23 Ekim'deki AB zirvesinde Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'le yarım saat başbaşa görüşen İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'ye harcamaları kısması konusunda baskı yapılmıştı.
Bugün yayımladığı yazılı bir açıklamayla karşı saldırıya geçen Berlusconi, özellikle Merkel'i hedef alarak ''Kimse kendi kendini (Avro Bölgesi'nde) komiser olarak atayıp seçilmiş hükümetlerin ve Avrupa halklarının önünde konuşmasın. Kimse ortaklarına ders veremez'' dedi.
İtalya'nın Avro Bölgesi içinde üzerine düşeni yapmakta olduğunu, borçlarına sadık kaldığını ve birçok ortağından daha yüksek cari fazla verdiğini belirten Berlusconi kimsenin Avro Bölgesi'nin üçüncü büyük ekonomisinden endişelenmesi için bir neden bulunmadığını vurguladı.
Gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 120'sine denk gelecek şekilde 1,9 trilyon avroluk kamu borcuna sahip İtalya, bu alanda Yunanistan'ın ardından Avro Bölgesi'nin borçluluk oranı en yüksek ikinci üyesi olarak öne çıkıyor.
Avro Bölgesi'nin yarınki zirvesinde, zordaki ülkeleri kurtarması için oluşturulan Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun kaynakları mevcut 440 milyar avrodan 1 trilyon avroya yükseltilmesi hedefleniyor. Bu kapsamda fonun Avro Bölgesi'nde İtalya ve İspanya gibi zayıf halkaların tahvilleri alacak kamu fonlarına güvence sunması ya da sermaye piyasalarından borçlanması alternatifleri tartışılıyor.
Almanya'nın borç kriziyle mücadelede Avrupa Merkez Bankası'nın imkanlarını daha fazla kullanmaktan yana olmaması, Çin başta olmak üzere yüksek cari fazlaya gelişen ekonomilerin avro cinsinden yatırımlarını artırmalarını daha da önemli hale getiriyor.
Avro Bölgesi zirvesinde Yunanistan'ın borçları daha sürdürülebilir hale getirilmeye çalışılacak. Bunun için bankalardan ellerindeki Yunan tahvillerinin değerini yüzde 60'a kadar kırpmaları istenecek.
Temmuz ayında Yunan tahvillerini ortalama yüzde 21 kırpmayı kabul eden bankaların pazarlığa yüzde 40'tan başladıkları ve yüzde 50'ya kadar çıkabilecekleri belirtiliyor.
Bankaların Yunanistan nedeniyle yazdıkları veya üstlenmeye hazırlandıkları zararların sermayelerini eritmesi karşısında AB genelinde planlanan koordineli sermaye enjeksiyonu maliyetinin 100 milyar avroyu bulacağı hesaplanıyor.
Kaynak : haber7.com