Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Turhan Tuncer, Bakanlar Kurulu kararı ile 2010-2011 pazarlama yılında nişasta bazlı şeker için belirlenen kotanın yüzde 50 oranında artırıldığını belirtirken, ''Hükümet yargı kararlarını da çiğneyerek, NBŞ kotasını her yıl artırmakta ve şeker pancarı üreticilerini çok uluslu şirketler karşısında mağdur etmektedir'' görüşünü bildirdi.
Tuncer, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de pancar şekeri sektörünün yıllık ekonomik büyüklüğünün 3 milyar doların üzerinde olduğunu ve doğrudan ya da dolaylı olarak 10 milyon kişinin geçimini sağladığını kaydetti.
2001 yılında çıkarılan 4634 sayılı Şeker Kanunu kapsamında kota tahsisi yapılan 7 şirkete ait 33 pancar şekeri fabrikasının kurulu üretim kapasitesi 3,1 milyon ton/yıl, nişasta bazlı şekerde (NBŞ) ise kota tahsisi yapılan 5 şirkete ait 6 fabrikanın kapasitesi 1 milyon ton/yıl olduğuna dikkati çeken Tuncer, nişasta bazlı şeker fabrikalarının içeriden ve dışarıdan aldıkları mısırı işleyerek fruktoz ve glokoz şurubu ürettiklerini belirtti.
Şeker pancarı sektörünün tümüyle ulusal olduğunu, dolayısıyla üretilen katma değerin de ülke içinde kaldığını, oysa Türkiye'nin mısırda dışa bağımlı olduğunu ifade eden ZMO Başkanı, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''NBŞ sanayi piyasasının yüzde 75'ine çok uluslu şirketler egemendir, üretilen katma değer de bunlara transfer edilmektedir. Bilindiği gibi Şeker Kanununda yer alan NBŞ için belirlenecek kotaları Bakanlar Kurulu'nun yüzde 50 oranında artırma ya da eksiltme yetkisi, 2003-2004 pazarlama yılından itibaren NBŞ kotalarının artırılması yönünde uygulanmıştır.
Hükümet, yargı kararlarını da çiğneyerek, NBŞ kotasını her yıl artırmakta ve şeker pancarı üreticilerini çok uluslu şirketler karşısında mağdur etmektedir. Son olarak 29 Haziran 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile 2010-2011 pazarlama yılında NBŞ için Şeker Kurulu tarafından 244 bin 400 ton olarak belirlenen kotanın yüzde 50 oranında artırılması kararlaştırılmıştır.
AB ülkelerinde 2009-2010 pazarlama yılına ilişkin pancar şekeri/NBŞ kotaları ve oranları incelendiğinde; AB-27 ortalaması NBŞ üretim kotasının yüzde 6,5 olduğu görülmektedir. Şeker Yasası'na göre ülkemizde bu oran yüzde 10'dur. Bakanlar Kurulu kararı ile bu oran yüzde 15 olarak uygulanmaktadır.''
Yarattığı rant ile ''siyaset-iş dünyası'' ilişkisini yeniden kurgulama gücüne bile sahip olan şeker sektöründe uzun zamandır, pancar üreticileri ve işçileri aleyhine yürüyen bir sürecin yaşandığını ifade eden Turhan Tuncer, ''Odamız kanunda NBŞ için kota oranlarının kesin hükme bağlanması ve bu alanda çok uluslu şirketlerin değil, Türk çiftçisinin yararı gözetilerek hareket edilmesi gerektiğine inanmaktadır'' ifadesini kullandı.
CANLI HAYVAN VE ET İTHALATI
2010-2011 Mayıs ayları arasında, yani son 1 yılda canlı hayvan ve et ithalatı için 1,2 milyar dolarlık döviz harcandığına işaret eden Tuncer, 2010 yılının tümünde ithalat 584 milyon dolar iken; bu yılın ilk 5 ayında 686 milyon doları bulduğunu hatırlattı.
Et ithalatındaki gümrük vergisinin, 2 Temmuz 2011'den itibaren yüzde 75'e yükseltilmesine karşın ithalat hızla devam edeceğini savunan Tuncer, ''Dışa bağımlılığın faturası önümüzdeki yıllarda çok daha ağır bir bedelle ödenecektir.
İthalat odaklı hayvancılık politikaları, bugüne kadar yalnızca ithalat lobileri ve bu amaca yönelik olarak kurdurulmuş şirketlerle Türkiye'yi pazar haline getirmek isteyen çok uluslu tekellere yarar sağlamıştır'' görüşünü bildirdi.
Tarım ürünlerindeki ithalatın ihracattan fazla olduğuna işaret eden Tuncer, tüm bu olumsuzlukların, hükümetin her fırsatta pembe tablo çizmeye çalıştığı tarım sektöründe sanıldığı gibi bir ''istikrar'' olmadığını net biçimde ortaya koyduğunu savundu.
Kaynak : haber7.com