“Veee sonsuza dek mutlu yaşadılar” dedi hayat bize... Ta ki, hayatın içine kayan bir yıldız hızıyla düşene kadar. Sendeledik sonra, yeni tay tay yapan bebek misali...
Veee sonsuza dek mutlu yaşadılar” diye biten masallarımız vardı dinlediğimiz... Öylesine keyifle, öylesine kocaman bir tebessümle dinlenirdi ki bu masallar, en kötü anında bile sonunda düzeleceğini bilerek eksik etmezdik tebessümü yüzümüzden.
Halının üzerine yüzükoyun uzanır, ayaklarımızı çapraz yapıp oynatırdık aşağı yukarı, bir de elimiz çenemizde kalırdı hep... Gözlerimizde mutlu sonu bekleyen ışıltı, kulaklarımızı yüreğimiz kadar açıp dinlerdik... Her kötü hikâyenin sonu mutlu bitecekti, emindik! Hep öyle anlatılmamış mıydı bize? Masallardaki gibi gördük büyüyene kadar hayatı... Tebessümümüz eksilmedi gözlerimizden. Düşüp kanattığımız dizlerimiz olsa da ara sıra bilirdik ki; annemiz gelip öpecek ve tüm acılarımızı unutturacaktı bize...
Hep böyle olmamış mıydı? En kötü anımızda yanımızda sevgi dolu bir el uzanmamış mıydı?.. Masallarda yaşadık bazen, Kül kedisi olduk... O bal kabağının bir gün 12’ye vuracağı hiç gelmedi aklımıza... Sonu mutlu bitiyordu ya.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Halime Gürbüz - Türkiye
Kaynak : haber7.com
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.