Özkök ve Hürriyet'ten cevap bekleyen sorular

Ertuğrul Özkök ve Hürriyet Gazetesi’nin cevaplaması gereken sorular

Sayın Erdoğan’ın balkon konuşması yeni bir süreci başlattı. Bu sürecin adı helalleşme süreci.

Herkesin geçmiş yaşanmışlıklardan dolayı birbirine özür dilemesi helallik istemesi aslında özlediğimiz bir tablodur. Toplumsal barışımız adına da bu çok önemlidir.

Tabii hemen akla, bu helalleşmede zalim pozisyonundaki kişinin ne kadar samimi olduğu sorusu beraberinde geliyor. Ve mazlumun hakkını helal eder mi acaba sorusu da.

Ne yazık ki insanların ne kadar samimi olduğunu ölçecek alet elimizde yok. Bu durumda samimidir inşallah demek durumundayız.

Geçenlerde Hürriyet’ten Ertuğrul Özkök bu helalleşme ile ilgili eksik de olsa bir adım attı. Bu eksikliğin ne olduğunu yazımın en sonunda bulacaksınız.

Ahmet Kaya’nın mezarına gitti ve helalleşelim iki gözüm dedi ve şu satırları yazdı;

Geriye baktığımda görüyorum ki; bazı insanlara hoyrat davranmışım.Pişman mıyım? Geri çevrilmesi mümkün olmayan şeylere pişman olmak neye yarar ki...'Üzgün müsün' diye sorarsanız; evet, çok üzgünüm.

Hürriyet’in eski kudretli yayın yönetmeni 12 yıl önce ‘Vay şerefsiz’ ve ‘Ayıp ettin gözüm’ manşetlerini atmış, yalan ve iftira dolu haberler kaleme almıştı.

Demek ki Sayın Özkök vicdan azabı duymuş. Çünkü o manşetlerden sonra Ahmet Kaya Türkiye’den ayrılmak ve sürgün yaşamak zorunda kalmıştı. Her hangi bir Ogün Samast’ın her an hedef olabilirdi.Hürriyet Hrant Dink’e de yaptığı gibi açık bir şekilde Kaya’yı hedef göstermişti.

O manşetlerin arka planını kısaca hatırlayalım.

13 Şubat 1999 tarihinde Ahmet Kaya Magazin Gazetecileri Derneği'nin gecesinde yaptığı açıklamalar yüzünden linç edilmek istenmişti. Suçu da ‘Kürtçe klip çekeceğim bakalım hangi kanal yayınlayabilecek’ demesiydi. 

İşte Hürriyet bu linç girişiminden bir gün sonra bu manşetleri atmıştı. Vay şerefsiz manşeti ile Ahmet Kaya’nın 3 tane şerefsizin yüzünden ülkemde arabama bile binemedim demesini ‘Şerefsizlerin ülkesinden arabamı bile alamadım’ şeklinde çarpıtmıştı.

Bir diğer manşet ise daha bir vahimdi. Bu sefer sadece yalan ve iftira sadece haberin metninde değil fotoğrafında da vardı.

Bu fotoğrafta Ahmet Kaya Almanya’da verdiği bir konserde Öcalan posteri önünde konser verdiği gözüküyordu.  İşte bu fotoğrafın yıllar sonra aslı ortaya çıkınca fotomontaj olduğu anlaşıldı. 

İşte Özkök 12 yıl sonra  Ahmet Kaya’ın mezarını ziyaret etti ve helallik istedi. Bu helalliği isterken yapması gereken bir şey daha vardı, o da aşağıdaki soruları cevaplamak.

İşte o sorular;

• Sayın Özkök ve Hürriyet yazı işleri o haberi manşete taşırken kullandıkları fotoğrafın fotomontaj olduğunu bilmiyorlar mıydı? 
• Bilmiyorlardı ise bu montajı kim yaptı?
• Hürriyet’in yeni yayın yönetmeni Enis Berberoğlu’nun gerçek suçluyu araştırılması ve kamuoyuna ilan etmesi gerekmez mi?
• Sadece Özkök’ün özür dilemesi yeterli mi?
• Suç ortağı olan yazı işlerinin de özür dilemesi gerekmez mi?
• Bir gazete komplo kurar mı?
• Bu gazetenin Ahmet Kaya ve Hrant Dink’ten başka komplo kurdukları da var mı?

İşte bu sorular cevaplandığı zaman helalleşmenin Sayın Özkök’e bakan eksik tarafı bir nebze tamamlanmış olacak.

Erkam Tufan Aytav - Haber 7erkamaytav@hotmail.com

Kaynak : haber7.com