Tarih: 01.01.0001 00:00 4954

Nihat Genç'in bittiği an

Hakan Albayrak senin için, 'Mahalleye dönmesini bekliyoruz' demişti. Artık dönsen de mahallede sana yer yok.

Nihat Genç

İnsan kıymet verdiği bir yazarın perişan hallerini görünce içi burkuluyor. Ne yazacağını, hangi kelimeyi nereye koyacağını bilemiyor. Noktayla virgülün yerini bile zihninde iyice oturtmaya çalışıyor. Zihninde iyi bellediği bir kalem erbabının çukurlara düşüşünü kabul etmek kolay olmuyor.

Kimden mi bahsediyorum? Nihat Genç'ten elbette... Savrula savrula nereye gideceğini bilemeyen, kendi özünü yitirmiş bir zavallıya dönüştü Nihat Genç.

Bu görüşümü Nihat Genç'in fikirlerinden ya da yazdıklarından ötürü söylemiyorum. Deli bir adamdır Nihat Genç. Aklına geleni pat diye söyler. Hesap kitap bilmez. Aklı, mantığı, vicdanı ve ruhu vardır. Daha doğrusu varmış. Artık olmadığı net bir şekilde görülüyor.

Akşam yazarı Nagehan Alçı bir programda, 'Atatürk diktatördü' dedi diye, aşağıdaki sözleri Türkiye'nin en karanlık sitesinde yazabildi. 'Bayramlık kırmızı kız çocuğu ayakkabısına benzeyen suratıyla, Nagehan Alçı denen kadın, her akşam TV’lerde, her akşam. ‘Taze gelinim’ senin evin yok mudur diye sormaz mı kayınvaliden cicibaban. Milletin ağzı torba değil ki büzesin, her Allah’ın akşamı TV’lerdesin, bak buradan söylüyorum yarın bir gün hamile kaldığında, konu komşuyu kesinlikle inandıramazsın bebeğin kocandan olduğunu…'

Bu satırlar cinayet sebebi olabilir. Ve cinayeti işleyen kişi nefs-i müdafaadan yırtar. Nihat Genç'in bittiği an bu andır. Şimdi kendinizi Nagehan Alçı'nın eşinin yerine koyun. Biri eşinize bu lafları dese ne yapardınız? Sakın kalkıp da bana hiçbir şey yapmazdım demeyin, çünkü yapardınız. Televizyonlarda, gazetelerde ahlâk, namus, dürüstlük konusunda herkese ders vereceksin, sonra da bir kadın gazeteciye böyle pervasız sözler söylemekten imtina etmeyeceksin.

Eskiden olsa, 'Olmadı Nihat Genç' derdim. Artık oldu, diyorum. Çünkü kendini kaybetmiş bir figüre dönüştü Nihat Genç. Merkez medyada kendine yer bulamayınca çılgına döndü.

Merkezden kopunca marjinal olma hali bu olsa gerek. Vakti zamanında 'Yahu bu Yenişafak ve diğer sağ tandanslı gazeteler bir kere bile olsun gel yaz demediler' diye dert yanıyordu. Bir günlük gazetede yazı yazmak için çok yırtındı. Bir ara Akşam'da böyle bir şans buldu da, ama orada da tutunamadı.

Zamanında ben bile kendi kendime, 'Nasıl olur da Nihat abiye yazı yazdırmıyorlar' diye sormuştum. Meğer onu benden daha iyi tanıyorlarmış. İyi de etmişler.

İşin bir de Odatv boyutu var. Malum çok yazdık, çizdik. Soner Yalçın bu ülkenin karanlık gazetecisi ve sahibi olduğu odatv kirli tezgâhların üretildiği bir yapı. İnsanlar bu siteden her gün karalandı, aşağılandı. Darbe planları hazırlandı, İsrail'le bile işbirliği yaptılar. Bu kadar gözü dönmüş insanlar bunlar.

Ve Nihat Genç hâlâ anlam veremediğim bir şekilde Soner Yalçın ve şurekasını destekliyor. Yahu bu adamlar her haltı yemiş, o yüzden cezaevinde tutuklular. Kolay kolay da gün yüzü göremeyecekler. Bu kadar mı kendini kaybettin Nihat Genç, bu kadar mı?

Hadi Ergenekon'a yalan dedin, Balyoz darbe planı uydurma dedin, peki hangi akla hizmet Odatv iddianamesine polislerin tezgâhı diyebildin?

Oğuz Atay bu ülkenin en büyük yazarlarından biri. Sağlığında kıymeti bilinmedi. Kitapları değer bulmadı. Oğuz Atay dertlendi buna, ama hep içine attı. Sonunda beyninde çıkan ur yüzünden 43 yaşında hayata gözlerini yumdu. Çünkü o aydındı. Kimseye pislik atmadı, halkı aşağılamadı, kirli oyunların parçası olmadı.

Gerçek entelektüel Atay'dı, ama dönemin entelejansiyası onu yok saydı. Tıpkı Kemal Tahir'i, İdris Küçükömer'i yok saydığı gibi. Ama bugün herkes Atay'ı, Küçükömer'i, Tahir'i büyük bir minnetle anıyor ve kitaplarını yutarcasına okuyor.

Sen bu şansı kaçırdın Nihat Genç. Aklını, duygunu, özünü kaybettin. Sırf Atatürk diktatördür dedi diye, bir kadın gazeteciye ağza alınmayacak laflar ettin. Belki de kasıtlı yaptın. Bilemiyorum.

Ancak birçok sevenin gibi bu satırların yazarını da kaybettin. “Amerikan Köpekleri”, “Karanlığa Okunan Ezanlar” gibi kitapları yazan sen, gittin darbecilerle, cuntacılarla, leş kargalarıyla arkadaşlık ettin. Millete düşman olanlarla dost olunmaz. Her gün ar dersleri veren birinin şimdi ar dersine ihtiyacı olması çok acı.

Hakan Albayrak senin için, 'Mahalleye dönmesini bekliyoruz' demişti. Artık dönsen de mahallede sana yer yok. Yazık, çok yazık.

Cem Küçük / Haber 7 twitter.com/cemkucuk55facebook.com/cemkucuk1

Kaynak : haber7.com


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.