İnsan büyük lokma yemeli, fakat büyük laf konuşmamalı…
Hele sırtında milyonlarca insanın sorumluluğunu, umudunu ve emanetini taşıyanlar daha çok dikkatli olup kılı kırk yararak konuşmalı.
Bir insanın, her ağzına geleni her yerde, uluorta herkese söylemesi çapsızlık ve seviyesizlik olarak ona yeter.
Düşünülmeden, tartılmadan söylenen bir söz kör bir mağanda kurşunu gibidir isabet ettiği her yeri yakar, ocağı söndürür, nefret yıldırımlarını sahibinin üzerine çeker.
Mersin CHP milletvekili İsa Gök’ün, CHP’nin yemin merasimine katılmamasıyla ortaya çıkan sorunun çözümü konusunda AK Parti iktidarına diz çöktüreceklerini söylemesi, yemin krizi için 'AKP, kuzu kuzu çözecek’’ diyerek adeta tahkir, tehdit ve tahrik etmesi AKP’lileri ‘’Tükürdüklerini yalayacaklar’’ demek zorunda bıraktırdı.
Yine Kılıçdaroğlunun, ‘’Hapisteki iki arkadaşımız yemin etmedikçe, biz de yemin etmeyeceğiz’’, ‘’Her bedeli ödemeye hazırız’’ gibi restleşmesi, bu konuyla hiç bir suçu olmayan AKP lileri de gerdi.
YSK’nın aldığı bir karardan dolayı AKP’yi çözüm yeri olarak görüp hedef almaları, hatta aşağılayıp hakaretlere boğmaları, sorunu çözüm yerine çözümsüzlük girdabına soktu, CHP’nin görüş açısını daraltı ve siyasi ufku da karardı.
‘’Biz Tayyip Erdoğan gibi söz verip de yapmayanlardanız’’ diye meydanlarda bağıran Kılıçdaroğlu ‘’Başbakan söz versin, garanti versin yemin ederiz’’ tehdidini savurmaya başladı.
İyi de, neye, niçin, neden söz verecek Başbakan? Hakimlere tepeden inme emir vererek,’’ çıkarın şu iki adamı hapisten mi’ demesini mi bekliyorsunuz?
Başbakan yaş tahtaya basmadı. Oyuna gelmedi. Hukuku çiğnemedi.Bir hukuk devletinde yapılması gereken ve ciddi bir devlet adamı olarak kendisinden bekleneni yaptı.
Gerçek lider ile, diktatör arasındaki farkı ortaya koydu.
Darbeci, tepeden inmeci CHP’lilerle, AKP arasındaki fark bu.
Oyunları, tehditleri, şantajları tutmadı. Geri tepdi. Her zaman olduğu gibi Kemal Bey ve takımı kronik hastalıkları icabı sürünerek çark ettiler. İsa Gök de dahil yemin ettiler.
CHP’ye, vatana, millete hayırlı olsun!.. Siyasi bir intihardan kurtuldular.
Şimdi,’’ Biz demokrasiyi savunmak için yemin etmemiştik’’ diyorlar.
Babababa bak şunlara... Bak, şimdi göz yaşlarımı tutamayacağım, çarşambayı sel alacak…
Artık yemin de ettiniz, şimdi demokrasiyi değil de Faşizmi mi savunacaksınız yani?
BDP’liler de, tıpış tıpış yemin etmeye gelecekler, eğer sorunlarına bir çözüm bulmak istiyorlarsa…
‘’Alem gider Mersine, bunlar gider tersine.’’ Şaşkın ördek işte böyle kıçın kıçın yüzermiş.
Rastgele her yere sorumsuzca tükürürseniz, işte böyle adamı diz çöktürüp, tükürdüğünü de kuzu kuzu yalatırlar.
Artık, akıllı olun biraz !. Burnunuzu Kaf Dağlarından indirin ve ayağınızı da yere basmayı unutmayın!..
Sizi seçenler, Ergenekoncuları kurtarmak için fedailik yapsınlar diye seçmediler.
Haydi bakalım hep beraber görev başına lütfen!..
Bu ülke sizden kendiniz gibi arızalı değil, adam gibi bir Anayasa yapmanızı bekliyor.
Arif Altunbaş - Haber 7arifaltunbas@hotmail.com
Kaynak : haber7.com