Uluslararası piyasalarda yaşanan sert satışlar, Avro Bölgesi'ndeki borç krizi halkasına Yunanistan, İrlanda ve Portekiz'in ardından İtalya ve İspanya'nın da eklenebileceğini gösteriyor.
İtalyan medyasında ''Kara Cuma'' olarak nitelendirilen geçen haftanın son işlem gününde Avro Bölgesi'ndeki borç krizinin İtalya'ya yayılabileceği endişesiyle İtalya Borsası'nın gösterge endeksi FTSE MIB yüzde 3,47'lik değer kaybıyla son 5 ayın en hızlı düşüşünü kaydetti. 10 yıl vadeli İtalya tahvilinin faizi de yüzde 5,28'e çıkarak son 9 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
Avrupa genelinde borsalarda yaşanan kayıplar banka hisselerindeki düşüşten kaynaklandı.
Avro bölgesinin 3. büyük ekonomisi İtalya, Yunanistan'dan sonra borç oranı en yüksek ülke. Uzmanlar, Yunanistan ya da Portekiz gibi küçük ekonomilerin borç sorununun üstesinden gelinebileceğini ancak krizin İtalya ya da İspanya gibi büyük ekonomilere sıçramasının endişe verici olacağını belirtiyor.
İkinci yardım paketiyle birlikte Yunanistan'ın kurtarma maliyetinin 220 milyar avroya ulaşacağı belirtilirken, Avro Bölgesi'nin üçüncü büyük ekonomisi İtalya'nın iflası söz konusu olursa bunun maliyetinin 700 milyar avroyu bulabileceği ifade ediliyor.
Ekonomistler, Avrupa İstikrar Mekanizması'nın (EFSF) krizi çözmek için yeterli olamayabileceğini belirtiyor. Avrupalı yetkililer, gelecekteki krizlere karşı EFSF'nin 700 milyar avro tutarındaki acil durumlar için ayrılan daimi fonunun 1,5 trilyon avroya çıkarabileceğini tartışıyor.
Avro Bölgesi'ni sarsan borç krizinde ilk finansal yardım talebinde bulunan Yunanistan'ın borç stoku ve tahvillerinin getirisinin oldukça yüksek olması ülkenin kırılganlığını en çok artıran unsurlar olurken, İrlanda'nın içinde bulunduğu sorun bankacılık sektöründen kaynaklanıyor.
Borç krizi halkasına eklenen son zincir Portekiz, bankacılık sektöründeki sorunların yarattığı sorunlarla mücadele ediyor. Piyasalarda, Portekiz'de yerli bankaların yükümlülüklerinin oldukça önemli bir bölümünün İspanyol bankalarına olması, bu nedenle Portekiz'de yaşanan sorunun İspanya'yı da etkileyeceği endişesi hakim olmuş durumda. İspanya ekonomisinin en kırılgan noktası ise yüksek işsizlik oranı.
İrlanda'da krizin bankacılık sektöründe ortaya çıkmış olmasının ve AB ülkelerinin bankacılık sektörlerinin bütünleşik yapısı bir arada değerlendirildiğinde, çevre ülkelerin bankacılık sektörlerinde meydana gelebilecek olası sorunların diğer AB ülkelerinin bankacılık sistemlerini de önemli ölçüde etkilemesinin kuvvetle muhtemel olduğu yorumları yapılıyor.
İrlanda bankalarının en büyük iki alacaklısının ise İngiltere ve Almanya olduğu belirtiliyor.
Bu haftanın sonunda Avro Bölgesi'nin aktiflerinin yüzde 65'ini oluşturan en önemli 91 bankaya uygulanan stres testi sonuçlarının açıklanması bekleniyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's ise stres testi sonuçlarından 26 bankanın desteğe ihtiyaç duyabileceği sonucunun çıkabileceğine dikkat çekiyor.
''PIIGS'' EFSANESİ GERÇEK Mİ OLUYOR?
Avro Bölgesi'nin kırılgan beş ülkesi Portekiz, İrlanda, Yunanistan, İspanya ve İtalya'nın İngilizce baş harflerinden oluşan ''PIIGS'' ülkeleri, çok derin finansal zorluklara ve piyasalarda büyüyen güvensizliğe karşı mücadele veriyor.
Bilerek kötü anlam yüklenen bu akrostiş ''PI(I)GS'', 2008 yılında Anglo-Sakson gazeteciler ve piyasa uzmanları tarafından borç kriziyle karşı karşıya bulunan Portekiz, İrlanda, Yunanistan ve İspanya için kullanılmaya başlandı. Bazıları bu gruba İtalya'yı da dahil etti.
Yunanistan'ın geçen yıl Mayıs ayında finansal dış yardım alması nedeniyle söz konusu ülkelerin içinde bulunduğu sorunlar artık Avrupa Birliği'nin (AB) yönetişim sorunu haline gelmiş durumda.
Küresel finansal krizden bu yana söz konusu ülkeler arasında Yunanistan en ciddi baskı ile karşı karşıya bulunuyor. Yunanistan'ın bütçe açığının, 2001 yılında Avro Bölgesi'ne üyeliği döneminde gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı yüzde 3'ün altında bulunurken, 2009 yılında GSYH'sinin yüzde 15,4'üne kadar yükseldi. Ülkenin borç finansmanının faizinin bile yaklaşık 13 milyar avroya mal olduğu, bu rakamın ülkenin GSYH'sinin yüzde 5,3'üne denk geldiği belirtiliyor.
Yunanistan'ın 2008 yılında GSYH'nin yüzde 110,3'ü seviyelerinde bulunan kamu borcu, geçen yıl yüzde 142'ye yükseldi. Ülkenin 2009 yılında GSYH'nin yüzde 15,4'ü düzeyinde olan bütçe açığı ise yüzde 9,6'ya geriledi. Politika faizi ise yüzde 4,77'den yüzde 9,57 çıktı.
Finansal dış yardım halkasının son zinciri Portekiz'in 2008 yılında GSYH'nin yüzde 61,1'i düzeyinde bulunan kamu borcunun geçen yıl yüzde 79,1'ine ulaştığı belirtiliyor. Avrupa Komisyonu ise Portekiz'e bütçe açığını GSYH'nin yüzde 3'ü ile sınırlandıran Maastrich kriterlerine uyması konusunda 2013 yılını hedef göstermiş bulunuyor. Uzmanlar ise bu hedefi ''görece gerçekleştirilemez'' olarak değerlendiriyor.
Portekiz'in 2009'da GSYH'nin yüzde 9,3'ü düzeyindeki bütçe açığı geçen yıl yüzde 7,3'e geriledi. Politika faizi ise yüzde 3,85'ten yüzde 6,05'e yükseldi.
Geçen yılın sonunda finansal dış yardım talep etmek zorunda kalan İrlanda'da da eşi görülmemiş şiddette bir kriz yaşanıyor. Avro Bölgesi'nin en problemli ülkelerinden olan İrlanda'nın 2008'de GSYH'nin yüzde 23'ü düzeyindeki kamu borcu, 2010'da yüzde 69,4'e yükseldi. Ülkenin bütçe açığı 2009'da GSYH'nin yüzde 14,4'ü seviyesinde iken geçen yıl yüzde 32,3'e çıktı. Politika faizi ise yüzde 4,77'den yüzde 6,42'ye yükseldi.
Yaklaşık 4,4 milyon kişinin işsiz olduğu İspanya'nın ise Portekiz'den sonraki halkalardan biri olduğu konuşuluyor. Portekiz'le olan yakın ekonomik ilişkilerden önemli oranda etkileneceği belirtilen İspanya'nın 2008'de kamu borcu GSYH'nin yüzde 30,4'ü, bütçe açığı ise yüzde 9,3 düzeyinde bulunuyordu. Geçen yıl GSYH'ye oranı yüzde 48,8 olan İspanya'da hükümet, uyguladığı tasarruf tedbirleri ile bütçe açığını bu yıl GSYH'nin yüzde 6'sı seviyesine çekmeyi hedefliyor.
Ekonomisinin olduğu gibi borcunun büyüklüğüyle de konuşulan İtalya'nın ise 2008'de GSYH'nin yüzde 89,2'si seviyesinde olan kamu borcu geçen yıl 99,6'ya yükselirken, yüzde 5,3 olan bütçe açığı geçen yıl yüzde 5'e, politika faizi de yüzde 4,10'dan yüzde 3,80'e geriledi. Piyasalarda İtalya'nın kamu borcunun GSYH'nin yüzde 120'si düzeyine ulaştığı yorumları yapılıyor.
IMF verilerine dayanılarak PIIGS ülkelerinin önemli ekonomik göstergeleri şöyle:
YUNANİSTAN
2008 2009 2010 2011 (Nisan) GSYH Milyon Dolar 348.674 327.331 305.415 310.365 KBMG Dolar 31,308 29,328 27,302 27,716 SGP-GSYH Milyon Dolar 333.868 330.039 318.082 311.794 SGP-KBMG Dolar 29,978 29,571 28,434 27,844 SGP-GSYH Dünya Payı Yüzde 0.481 0.475 0.436 0.407 Yatırım/GSYH Yüzde 20.516 16.103 14.556 11.727 Enflasyon Yüzde 4.239 1.350 4.702 2.540 İşsizlik Yüzde 7.683 9.375 12.458 14.758 İstihdam Bin 4.556 4.511 4.389 4.282 Nüfus Bin 11.137 11.161 11.187 11.198 Genel Kamu Gelirleri/GSYH Yüzde 39.688 37.794 40.238 42.553 Genel Kamu Giderleri/GSYH Yüzde 49.223 53.162 49.808 49.941 Kamu Borçlanma Gereği/GSYH Yüzde -4.521 -10.083 -3.171 -0.946 Kamu Kesimi Toplam Borcu/GSYH Yüzde 110.332 126.813 142.024 152.315 Cari Açık Milyon Dolar -51.212 -35.961 -31.909 -25.333 Cari Açık/GSYH Yüzde -14.688 -10.986 -10.448 -8.162 İRLANDA GSYH Milyon Dolar 264.892 222.356 204.261 212.792 KBMG Dolar 59,902 49,863 45,689 47,751 SGP-GSYH Milyon Dolar 184.963 172.510 172.345 175.185 SGP-KBMG Dolar 41,827 38,685 38,550 39,312 SGP-GSYH Dünya Payı Yüzde 0.264Kaynak : haber7.com