Kemalist Paradigmanın çıkmazı

Bir insan Kürt olarak anasından doğdu ise, neden Kürt olarak doğdun diye  sorgulanamaz?

Ana dili Kürtçe, Kürtçe konuşuyor diye maddi ve manevi olarak cezalandırılamaz?

Kürtçe bilmeyen, anlamayan bir topluma Türkiye’de yaşıyorsun öyleyse Türkçe Hutbe, Türkçe vaaz vereceksin, Türkçe savunma yapacaksın, Türkçe konuşacaksın diye zorlanamaz, bu insanlar ayrı bir ırktan olduğu için 2. Sınıf vatandaş olarak görülemez.

Kürtlerin asırlardır yaşadıkları topraklarına,  dağlarına, tepelerine adeta onları kışkırtırcasına, ‘’Ne mutlu Türküm diyene’’  ‘’Türk öğün, çalış, güven’’  gibi  tahkir ve tahrik edercesine yazılar yazarak kendi egonuzu tatmin edemezsiniz. Bu ülkede yaşayan ve vatandaşlık bağlarıyla, din, kültür ve aile bağlarıyla birbirine bağlı olan bu ulusların üzerinde nasyonalist bir baskı kuramazsınız.

Gazetenizin başlığına ’’Türkiye Türklerindir’’, ‘’Türkün Türk’ten başka dostu yoktur’’ diyerek bin yıldır birlikte yaşadığımız kardeşlerimizi, vatandaşlarımızı  ötekileştiremezsiniz.

Bu insanları bu bölgeye yerleştiren, Kürt ana ve babadan dünyaya getiren, Kürtçe lisanla konuşturan ne devlet, ne herhangi bir insan ve ideoloji değil, onların ve bizim  Rabbimiz olan Allah’tır.

Peki bütün bunları yaratan güç Allah ise, yıllardır bu insanları  yok sayan, hor gören, asimile etmeye çalışan sakat devlet anlayışının ve ben devletim, ‘’Burası Türkiye’dir ne yapsam yeridir’’ mantığıyla hareket etmesi doğru mudur?

‘’Kürt diye bir millet yoktur.Kürt kelimesi kar üzerinde yürürken çıkan kütürt kütürt sesinden türetilmiştir’’ diyecek kadar cahil, seviyesiz, gayri ciddi bu saçmalığı millete yutturmak  isteyenlerin şimdi hiç mi hiç yüzleri kızarmıyor, büyük bir yanlışlık yaptıklarını kabul edip bu insanlardan özür dilemeyi düşünmüyorlar ?

Hem baskı ve zulüm et,  hem zulmettiklerini suçlu ilan et, hem bunca işlediğin hatalardan dolayı özür dileme! Şimdi birileri çıkıp bölgede seksen yıldır  bu olan bitenleri sermaye olarak kullanarak  bölgeyi vakumlamasının, halkı kontrol ve etkisi altına almasının, ayrı bir Kürt devleti provaları yapmasının suçunu yüklenme, kendin olarak görme!  Bu işin faillerini  ve sebeplerini görmemezlikten gelerek, çözümden yana yapılması gerekenleri yapmaktan uzak dur, savsaklamaya devam et! Gereğini yapma ve hala kendi dışında birilerini suçlu  aramaya devam et… Bu ne menem bir inkarcılık ve pişkinliktir?

 Otuz yıldır milyarlarca dolar sarf ederek, binlerce insan feda ederek  militarist yöntemlerle çözülmeyen Kürt meselesi bu Kemalist kafa ve mantıkla nasıl ve ne zaman çözecek ?

İnsanlara en tabi vatandaşlık haklarını vermezseniz, onları kendi haklarını almak için her türlü hukuk dışı yola teşvik ve tahrik etmiş olursunuz.

Kürtlerin vatandaşlık hakları engelleniyor, bölge halkı Marksist-Leninist örgütlerin kucağına itiliyor, tüm Türkiye’de Müslümanların en tabi dini hakları ve özgürlükleri kısıtlanıyor, yasaklanıyor, insanlar hızla kendi değerlerimizden koparılarak soysuzlaştırılıyor, vahşet ve dehşet toplumuna dönüştürülüyor.

Müslüman Kürtleri bile Marksist-Leninist örgütlerin kucağına iten, her şeyi yalnız kendisi bilen ceberut devlet anlayışı, kibir budalası askeri vesayet rejimleri, egolarının putperestleri Bürokratik oligarşi ve  Kemalist Paradigmanın  kördüğüm haline getirdiği ülke sorunları  artık kesin bir çözüm bekliyor.

Yoksa, hala bu sorunların bir parçası olan PKK ve  Ergenekon çetelerinin dağlar gibi yığılan problemleri çözmesini mi bekliyorsunuz?

Yıllarca her rezaletin işlendiği, dipçikle ve süngü ile, kan ve ölümle, baskı ve zulümle insan hak ve özgürlüklerinin alenen ihlal edildiği bir ülkede barıştan, kardeşlikten, özgürlükten ve demokrasiden daha ne zamana kadar bahsedip laf ebeliği yapacağız ?

Bu ülke de yaşayan tüm insanlar olarak tabuları yıkmak, ezberleri bozmak, hurafeleri kaldırmak, Hakka ve hakikate teslim olmaktan, ortak payda ve değerimiz olan İslam’a, Allah’ın ipine sarılmaktan başka bir çaremiz ve barış yolu var mı?

İnsana Rabbani bir gözle muamele etmedikçe, ondan insani bir davranış beklemeniz bulutsuz bir havada yağmur beklemeye benzer.

Neden hala dağlarda kendi ürettiğimiz gençleri anarşist diye avlıyoruz, neden kentlerimizde şehir magandalarının terörüyle sarsılıyoruz, neden hala kendi çocuklarımız olan askerimizi tehdid unsuru olarak görüyoruz, kendi vatandaşlarına güvenmeyen ve onları düşman gibi gören bir anlayışa neden boyun eğiyoruz?

Kemalizm kadavrası yıllarca Müslümanlara örnek olarak deney laboratuarlarında dayatıldı, şimdi sıra Apoculuk kadavrasıyla bir seksen yıl Kürtleri oyalamakta.

Ve neden, neden ve yine neden sorunların anası olan bu kanlı, zanlı, bu şovenist, iflas etmiş,  Kemalist Paradigmayı kökünden söküp atmıyoruz? Kürtlerin ve Türklerin ortak değerleri olan İslam kültürü medeniyeti ve ortak paydamız olan onun değerlerimizde buluşmamak için direniyoruz?

Miadını doldurmuş, müflis, Kemalist Paradigma Hindu’nun mukaddes öküzü gibi hala yolumuzun üstünde durdukça ne Kürt, ne de Türk halkının rahat bir nefes alması ve içine düştüğü kaostan kurtulması mümkün değildir.

Arif  Altunbaş - Haber 7arifaltunbas@hotmail.com

Kaynak : haber7.com