Tarih: 01.01.0001 00:00 550

Japonya'ya İslamiyeti kim getirdi?

Asya'nın en uç noktasında bulunan Uzakdoğu'nun ada ülkesi Japonya'daki Müslümanların tarihi çok eski yıllara dayanmıyor.

Japonya

Tarihçiler, Japonya'da İslam'ın tanınması ve yayılmasının Türk-Tatar etkisiyle 20. yüzyıl başlarında olduğunu anlatıyor.

Japonya'da İslam'ın yayılmasının hikayesi, Rusya'nın Kazan Hanlığı'nı ele geçirmesinin ardından başlıyor. Tarihçiler, Kazan Hanlığı'nın dönemin Rus İmparatorluğu'nun bir parçası haline gelmesinden sonra, Rusya Müslümanları arasında en faal kişilerin çoğunlukla Türk-Tatarlar arasından çıktığını kaydediyor.

Rusya'da 20. yüzyılın başlarında yaşanan Bolşevik ihtilalinin ardından o dönem Çarlık tarafında yer alan İdil-Ural Türkleri, 1919 yılından sonra Japonya'nın kontrolündeki bölgelere göç etmeye başladı.

Asya'da Japonya'nın etkisinin sürdüğü dönemlerde Tatarlar o zaman Mançurya olarak adlandırılan, şimdi ise Çin'in kuzeyinde bir eyalet olan Heylongciang'a göç ettiler ve burada bir topluluk kurdular.

-TATARLAR JAPONYA'DA-

Tatarların Uzakdoğu'ya yaptığı diğer bir göç dalgasının da 1920-1921 senelerinde olduğunu ve bir grubun da Japonya'ya yerleşerek Çin'de bulunan diğer Tatarları da yanlarına almaya başladıklarını belirten tarihçiler, Sibirya üzerinden Uzakdoğu'ya göç eden Tatarların ne Rus, ne de Türk vatandaşı olduğunu kaydediyor.

Tarihçiler, o yıllarda Japonya'nın herhangi bir ülkenin vatandaşı olmayan insanları kendi ülkesine sokarken 1500 yen teminat göstermesini istediğini hatırlatıyor. Japonya'ya gelen ilk Tatarlar, bu parayı temin edip, diğer toplulukların da Japonya'ya gelmesini sağlıyor.

Uzmanlar, bu vesileyle Japonya'da yavaş yavaş bir İdil-Ural Türk-Tatar Cemiyeti oluşmaya başladığını ve Japonların da Türk-Tatar cemiyetinin oluşmasına müsamaha gösterdiğini belirtiyor.

-MATBAA VE CAMİ-

Japonya'da kısa bir sürede bir Müslüman topluluğunun böylece oluştuğunu kaydeden uzmanlar, bu topluluğun 1930'lu yıllarda Japonya'da sesini duyurmaya başladığına dikkati çekiyor.

Tatarların özellikle Japonya'da kendi matbaalarını kurarak yayım yaptıkları, ayrıca önce Kobe, ardından da Tokyo'da camiler inşa ettikleri hatırlatılıyor.

Japonya'da Müslüman Tatarların etkisinin artmasının ardından, 1930 yılında Türk-Tatarların sosyal merkezi, bugünkü Çin'in Heylongciang eyaletinin Harbin kentinden Tokyo'ya taşınmış oldu.

-MAHALLE-İ İSLAMİYE-

Tarihçiler, Tatarların Japonya'da İslam'ı yaymasında ve faaliyetlerini genişletmesinde iki ismin öne çıktığını, bunların Muhammed Abdülhay Kurbanali ve Abdürreşid İbrahim olduğunu aktarıyor.

Japonya'ya ilk gelen Kurbanali, 1925 yılında halen Tokyo'daki Tokyo Camisi ve Türk Kültür Merkezinin bulunduğu Şibuya semtinde 'Mahalle-i İslamiye'yi kurmuş, daha sonra da 1927'de 'Mekteb-i İslamiye'yi kurmuştu. 1928'de kurulan Tokyo Müslüman Cemiyetinin başına da yine Kurbanali geçmişti.

Ülkede bu zaman içinde Tokyo'da kurulan 'Matba-i İslamiye' ile Japonya'daki Türk-Tatarlar kendi yayımlarını yapar hale gelmiş, tüm Uzakdoğu'da Tatarlar arasında iletişim kurulmaya başlamıştı.

Tarihçiler, Tatarların yayımladığı adı önce 'Yapon Muhbiri', ardından 'Yeni Yapon Muhbiri' olan gazetenin 1931'den 1938'e kadar yayım hayatını sürdürdüğünü kaydediyor.

-ABDÜRREŞİD İBRAHİM-

Uzmanlar, Japonya'da ilk caminin kurulmasına ön ayak olan diğer bir ismin de Kazan Tatarlarından Osmanlı vatandaşı Abdürreşid İbrahim olduğunu belirtiyor.

Abdürreşid İbrahim sayesinde 1938 senesinde bugünkü camiyle aynı yerde olan Tokyo Camisi'nin de kurulduğunu belirten uzmanlar, İbrahim'in 1944'deki ölümüne kadar bu caminin imamlığını da sürdürdüğünü kaydediyor.

İbrahim, Japonya'ya gelmeden önce Asya'da Müslümanların yaşadığı birçok bölgeyi gezmiş ve bu seyahatlerini 'Alem-İslam' adlı iki ciltlik bir eserde toplamıştı.

Öte yandan, tarihçiler, Abdürreşid İbrahim'in seyahatinde birçok coğrafyayı gezdiğini ardından da o dönem Sultan II. Abdülhamid'e Japonya ile bilgi verdiğini savunuyor.

Abdürreşid İbrahim'in bu tarihler öncesinde de 1902'den itibaren birkaç kez Japonya'ya gittiği ve üst düzey Japon yöneticilerle görüşmeler yaptığı, yönetimle arasının iyi olduğunu kaydediliyor.

Uzmanlar, Japonya'da yaşayan birçok Müslüman'ın o dönem Japonya'ya göç eden Tatarlar sayesinde Müslüman olanların torunları olduğunu belirtiyor.

Kaynak : haber7.com


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.