Seçimden sonraki ilk buluşma... Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu gazetecilerle sohbet ve bilgilendirme toplantılarına bir süre ara vermişti...
Dün sabah daraltılmış grupla, 11 gazeteciyle bir araya geldi. Mekan bu kez Çırağan Sarayı... Bakan, on beş dakika gecikti. Bir aylık torununu görmeye gitmişti. 7 yaşında bir torunu daha var. 'Torun sevgisi bambaşka bir şey, adeta mucize' diyerek bütün büyükanne ve büyükbabaların hissettiği duyguların etkisi altında olduğunu gösteriyordu. Çizgili bir gömlekle, kravatsız geldi; yanında kurmay ekibiyle...Kısa süre sonra 'Rahat oturalım' diyerek ceketini de çıkarttı. Bir gün önce, iç ve dış kamuoyunu, özellikle diplomasi çevrelerini sarsan 'AB ile ilişkilerimiz donma noktasına gelebilir' açıklamasını yapmıştı. Bunun dışında Arap Baharı'yla birlikte Ortadoğu'yu ısıtan gelişmeler, Suriye'de kabaran isyan dalgası, Libya'da dökülen kana aranan uluslararası çözüm çabaları Davutoğlu'nun söyleyeceklerinin önemini artırmıştı.
Üstelik bugün Libya Temas Grubu toplanıyor ve Hillary Clinton bunun için Türkiye'de. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarını, daha önce yaptığı gibi tarihsel bir perspektif içinde 'dördüncü restorasyon dönemi' olarak tanımladı: Tanzimat, Cumhuriyet'in ilanı, çok partili hayata geçiş ve AK Parti iktidarı...YENİ EKSEN: SİYASETTE AB, EKONOMİDE ASYAAçıklamalarına başladığı andan itibaren, restorasyonun çerçevesini çizdiği bütün bölümlerde Avrupa Birliği'ne vurgu yapması dikkat çekiciydi. Hükümetin dış politikasını anlatırken 'zamanın ruhu arayışına' atıfta bulundu sürekli. Bunun coğrafi sınırlarını ise 'özgürlükler ve demokrasi için Avrupa Birliği, ekonomik kalkınma için Asya' olarak çizdi. Bu çerçeveye ulaşabilmek adına kullanılacak aracın adını 'yeni anayasa' diye ifade etti. 'Stratejik derinlik', üçüncü AKP iktidarında ve 2023 vizyonunda işte böyle bir yörüngeyi gözüne kestiriyor. Şimdi gelelim bu teorik yaklaşımının ardından güncel sorunlara ilişkin düşüncelerine...'RUMLAR NE DEDİĞİMİ ANLADI'Davutoğlu o açıklamayı neden yaptı?Brüksel'de buz gibi bir hava esmesine neden olan 'İlişkiler donma noktasına gelebilir' sözünün arka planında neler yatıyor? İşte Bakan Davutoğlu'nun değerlendirmesi:'Bir çeşit erken uyarı mesajı verdim. AB ilişkilerini kurtarmak için... 2012 Temmuzu'nda ne olacağını görelim. Herkes hazırlığını ona göre yapsın. Benim sözlerimden reformların duracağı anlamı çıkar mı? Şah diyecek, önüne fil koydum.
Senin planını görüyorum. Rumlar, BM ve AB'yi bilenler, ne dediğimi anladılar. AB'ye 'Bir önceki hatanı tekrarlama, sorun çözülmeden Rumları üye aldın, şimdi sorun çözülmeden dönem başkanlığını verme. Donma noktasına gelir' diyorum.'
YAZININ DEVAMI VE ORJİNALİ İÇİN TIKLANIZ!!!
Kaynak : haber7.com
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.