Zafer Hacısalihoğlu'nun haberi
Doğal alanların ve canlıların korunması için mücadele eden ve son yıllarda kurtardığı yüzlerce canlı ile dikkat çeken Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği (EKODOSD), yaralı puhu kuşuna yardım elini uzattı.
Bafa Gölü kıyısındaki Antik Herakleia kentinin üzerinde kurulu olan Kapıkırı Köyü’ndeki Selene pansiyonun sahibi doğa gönüllüsü Tamer Karabulut’tan yaralı puhu kuşu ihbarını alan EKODOSD, derhal bölgeye giderek yaralı kuşun ilk tedavisini yaptı. Daha sonra veterinere götürülen puhu kuşu iyileştikten sonra doğal ortamına salınacak.
***
Sabah saatlerinde bahçesindeki tüm tavukların birden bağırarak sağa sola kaçışması sonucu çevrede bir araştırma yapan Selene Pansiyon’un sahibi Tamer Karabulut, yaralı puhuyu gördü ve derhal EKODOSD derneğine haber verdi.
Türkiye’nin en büyük baykuşlarından biri olan puhu kuşunu almak üzere Kapıkırı Köyü’ne giden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, kuşun sağ kanadında bir yara olduğunu gördüklerini açıkladı. Daha önce de tedavilerini yaptıkları puhularda da elektrik tellerine çarpmadan dolayı yaralanmalar ve ölümlerle karşılaştıklarını belirten Sürücü, yaralı puhunun ilk pansumanını yaparak, gerekli ilaçlarını sürdüklerini söyledi.
Doğal hayat içinde çok önemli yeri olan ve nadir görülen bu yırtıcının bir an önce iyileşmesini sağlayarak, tekrar özgür yaşamına bırakmak istediklerini vurgulayan EKODOSD Başkanı Sürücü şöyle konuştu: “Gece yırtıcılarının asil kuşu puhular, bölgemizde Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkında ve Beşparmak Dağlarındaki ormanlar, sulak alanlar, vadiler, kanyonlar ve vahşi kayalıklarda yaşamaktadır. Zengin biyolojik çeşitlilik barındıran bu alanlarda ak kuyruklu kartal, kaya kartalı, balık kartalı, yılan kartalı, şahin, atmaca ve puhu gibi yırtıcı kuş çeşitleri bulunmaktadır. Gece yırtıcılarından olan puhu, diğer baykuşlar gibi toplumumuzda yanlış bir inançla uğursuz bir kuş olarak bilinmektedir. Aslında sıçan ve tarla faresi gibi zararlıları yemesi nedeniyle, doğal denge için çok faydalı bir kuş türüdür. Mutlaka korunması gerekir. Avın durumuna göre bazı kuş türlerini, kirpileri, yaban tavşanlarını, tilkileri, yılanları güçlü pençeleriyle yakalayarak yedikleri olur. Bu kuşların zaman zaman elektrik tellerine çarpılarak, bazen bilinçsiz kişiler tarafından vurularak ve zirai ilaçlar nedeniyle zehirlenerek yaşamları tehlikeye girmektedir. Yırtıcı kuşların bölgemizdeki araştırmalarına devam etmekte ve korunmaları için, kırsal alanlarda bilinçlendirme çalışmalarını sürdürmekteyiz.”
PUHU KUŞU (BUBO BUBO)
Tavşancıl boyunda kahverengi bir yırtıcı kuştur. Türkiye’deki en büyük baykuştur. Kulak tüyleri ve iri başıyla gündüz yırtıcılarından ayrılır. Sık ormanlar, kayalık vadiler, çöller ve şehirlerde yaşar. Alacakaranlıkta ve seher vakti ava çıkar. Hindi büyüklüğündeki kuşları avlayabilir. Kuşların dünyasında “gecelerin kralı” olarak bilinir. Mehtaplı gecelerde karanlık gecelerden daha sık, hele çiftleşme mevsiminde aralıksız bütün gece bağırır. Puhunun sesi korkunçtur. Gözler iri ve turuncu renklidir. Uzun ömürlü bir kuştur. Genellikle 20 yıl yaşayan puhuların, 60 yaşına ulaşanları bilinmektedir.
(İHA)
Kaynak : haber7.com