Ergenekoncuları kurtarma operasyonu

Bu millet sandığa giderken, seçtiğimiz milletvekilleri bizi mecliste temsil etsinler diye oy veriyor. Kanunların suçlu görüp yargıladığı çete ve örgüt mensuplarını hapisten kurtarıp meclise taşımak için değil.

Merve Kavakçıyı sadece baş örtüsünden dolayı meclise almamak için sırtlan kesilenler medya ve bazı yazarlar şimdi iğnenin ucu kendilerine dokununca hoplayıp zıplayıp bu ne biçim demokrasi diye kuduruyorlar. Efelenmeler ve kabadayılıklar da işin cabası.

Bu milletin tepesinde iki tarafı keskin kılınç gibi yargıyı, orduyu arka bahçesi olarak yıllardır kullananlar, asmadıkları adam, kesmedikleri baş bırakmayanlara ne oldu da şimdi yargıçların kararını demokrasiye vurulan darbe olarak görüyorlar ?

Günaydın Baylar!  Demokrasiyi yeni mi keşfettiniz?

Malum Ergenekoncu tutukluların seçilse de yasalara göre milletvekili olamayacağını biliyordunuz? Kaos çıkarmak için mi bile bile bu adamları milletvekili adayı koydunuz?

Hani dokunulmazlığa karşı idiniz? Milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırmak için bas bas bağıran, tepinen sizler değil miydiniz? Şimdi neden bu adamları hapisten kurtarmak için dokunulmaz yapmak istiyorsunuz? Herkes için doğru, temiz, hilesiz hurdasız siyaseti böyle mi yapacaksınız?

Yüksek Seçim Kurulu kararı ile milletvekili olamayanları, yargıya baskı yaparak mı hapishaneden kurtaracaksınız? Referandumda sağcısıyla, solcusuyla, PKK’lısıyla bu Anayasa ve kanunlar değişmesin diye yırtılan, parçalanan, helak olan sizler değil miydiniz?

Ne oldu sizlere de şimdi hep birlikte  değişmesine karşı çıktığınız  Anayasadan gücünü alan yasaların kararlarına başkaldırıyorsunuz? Kafanıza taş düştü de, aklınız başınıza yeni mi geldi?

“Ey milletimiz !.. Biz gerçekten  yanıldık’’ deme erdemliliğini gösteremezseniz halkın gözünde yalancı, sahtekar ve iki yüzlü olmaktan zinhar kurtulamazsınız.

Büyük şair ve mütefekkir M. Akif Ersoy’un, ‘’Şark'a bakmaz, Garb'ı bilmez, ilimden yok payesi / Bir kızarmaz yüz, yaşarmaz göz bütün sermayesi.' dediği gibi ülkemizi yüzsüz politikacıların ülkesi haline getirdiniz.

Yasalara baş kaldırmakla, kanunları çiğneyerek hangi yüzle kanun tanımaz çetelere, yasa dışı örgütlere karşı kanun yapacak, bu masum milleti temsil edeceksiniz?

Şimdi de kalkmış, ‘’Onlar yemin etmezse bizde yemin etmeyeceğiz’’ diye yasama faaliyetlerini engelliyor, yargıya müdahale kararı istiyorsunuz. Söylemleriniz eylemleriniz taban tabana birbirine zıt.Hala çelişkilerin efendisisiniz, hala bu milletin iradesine karşı direniyor ve inatla kör bir savaşı sürdürmeye çalışıyorsunuz.

Ergenekoncuları kurtarma operasyonuyla CHP’nin yemin krizi, darbecilere sahip çıkması, onları meclise taşımak istemesi ülkeyi karanlık bir kaosun içine çekmek, derin devletin suçlarını örtbas etmek demektir.

Türkiye’deki değişimden rahatsız olan CHP ve DTP derin devleti de birlikte oyuna dahil  ederek ülkemizde kapsamlı psikolojik bir savaş başlatıp statükoyu yeniden hortlatmak istiyorlar.

Kılıçlarınız keskin, oklarınız sivri, Ergenokonunuz mutlu ve fitneniz kutlu olsun !..

Tek yol kaos. İleri!..

Sert adımlarla yürüyün de, şöyle plakanızı görelim.

Ne desek nafile, nato kafa, nato mermer, nato CHP!

Arif Altunbaş - Haber 7arifaltunbas@hotmail.com

Kaynak : haber7.com