masanın çekmecelerinde aradım ama bulamadım.

Bu sırada elimde duran sigara da yere düştü. Dışarıya çıkmadan İsmet'in masada duran yüzüğü, künyesi ve anahtarını alıp oradan ayrıldım. Ancak para almadım. Aşağıda bekleyen yeğenim ne olduğunu sorduğunda ise karışmamasını söyledim. Ona binaya bakıp duman çıkıp, çıkmadığını sordum. Çıkmadığını söyleyince birlikte oradan ayrıldık. Kendisine daha sonra bir kişiyi öldürdüğümü söyledim. Yeğenimle birlikte tekrar tiner alarak bir portakal bahçesinde delilleri yaktım. Ben İsmet'i üzerine tiner döküp yakmadım. Yangın elimden düşen sigaradan çıkmış olabilir. Olaydan dolayı çok pişmanım.''

SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ

Sanık Ahmet Vahap Kızılkaya da savunmasında olayla ilgisinin bulunmadığını öne sürerek amcasının anlattıklarının doğru olduğunu söyledi.

Olaydan sonra gözaltına alındığında suçu üstlendiğini belirten sanık Ahmet Vahap Kızılkaya, ''Amcam bana baskı yapınca, ailemin de beni dışlayacağı endişesiyle suçu kabullenmiştim. Amcam bana az ceza alacağımı söylemişti. Ben amcamın söylediklerinin dışında bir şey yapmadım ve öldürme olayına kesinlikle karışmadım. Cinayet olayından da amcam bana anlatıncaya kadar haberim yoktu'' dedi.

SANIKLARA BEDDUA

Müşteki Gülay Dündar da sanıkların oğlunu tasarlayarak öldürdüğünü belirterek cezalandırılmalarını istedi.

''Yavrumu neden öldürdünüz. Parasını alıp oradan gitseydiniz de öldürmeseydiniz'' diye bağıran Gülay Dündar, ''Gözümün içine bakıp yavrumu niye öldürdüğünüzü anlatın. Size 24 saat beddua ediyorum'' dedi.

Müşteki Ali Dündar da sanıkların cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin tamamlanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

Duruşma salonundan çıkan Gülay Dündar, adliye önünde de sanıklara beddua ederek en ağır cezaya çarptırılmalarını istedi.

Kaynak : haber7.com




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —