Yavuz Bülent Bakiler'in köşe yazısı
Görmediğim Avrupa ülkesi kalmadı. Gidemediğim ama görmeyi çok istediğim ve çok merak ettiğim ülkelerin başında Japonya var. Japonya’yı bana, en çok, müstesna şairlerimizden M. Âkif Ersoy sevdirdi. SAFAHAT’ta Japonya, yere-göğe sığmayan ülkelerden biri olarak anlatılıyor. Mehmet Akif’e göre; “İslamiyetin güzelliğini, temizliğini, mükemmelliğini, Japonlar yaşatıyorlar. Adamların noksanlığı Kelime-i şahadetten ibaret...”
Van depremi dolayısıyla, Japonya’yı tekrar hatırladım. Çünkü Japonya depremler ülkesi. Gazetelerden okuduğuma, televizyonlardan gördüğüme göre, Japonya’da, 7.9 şiddetinde bir deprem olduğunda, bir tek bina yıkılmıyor, bir tek kişi bile ölmüyor. Hatta, 9 şiddetindeki son depremlerinde de Japon evleri yıkılmadılar. Ülkeyi, denizlerin dev dalgaları yere vurdular. Japonlar, dalga yüksekliğini 6 m tahmin etmişler. Bu bakımdan, deniz kıyılarına, 6 m yüksekliğinde çok sağlam setler de yapmışlar. Ama denizlerin kuduran dalgaları, 9 metreye yükselince, büyük felaketlerle karşı karşıya kalmışlar. Yani, 9 şiddetindeki depremle beraber, dalga boyları 5-6 m civarında kalsaymış, Japonların burunları bile kanamayacakmış...
Şimdi, bu bizim Van depreminden sonra, Türkiye’de, hemen herkesin, mübarek başını, avuçları arasına alarak düşünmesi gerekiyor:
Van’da, 7.2 şiddetindeki bir deprem, neden 550 vatandaşımızın ölmesine 2300 insanımızın yaralanmasına ve binlerce evimizin yıkılmasına sebep oluyor da, Japonya’da, 9 şiddetinde bir deprem, bir binayı bile yıkamıyor; bir tek Japon’u bile öldüremiyor; neden? Japonya’yı Allah koruyorsa, Müslüman olmamıza rağmen, bizi niçin korumuyor!.. Bu kahredici fark neden? Bu farkı, bir sebebe bağlamak elbette mümkün değil.
Bana göre, sebeplerin başında, müteahhit kefenlerinin farklı olması geliyor. Japon müteahhitlerinin kefenlerinde cep, kat’iyyen yoktur. Onlar, dünya malının, dünyada kalacağına inanıyorlar. Bizim bazı müteahhitlerimiz ise, Türk parasının veya doların, ahirette de geçeceğini sanıyorlar!..
Bu bakımdan cehennem zebanilerinin elinden, rüşvet vererek kurtulacaklarını hesaplıyorlar!.. Kefenlerinin ön ve arka yüzlerine, boydan boya ikişer cep yaptırmalarının sebebi bundandır. Yaptıkları inşaatların kumundan, çimentosundan, demirinden... çalarak elde ettikleri haram paraları, kefenlerinin derin ceplerine yerleştirerek, göbeklerini büyütüyorlar. Binlerce insanımızın toprağa gömülmesi, çocuklarımızın yetim ve öksüz kalması, kefenlerine cep yaptıran zalimlerin umurlarında bile değil. Onların gözlerini, toprak bile doyuramayacaktır...
Kaynak : haber7.com