Tarih: 01.01.0001 00:00 735

Cemaat neden camide çocuk görmek istemez?

Secdeyi dört duvar arasına sıkıştıranlar, ibadeti de namazla sınırlarlar elbet. Kafa aynı kafadır. Namaz ibadetin-kulluğun-çok önemli bir parçasıdır;ama ibadet namazla bitmez.

Cemaat neden camide çocuk görmek istemez?

Diyanet İşleri Başkanlığının yaptığı araştırmaya göre 40 yaşın üzerindeki cemaatin yüzde 70’i camilerde çocuk görmek istemiyormuş. Çocuk ve Allah bağlamında baktığımızda bu oran gerçekten çok korkunç.

Çocukları camilerde görmek istememenin temelinde acaba hangi sâikler var, keşke bunlar da ortaya konulabilseydi. Çocukları ve gençleri olmayan bir inanç ve düşüncenin nasıl geleceği olabilir ki?

Camileri ihtiyarlar kulübü haline dönüştüren anlayışın sığaya çekilmesi gerekiyor öncelikle. Sırf bu anlayışı protesto için aylar önce Cuma namazı kılmak için gittiğim camiyi terk etmiştim. Çünkü vaaz sırasında neşeli tavırlarla camiden içeriye giren 8-10 yaşlarında bir grup çocuğu gören hoca efendi hiç de efendilikle bağdaşmayacak bir tavırla çocukların dışarı çıkarılması için cemaatten yardım istemişti.

Çocukların namazın huzurunu bozduğunu, dikkati dağıttığını ve hatta sabi-sübyan-oldukları için yetişkinlerin safları arasında yer alamayacağını, aksi taktirde namazların ifsat olacağını söylemekten de geri durmamıştı.

Hocanın bu direktifi üzerine cemaatten bazı işgüzar kişiler çocukları kollarından çekiştirerek yaka paça dışarıya çıkarmışlardı.

Bir saniye bile tereddüt etmeden ben de çocukların safında yerimi aldım.

İmam ve cemaat eminim gönül rahatlığı ile Cuma kılmışlardır o gün.

Hz. Peygamberi tanıyan ve onun sünnetinden haberdar olan her insan mescitlerin çocuklar için oyun bahçesinin devamı olduğunu bilir.

Mescitler arzın ve hayatın bir ucudur sadece. Bu yüzden tüm yeryüzü mescit kılınmıştır müminlere.

Secdeyi dört duvar arasına sıkıştıranlar, ibadeti de namazla sınırlarlar elbet. Kafa aynı kafadır. Namaz ibadetin-kulluğun-çok önemli bir parçasıdır;ama ibadet namazla bitmez. Secde mescitle sınırlı olmadığı gibi.

“Burası camii oyun yeri değil!” diye çocukların cami neşesini çok gören adam zihninde tasnifi ne de kolay yapıvermiş: Oyun yerinde oyun oynanır, camide namaz kılınır. İyi de kim getirmiş bu sınırı?

Oyun yerinde namaz kılmayı, namaz kılma yerinde oyun oynamayı engelleyen hangi direktiftir?

Hz. Peygamberin hayatında bu yönde tek bir uygulamaya rastlayabilir misiniz?

Tam tersi, peygamberimiz hayatla mescidi birleştirmiş, zamana ve mekana dayalı ibadetlerle günlük yaşamın hayır-hasenat ve salih amellerini mezcetmiştir.

Mescitte savaş oyunu oynayan çocukları gören Allah resulü  onlara hiç müdahale etmediği gibi çocuklar oynarken oturup bir kenardan onları keyifle izlemiştir.

 Din eğitiminde çocukluk döneminin –bilinç altı inşası açısından- ne denli önemli olduğu tartışılmaz bir gerçekken bunun göz ardı edilip çocukların Müslüman mekan ve zamanlarından uzaklaştırılması, üstelik cami cemaatinin bu operasyonu kendi elleriyle gerçekleştirmesi meselenin en kahredici tarafıdır.

Kırklı yaşlar dini yetkinlik, olgunluk ve ergenlik yaşı olmasına rağmen mütedeyyin insanların camilerde yüzde 70 oranında çocuk cemaat istememesinin altında yatan sebepleri şöyle sıralamak mümkün:

  • Kırklı yaşları aşmış cemaatin camide geçirilmiş mesut çocukluk hatıralarının olmaması.
  • Camii Allahın evidir. Orası ciddi bir mekandır. Çoluk çocuğun hoplayıp zıplayacağı,gülüp neşeleneceği bir yer değildir anlayışı. Ciddiyete yüklenen sakat anlam.
  • Sabi-sübyan addedilen ergen olmayan çocukların cemaatte yetişkinler arasında bulunmaması gerektiğine dair mesnetsiz bir anlayış.
  • Din eğitiminin klasik şablonların dışına çıkmaması.Cebri uygulamaların model olmanın önüne geçmesi. Sevgi ile eğitim arasındaki ilginin dikkatten kaçırılması.
  • Camilerin sadece yaşlılar dikkate alınarak dizayn edilmesi. Çocuk ve gençlerin de camilerin bir parçası olduğunu hatırlatacak düzenlemelerin olmaması.
  • Cami kapısının hayata kapalı,hayatın kapısının da camiye kilitli olması. Çocuk dünyasını ve genç heyecanını karşılayacak mekanların arsında camilerin olmaması…

Çocuklara karşı işlenen bu günah hiç kuşkusuz uzun zamanların bir alışkanlığı. Cami ile hayatın arasına konulan sütre kalktığında çocuk bahçelerinden mescitlere ulaşan  sevinç çığlıkları da saflardaki yerini alacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu sütreyi kaldırmak noktasındaki gayret ve çalışmalarını çok önemli bir girişim olarak görüyor takdirlerimizi sunuyoruz.Hüseyin Akın / Haber 7akinakinhuseyin@hotmail.com

Kaynak : haber7.com


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.