BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin yürüttüğü faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturma kapsamında açılacak davaya eşinin öldürülmesiyle ilgili müdahillik talebinde bulunacağını açıkladı.
1994’te öldürüldü
Gazetecilerin, Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin yürüttüğü bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturmayla ilgili sorusunu yanıtlayan Pervin Buldan da eşi Savaş Buldan’ın 3 Haziran 1994’te öldürüldüğünü hatırlattı şöyle devam etti:
Poligonda işkence
“Eşim ve iki arkadaşı, İstanbul’da, bir otelden çıkarken alındılar. Bolu’nun Yığılca ilçesi Melen Çayı kenarında cesetler bulundu. İstanbul’dan Bolu’ya kadar götürmüşler. Orada Atatürk Orman Çiftliği diye bir yer var ve bu çiftliğin içerisinde Başbakanlığa ait bir atış poligonu var. Bizim tespitlerimize göre bu atış poligonunda işkenceler yapılmış. Bu işkencelerden sonra zaten katledilmişler. Melen Çayı kenarında bir balıkçı sabah balığa çıkarken cesetleri buluyor ve haber veriyor.”
Halen faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Susurluk davası hükümlüsü eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın’ın eşinin öldürülmesiyle ilgisi olduğuna inandığını belirten Buldan şöyle konuştu:
Çarkın inkar etmiyor
“Zaten kendisi de inkar etmiyor. ’Ben yaptım’ diyor. Savaş Buldan, Mecit Baskın, Namık Erdoğan, Faik Candan cinayetlerini onların ekibinin yaptığını zaten söylüyor. Eşimin öldürülmesiyle ilgili görgü tanıklarının anlatımları üzerine çizilen robot resimlerden birisi Ayhan Çarkın’a ait.”
Emri verenler kim
Cinayetleri işleyenlerin bunları inkar etmediğini ancak bugüne kadar Türkiye’de bu konuların üzerine gidilmediğini ifade eden Buldan, “Ama şimdi, gerçekten demokratikleşme alanında yol kat edilmek isteniyorsa Türkiye’nin aydınlık geleceği söz konusuysa bu cinayetlerin mutlaka açığa çıkarılması gerekir. Özellikle birebir sorumluların, emri verenlerin yargılanması gerekir, tetiği çekenlerin değil. Çok açık ifade ediyorum, tetiği çekenler zavallı insanlar, bunlara acıyorum gerçekten. Önemli olan emri verenlerdir, bunların yargılanması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Türkiye’yi sarsan faili meçhuller
Tansu Çiller’in Başbakan olduğu dönemde PKK ile mücadele çok sert geçiyordu. Çiller 4 kasım 1993’te gazetecilere ilginç bir açıklamada bulundu: “Elimizde PKK’ya yardım eden Kürt işadamlarının listesi var. Listede 60 kadar isim bulunuyor. Devlet PKK’yla olduğu gibi, PKK’ya mali destek sağlayanlarla da her biçimde mücadele edecektir.”
Bu açıklamadan yaklaşık iki ay sonra çoğu işadamı önemli Kürt şahsiyetler faili meçhul cinayetlere kurban olmaya başladı. 14 Ocak 1994’te Behçet Cantürk ile başlayan bu süreçte Yusuf Ziya Ekinci, Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, Namık Erdoğan, Medet Serhat, Faik Candan, Fevzi Arslan, Şahin Arslan, Mecit Baskın gibi isimler öldürüldü. Susurluk skandalının ardından bu cinayetleri Abdullah Çatlı’nın başında olduğu bir ekibin işlediği ileri sürüldü. Susurluk skandalından yargılanan eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın ise geçtiğimiz günlerde bu döneme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu ve “Bu cinayetleri biz işledik” dedi. Çarkın tutuklanarak cezaevine konuldu, yürütülen soruşturmada 6 eski özel harekat polisi de tutuklandı.
Kaynak : haber7.com