Onlar gerçek sevginin tenle, dış görüntüyle ilgili olmadığını bilmezler. Onlar sadece (90+60+90) ölçüsündeki kadınları, yirmilik kızları altmışlık yaşlarına yakıştırırlar
Eskiden kültür sanat deyince aklıma açıkçası edebiyat, musiki, sinema, tiyatro mimari ve klasik sanatlarımız gelirdi. Zamanla bu parantezin içi dolmaya ve görsel anlamda piyasada bulunan herkes bu başlığın içine doluşmaya başladı.
Şarkıcılar, popçular, rakcılar, mankenler, modacılar, sunucular, vb herkes kendisini sanatçıyım diye lanse etmeye başladı. Daha doğrusu popüler kültürde “kültür sanat” deyince bunlar anlaşılmaya başlandı ve bunlar öne çıkarıldı medya tarafından.
Yani halk bile kültür sanattan magazini, magazin malzemesi olan kimseleri anlamaya başladı. Medyanın da desteğiyle bu kimseler hem büyük şöhret sahibi oldular hem de kendilerini halktan soyutlayıp sadece kendilerinin yaşadığı ilginç, halktan kopuk, nereye ait olduğu belli olmayan tuhaf bir yaşam modeli geliştirdiler.
Ait oldukları halkın ahlaki ve sosyal normlarını bile çiğneyerek reyting almayı bildiler .(daha doğrusu başardılar)Son zamanlarda artık halkın iyiden iyiye ilgisini kaybettiği ve ilgisini daha çok medya starlarına, yazarlara ve futbol yıldızlarına yönelttiği şu günlerde bu kimselerde ciddi bir telaş ve panik başlamış olmalı ki birbirlerini yemeye, birbirlerine hakaretler etmeye, hatta şantaj yapmaya bile başladılar.
Geçtiğimiz gün hala tam olarak ne iş yaptığını anlayamadığım, ama yıllardır medyayı ve gündemi işgal eden x adlı kişi sinemada yıllardır var olmaya çalışan bir hanıma “x kişisi pert oldu” diye twitter’den verdi veriştirdi.
(Bu birbirlerini yiyen insanların adını özellikle kullanmıyorum çünkü onların amacı zaten isimlerini bizlere yazdırıp gündemde kalmak)
Bu x hanımı seversiniz sevmezsiniz bence bu kendini beğenmiş halktan kopuk güruh içinde en akıllı ve en yetenekli olanlarından birisi. Bayan x yıllardır aynı popülerlikle var oluşunu sürdürüyorsa bu son derece akıllı ve yetenekli oluşuyla ilgilidir.
Bu x kişisi bu hanımın selületlerini çektiği fotoğraflarla medyaya servis ettiği yetmezmiş gibi bir de sosyal paylaşım sitesinde bu durumu tartışmaya açıp “x hanım pert olmuş” derken aslında ne kadar zavallı bir erkek olduğunu da teyit ediyordu. Hiçbir erkeğe asla yakışmayacak, hoş görülecek tek bir yanı olmayan iğrenç bir tavrın da sahibi olarak sözde sanat tarihindeki o asil yerini de almış bulundu bana göre!
Burada x adlı yaşlı ve çirkin kişi bir örnek, son günlerin seküler erkeğinin kadına bakışının bir aynası olarak tarafımdan değerlendiriliyor. Yoksa kendilerini tanımam bilmem. Asıl üzerinde durulması gereken nokta batı dünyasının o hastalıklı ve marazlı bakışının toplumsal bilincimize yavaş yavaş yerleşmesi ve yayılma sinyalleri veriyor oluşudur.
Bu meseleden hareketle son yıllarda ve aylarda yaygınlaşan bu tavrı uzun uzun düşündüm. Zira bu mesele kadın denince sadece İslamcı erkekten korunan, sürekli dindar erkekleri horlayan ve güya modern erkekleri vitrine çıkararak onlara el veren bir takım feministlerin gözden kaçırdığı önemli bir ayrıntıdır.
Bu tip erkekler hızla çoğalıp iki yüzlüğünün de meyvesini toplamaktadırlar.
Bu adamlar her şeyden önce hedonizmin babalarıdır. Bunların mantığı zevk ile çerçevelenmiştir!
Kadın yaşlandığında kaldır at mantığıdır bu!
Zira bu hastalıklı düşünceye göre kadın gençse ve güzelse sevilesi, değilse dövülesi ve terk edilesi bir mahlûk muamelesi görmelidir. İşte bu mantık bu kadar ilkel, bu kadar gaddar ve bu kadar samimiyetsizdir.
Bu mantıkta kadına atfedilen bütün değerler anlamını ve gerçekliğini yitirmiştir. Kadın sadece cinsel bir obje ve malzemedir. Dişiliğiyle, gençliğiyle değerlidir, aksi halde perttir!
İslam yaşayışı ve kültüründe kadın yaşlandıkça değer görür ve evdeki ağırlığı artar. Kadın yaşlandıkça toplumdaki herkesin annesi, teyzesi olur.
Tabii geleneksel kültürümüzle ve milli değerlerimizle alakası kalan kimselerin iyi bildiği bu güzel duruşu son yıllarda seküler dünyanın erkeklerinin bilmesine imkân yok.
Zira onlar kadını bir cinsel özne olarak değerlendirirler.
Onlar kadını içselleştirmez, bağlanmazlar.
Onlar kadını geçici heyecanlarının kurbanı olarak, geçici bir süre yanlarında bulundururlar.
Onlar aşk nedir bilmez, sadakati tanımazlar.
Onlar hastalanan kadınlarını hasta yataklarında bırakıp gidecek kadar kadın müptelası olmuşlardır. Ve onların semtine vefa perisi hiç uğramamıştır!
Onlar kızları yaşındaki sıbyanlara bile kem gözlerle bakarlar.
Onlar kimselere bacım, ablam demeyi bilmezler, çünkü kadın onlarda tek bir şeye tekabül eder!
Onlar o yapmacık nezaketlerinin altında tam bir kadın düşmanıdırlar aslında. Kadınlara yapmacık gülücüklerle aslında içlerinde sövmektedirler.
Onlar hayatlarında bağlanmanın ne olduğu bilmez, gerçek sevginin tenle, dış görüntüyle ilgili olmadığını bilmezler. Onlar sadece (90+60+90) ölçüsündeki kadınları, yirmilik kızları altmışlık yaşlarına yakıştırırlar.
Bu yetmişli yaşlara gelmiş kart zamparalar bunun için çeşitli bahanelerle “güzellik yarışması “ düzenlerler. Çarklarını bu şekilde döndürürler.
Onlar, bu yarışmalardan çıkarıp korumaya aldıkları (nasıl korumaysa artık) kızlar orta yaşı devirince de “ hurda” diyerek hiçbir yerde görmek istemezler. Ne ekranda, ne sahnede, ne podyumda! Aslında ne de yanlarında…
Çünkü onlar sadece genç ve güzel kadınları severler.
Zira geriye kalan bütün kadınlar “hurdadır!”
Ama o kadınların gözünde kendilerinin de birer “hurda” olduğunu bilmezler! Bu kadar da kördürler! Onlara göre zaman sadece kadınları “hurda”ya çevirir, kendilerine hiç dokunmaz. Oysa bilmezler ki zaman affetmez!
Hâsılı kelam kültür sanat camiası diye kendini lanse eden bir kitlenin kullandığı dil, konuştuğu meseleler bunlar olmamalıydı. Halkı eğiten, yükselten, her sohbette onlara yeni ufuklar açan ve hal ve yaşantısıyla yeni nesillere örnek teşkil etmesi gereken bu kıymeti kendinden menkul kimselerin gündemi bu şekilde işgal etmemesi gerekirdi.
Ama dedim ya benim anladığım “kültür sanat” camiası bu camia değil. Galiba ilk algıladığım şekilde anlamaya devam etmeliyim. Sizce de öyle değil mi?
Muhabbetle Efendim.
Meryem Aybike Sinan - Haber7meryemaybike@gmail.com
Kaynak : haber7.com
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.