Tarih: 29.06.2011 08:43

Beklenen Büyüme Oranları

Facebook Twitter Linked-in

TÜİK bu yılın ilk çeyreğinin büyüme oranlarını yarın açıklayacak. Bu anlamda ekonomi çevrelerinden çeşitli büyüme oranı tahminleri gelmeye başladı. Geçen yılın büyüme oranı % 8.9 olarak açıklanmıştı. Bu yıl sonu itibari ile rakamın ne olacağı ile ilgili çeşitli tahminler sözkonusu. Buna göre, biz de bu yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen büyüme oranı tahminimizi ve gerekçelerini sizlerle paylaşalım.

Büyüme oranında, güncel olması sebebi ile ilk akla gelen göstergenin cari açık olduğunu söyleyebiliriz. 2003 yılından beri sıcak para ile finanse edilen cari açık aslında rakamsal anlamda ülkenin büyüme oranını yükseltmede şüphesiz en önemli pay sahibi oldu. Büyük oranda ithalata dayalı iç talep yapısı ve düşük kur, ithalatı özendirmek yoluyla cari açığın bugünkü rakamlara ulaşmasına sebep oldu. Geçen yılın ilk çeyreğinde 9,5 milyar dolar olan cari açığın, bu yılın aynı döneminde 22 milyar dolara yükseldiğini görüyoruz. Bu anlamda geçen yılkine oranla daha büyük bir büyüme oranını destekleyen bir donemiz var diyebiliriz.

Bir diğer gösterge kapasite kullanım oranlarıdır (KKO). KKO, sanayi üretimi ve büyüme tahminine yardımcı olan referans değerdir. Bu yılın haziran ayı sonuçlarına göre KKO artmaya devam etmiş, bu yılın ilk çeyreğine göre oran % 73,6 ya ulaşmıştır. Geçen yılın aynı döneminde KKO % 67,9 idi. Yıllık KKO’ya bakarsak eğer, 2008 de kriz öncesi oran % 76,7 idi. 2009 da krizin de etkisi ile daralan ekonomide oranın % 65,2’lere gerilediğini görüyoruz. 2010 da biraz toparlanan KKO % 72,6 lara ulaşırken, 2011 ilk 6 ayı sonrası % 74,6 ile kriz öncesi rakamlara ulaştı.       

Sanayi üretimi rakamları da büyüme oranının bir göstergesidir. Ülkedeki üretimin büyük bölümü ithalata dayalı. Çünkü, Türkiye’nin üretim yapabilmesi için enerji ithal etmesi gerekiyor. Petrol ve doğalgaz bizde çok düşük miktarda olduğu için ithal ediyoruz. Sanayide kullandığımız bazı ara malları ve yatırım mallarını da ithal ediyoruz. Bu ithalat iki nedenle oluyor: Bu malların bir bölümü Türkiye’de üretilmiyor. Bazı sanayi ürünlerini elde edebilmek için o girdileri ithal edip burada üretilenlerle birleştirerek nihai ürünü elde etmemiz gerekiyor. Burada ithalat zorunlu bir durum olarak çıkıyor karşımıza. Bazı girdiler ya da ara malları ise dışarıda daha ucuza olduğu için ithal ediliyor. Bunları Türkiye’de üretilen mal ve hizmetlerle bir araya getirerek bir sanayi ürünü çıkarıyoruz ve bir bölümünü içeriye bir bölümünü de dışarıda satıyoruz. Geldiğimiz bu nokrada, bu yılın ilk çeyreğinde sanayi üretimi % 14,4 artarak önemli bir seviyeye geldi.

Kredi stoku oranı geçen yıla göre % 17 artmış. Bu da demek oluyor ki, geçtiğimiz yıl 100 TL’lik mevduatın 80 TL’si krediye dönüşürken, bu yıl bu rakam yaklaşık 90 TL. Tarım üretimi ve ticaretin diğer alanlarınaki oransal artışları da göz önünde bulundurursak bu yılın ilk çeyreğinde büyüme oranının % 10 ve üzerinde olabileceğini söyleyebiliriz.

Murat Cemberci - Haber 7Muratcemberci@unkar.com

Kaynak : haber7.com




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —