Tarih: 05.08.2011 07:32

Organik besinlere dair bilinmesi gerekenler

Facebook Twitter Linked-in

Kendinizi kötü hissettirecek bir gerekçe mi arıyorsunuz? O halde yalnızca bedeninizin sizden yemenizi istediği yiyecekleri yiyin. Bedeniniz et, yağ, süt ve şeker ister ancak et, yağ, süt ve şekerin kökü kuruduğunda sebze ve meyveye katlanabilir.

Yediklerinizin nereden geldiği- yerel ürün olup olmadığı, sürdürülebilir yöntemlerle üretilip üretilmediği, doğal besinlerle beslenip beslenmediği, ya da böcek öldürücü ilaçlar içerip içermediği gibi konular bedeninizi hiç mi hiç ilgilendirmez.

Ancak neler yemeniz konusunda siz, doktorunuz ve ailenizin yanı sıra şimdilerde her yerde karşımıza çıkan ve ağzınıza giren her şeyin pazara en doğru biçimde sunulması gerektiğini savunan katıksız ve doğal yiyecek yandaşlarının da görüşlerine kulak vermek durumundasınız. Bizlere sıklıkla anımsatılan görüş organik yiyeceklerle beslenmenin, işlenmiş besinler yerine taze besinleri yeğlemenin ve süpermarket yerine organik pazarlardan alışveriş etmenin en iyisi olduğu yönündedir.

BEDELİ YÜKSEK, AMA HAKLILAR

Bu görüş kulağa her ne kadar hoş gelse de organik beslenmeye geçmenin bir bedeli vardır. Organik sebzeler, meyveler, et ve süt genelde organik olmayanlardan daha pahalıya- kimi zaman kat kat daha pahalıya- satılır. Örneğin, Çin’de “eko-besin” belgeli organik ürünlerin fiyatı geleneksel ya da alışılagelmiş ürünlerden yüzde 700 daha pahalı olabiliyor.

Gelgelelim- doğal besinlerle beslenen sığırın eti daha yağsız, ya da kimyasallar içermeyen süt daha iyi olsa bile-, organik sebze ve meyvelerin organik olmayanlardan daha besleyici oldukları yönünde somut bir kanıt yok. 2009’da American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayımlanan bir araştırma, üç vitamin dışında kalan tüm vitaminler ve öteki besin bileşenleri açısından incelendiğinde, organik besinlerle geleneksel besinler arasında hiç bir farka tanık olunmadığını ortaya koyuyor.

Öte yandan, katıksız yiyecek savunucularının ciddiye alınmalarını gerektirecek en önemli neden, bu kişilerin birçok açıdan haklı olmaları.

Beslenme biçimimiz gerçekten de birçoğumuzu öldürüyor ve gezegenimizi yok ediyor. Ağustos ayında ABD’de yayımlanan bir araştırma, bu ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 27’sinin obez olduğunu, çoğu Avrupa ülkesinin de bu açıdan geri kalmadığını ortaya koyuyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise obezlik oranları ABD ve Avrupa ülkelerinden daha düşük olmakla birlikte, bol yağlı ve şekerli yiyecekler yaygınlaştıkça obezliğin giderek tırmandığı görülüyor.

İŞLENMİŞ BESİNLER SORUNLU

Kaynak : haber7.com




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —