Yazımı, dün öğleden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulunda, ana muhalefet partimizin demokrasi ayıbından kurtulmasını beklerken kaleme alıyorum. Avrupa Birliği genişlemeden sorumlu komiseri (bakanı) Stephan Füle, Ankara’dadır. “Bu ne biçim demokrasi?” iması tehlikesinden kurtulacağız.
Bozcaada’da Rum Ortodoks Kilisesi’ne ait eski manastır topraklarının iadesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını hükûmetimizin derhal yerine getirmesi, isabetli oldu. Türkiye de o hukuk sisteminin bir parçasıdır.
Ahmet Davutoğlu’nun iyi hazırlanmış Kıbrıs projesi, Kıbrıs Rum Cumhuriyetini telâşa düşürdü. Zira art niyetleri, Kıbrıs’ın tamamını boşaltıp vermemiz hayalidir. Yunanlılar’ın Avrupa desteğiyle Türkiye’den toprak koparmak tarihî alışkanlığı devam ediyor.
Buna bir de Avrupa Birliği’nde Türkiye’yi tıkamak geri zekâlılığını eklemek lâzım.
Dün Srebrenica soykırımının 16. yıl dönümü idi. 8372 Boşnak erkek ve erkek çocuk, Sırp ordusu tarafından topluca öldürülmüş, ayrıca Boşnak kadınları ve kız çocukları tecrîd edilmişti. Hitler’den sonra Avrupa’nın ortasında işlenen ikinci soykırımdır (soykırım olduğu Birleşmiş Milletler kararı ile tescil edildi). Srebrenica, BM tarafından güvenli bölge ilân edilerek Müslümanlar’ın silâhları toplanmıştı.
(Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz)
Yılmaz Öztuna - Türkiye
Kaynak : haber7.com