Uluslar arası Hak İzleme Merkezi UHİM, dünyada yaşanan açlık krizlerine değinerek yapılan maddi yardımların yanında, bu krizin temelinde yatan nedenlerin araştırılıp çözüme kavuşması için çaba gösterilmesi gerektiğini belirten bir basın açıklaması yaptı.'Yardımlar Suçları Örtmesin(!)' başlıklı basın açıklamasında şu konulara yer verildi;Yaklaşık iki milyarlık İslam dünyası için yılın en kutsal zaman dilimi olarak kabul edilen ramazan ayına girildi. Ramazan ayını bu kadar önemli kılan şeyin yalnızca oruç ibadeti değil, bireysel ve toplumsal yaşama etki eden başka pek çok faktörü bir araya getirmesi olduğu söylenebilir. İnsanların iyilik yapmak için daha istekli olduğu bu zaman dilimi; bireyin davranışlarını kritik ederek kendini hesaba çekmesi, toplumun diğer fertleri ile olan ilişkilerini kuvvetlendirmesi ve maddî bir karşılık beklemeden iyilik yapması bakımından oldukça önemli.Ramazan ayında Müslüman bireylere, tüm insanlıkla ilgili kendisine yüklenilen sorumlulukları yeniden hatırlatması konusunda da; ‘Bu noktada, özellikle ramazan aylarında düzenlenen yardım organizasyonları aracılığıyla sürdürülen yara sarma çabalarının ötesinde, sorunun asıl faillerinin deşifre edilmesi ve hesap sorma bilincinin harekete geçirilmesi gibi asli sorumluluklar da unutulmamalıdır.Bugün dünya üzerinde yardıma muhtaç bölgelere yapılan yardımların, sorunun asıl kaynağının göz ardı edilmesine ve köklü bir çözüm için verilmesi gereken mücadelenin gündemden düşmesine neden olmaması gerekiyor. Örneğin, Afrika kıtası için sürdürülen yardım kampanyaları, yüzyıllardır sürdürdükleri sömürge faaliyetleri ile yüzmilyonlarca insanı yardıma muhtaç hale getiren ve son yüzyılda kıtadaki tarım faaliyetlerini kendi politikaları çerçevesinde şekillendirerek Afrika’daki kıtlığın hazırlayıcısı olan “Batılı sömürgeci güçler” ABD ve Avrupa devletlerine karşı mücadele etme bilincinin oluşmasına engel olmamalıdır.’İslam dininde yapılan yardımlar sadece ekonomik anlamda sınırlı kalmaması gerektiğinin savunan UHİM, kalıcı çözümler için son olarak şunları ifade ediyor;‘Ancak mevcut tabloya bakıldığında, bireylerin, ekonomik alanla sınırlı tutulan bu yardımlarla sorumluluklarını yerine getirdikleri hissine kapıldıklarını, görmek zor olmayacaktır. Oysa İslam dininin, bireye diğer insanlarla ilgili olarak yüklediği sorumluluk, yalnızca ekonomik alanla sınırlandırılamaz. İslam dünyası hesap da sorabilmelidir; dünya üzerinde yaşanan olumsuzluklara karşı verilen çaba, olumsuzlukların fâillerine karşı sürdürülmeli ve o olumsuzluğa neden olan gerekçeleri ortadan kaldırmayı amaçlamalıdır. Aksi takdirde, hâlisâne duygularla yürütülen bu organizasyonlar, açlığın, işgalin, sömürünün faili konumunda bulunan güçleri rahatlatmaya ve benzer politikaları sürdürmelerine yarayacaktır.’Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi
Kaynak : haber7.com