Mehmet Özhaseki, yaptığı yazılı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazarak Kayseri'yi yeniden gündeme getirdiğini hatırlattı.
Açıklamasında, ''Sayın Kılıçdaroğlu sanırım malzemesiz kaldı. Müflis tüccarların zorda kalınca eski defterleri karıştırması gibi gündemi değiştirmek için yine Kayseri olayını ortaya attı'' ifadelerine yer veren Özhaseki, şunları kaydetti:
''CHP ne zaman başı sıkışsa gündemi değiştirecek bir şeyler ortaya atıyor. Kendi eliyle yargıya teslim ettikleri şahsa dayandırılarak karalama ve çamur atma kampanyasını sürdürme gayretindeler. Hacı Ali Hamurcu olayıyla ilgili olarak şimdiye kadar ortaya atılan tüm iftiralara belgeleriyle cevap verdik. Gerek CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gerekse Kayseri Milletvekili Kulkuloğlu'nun yalana ve tezvirata dayalı iftiralarının hepsini çürüttük. Bizim her ispatladığımız yalanlarından sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi başka bir yalana sarıldılar. 'H. Ali Hamurcu rüşvet çarkını itiraf etti' dediler, ihbar ve suç duyurusunda bulunanın belediye olduğunu ortaya koyduk. 'Şüphelinin emniyetteki ifadesi saklandı' dediler, yalan çıktı. 'Avukatın otel parasını belediye ödedi' dediler, yalan çıktı. 2 katlı binaya '9 katlı' dediler yalan çıktı. Hasılı ne kadar iddia ortaya attılarsa hepsi yalan ve iftira çıktı. Her iftirayı belgeleriyle çürüttük, iftiralarına karşılık mahkeme kararları ile tekzipler yayınlattık. Tüm gelişmeler haklılığımızı ortaya koyarken susanlar, kendi içine düştükleri sıkıntıların üstünü örtmek için yine yaygara yapmaya başladılar. CHP'li belediyelerde yaşanan yolsuzluklar ve rüşvet iddiaları gazete manşetlerinde çarşaf çarşaf yayınlanırken yüzü kızarmayanların durduk yere Kayseri'yi gündeme getirmeleri manidar olsa gerek.''
Kılıçdaroğlu'nun tutumunu eleştiren Özhaseki, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Sayın Başbakan'a 'Neden haya edip ses vermiyorsun?' diye soruyor. Biz de kendisine diyoruz ki namuslu adam iftira atmaz, yalan söylemez, başkalarının hukukuna en az kendisininki kadar saygı gösterir ve değer verir. Biz tüm bilgi ve belgelerle atılan iftirayı, yürütülen yalan ve karalama kampanyasını çürütmüşken siz neden özür dilemiyorsunuz da her seferinde Sayın Başbakan'dan iki müfettiş göndermesini istiyorsunuz? Olay zaten yargıda ve süreç işliyor. Üstelik CHP Konya Milletvekili Atilla Kart tarafından 13 Ocak 2011'de Kayseri'deki adli makamlara yapılan şov mahiyetindeki suç duyurusunun eklerinde, bahsi geçen 'kağıt parçası' da teslim edilmiştir. Yani sizin 'Başbakan'a gönderdim' dediğiniz o 'kağıt parçası' dahil tüm bilgi ve belgeler adli makamların elindedir. Sanki yeni bir gelişme varmış gibi bunu ısıtıp ısıtıp medyaya aktarmak, televizyon ve gazetelerde yer bulma kaygısından başka bir anlam taşımamaktadır. Biz sabırla hukukun vereceği kararı gözlüyoruz. Bu kampanyayı yürütenlerin gerçekler ortaya çıkınca ne yapacaklarını da merakla bekliyoruz.''
Kaynak : haber7.com