GÜNCEL 24.11.2011 10:32:10 753 0

Orası ile düşünenler için İnci'li sözler

Sokak çocuğu iken popstar olan Doğuş, eski şöhretini yakalamak için saksılı çıplak poz verince, saksı ile kafasının yer değiştirmesini teklif eden İnci bakın neler anlattı:

Orası ile düşünenler için İnci

Ateşten gömlek imiş şöhret...

Ne hikmetse herkes giymek ister imiş hayret...

Kafam karışık. Düşün düşün çıkılmıyor işin içinden. Ne menem bir şey bu şöhret dedikleri... Kimisi bir gecede, kimisi 40 yıl sonra yakalıyo

Başımıza taç ettiklerimizin çoğunun ya hazin hikâyeleri, ya da bölük pörçük hayatları var. Bizim memlekete mahsus diyemiyorum elbette, bu belki de tüm dünyada böyle.

Açık saçık pozlar mı, delikanlı sözler mi? Uç söylemler, aykırı hayatlar, seksi görüntüler... Güzel ses yetmiyor artık diyenlerin sayısı, yüzdenin tamamı neredeyse. Hep böyle miydi yoksa şimdiler de mi cılkı çıktı?

Televizyon dizilerinden, müzik kliplerine kadar illaki halka ilginç gelen, absürt şeyler ilgi topluyor.

1980’li yıllardan bir yılbaşı gecesini hatırlıyorum. Yıldırım Gürses ve Eller Eller şarkısı... Şimdi çıksa, yüzüne bakmazlar gibime geliyor. Gayet sade bir ekran ve yalnızca şarkı ön planda... Ne bikinili dans eden kızlar var. Ne de elinde ziller kalça kıvıran metroseksüel bir adam...

Bir zamanlar bana da öyle akıl verenler olmadı değil... Uçlarda dolanmadık çok şükür... Kuyruk acım da yok evvel Allah... Lakin, ne bileyim içim rahat değil içim.

Bir bilene sormayım dedim. Yılların gazetecisi, magazinin nabzını tutan bir isimle dertleşmek istedim...

İşte huzurlarınızda Oktay İnci...

> Sanat camiası ve televizyon ekranlarından tanıdığımız bir çok kişinin önceleri ve sonralarını bilen biri kişi olarak en cesaretli ve samimi açıklamaların sizden geldiğini savunuyorum. Bu sebepten de sorularımı gönül rahatlığı ile soracağım

Halkın tanıdığı kişi olmak için uç noktalarda dolanıyor olmak şart mıdır?

> “Şöhret olmak”, sadece sanat yapmak ve sırf popüler olmak şeklinde ikiye ayrılır, ki öyle!..

Gerçek sanatçıların, popüler kültüre hizmet eden ünlüler kadar halk tarafından tanınması beklenemez. Çünkü popüler kültür, her türlü gerçek sanatın ve kültürün üzerindedir. Dolayısı ile popüler kültüre hizmet edenlerin, halk tarafından daha fazla tanınmaları doğal bir süreçtir. Amaçları popüler kültüre hizmet etmek olanların uç noktalarda dolaşması, uç işler yapmaları ve sansasyonel olaylara imza atmaları olmazsa olmazlarıdır. Aksi halde hiçbir mecrada yer bulamazlar.

>Tanınmak demek, sevilmek demek midir?

>Tanınmak demek elbette ki kayıtsız şartsız sevilmek demek değildir. Kimin gerçek kimin sahte olduğunu halk iyi bilir. Halkı da cahil ve okumuş olarak ayırmak gerekir. Ekrana çıkıp zırvalayan birçok isim, bazı kesimler tarafından sevilirken, daha akıllı ve mantıklı kesim tarafından ise şiddetle eleştirilmektedirler. Ancak ülkemizde, beğenenler her zaman eleştirenlerden fazla olduğu için, tanınmışların sevilen tipler olduğu üzerine projeler, kurgular gerçekleşmektedir.

>Şarkı söylemek ve büyük kitleler tarafından bilinebilmek için sadece güzel ses yeterli midir? Yoksa bu işin matematiği farklı mı?

>Görsellik ve güzellik, ekranın olmazsa olmazıdır. Ses kadar güzellik de şarttır. Bu maalesef ki dünya üzerinde de böyledir. Basit bir örnek verirsem; Dünyaca ünlü operaların yetkilileri tüm dünyadan başarılı operacıları dinlemek için o ülkelere seyahat ederler ve opera seslendiren o kişinin fiziksel özelliklerine göre seçim yaparlar. Kaldı ki seçilen operacıların kilolu olmamaları veya vücutlarında herhangi bir kusur bulunmaması, artık tercih sebebi değil, asıl şarttır. Yani eskiden sanat olan dallar bile maalesef popüler kültürün etkisi altındadır.

> Sanat camiasında yapılan evliliklerin yürümeme sebebi sizce ne olabilir?

> Bir ünlüyle evli olmak çok ama çok zor bir iştir. Anca birbirini anlayabilenlerin ve aynı dili konuşabilenlerin evlilikleri uzun ömürlü olur. Aynı mesleğin içindekilerin birbirlerini daha rahat anlayabilecekleri düşünülürse, evliliklerinde problem çıkmayabilir. Yoksa karı-koca arasındaki beklenti farklılıkları, o evliliğin ömrünü çabuk bitirir.

> Çıplaklık para ediyor mu?

> Çıplaklığın para etmesi, çok gerilerde kalmış bir mevzudur. Her türlü değişen sosyo ekonomik ve politik şartlar, artık çıplaklığın etkisini azaltmış hatta sıfırlamıştır. Çıplaklığın yerini şimdilerde şiddet, tecavüz gibi daha değişik görsel durumlar almıştır.

> Sadece güzel ya da yakışıklı diye, hak etmediği yerlerde olanlar var mı?

-Popüler kültüre hizmet edenlerin tamamına yakını sadece güzel veya yakışıklı oldukları için hak etmedikleri yerlerdedir. Bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Üstüne şunu da derim ki, bizde herkes işini yaparken gelişir, eğitimini o şekilde tamamlamaya çalışır.

Kanalların dizi savaşlarında, çoğunlukla reytingi alan ve o günün galibi, sevişme ve dövüşme sahnelerinin bol olduğu dizi oluyor. Bunun sebebi sizce nedir?

-Toplumun beklentisinin eskiye göre değişmesi, daha çok merak edilmesidir. Tutan bir projenin olmazsa olmaz sahneleri arasında mutlaka bahsettiğiniz sahneler artık kanun maddesiymiş gibi yer almaktadır. Topluma ne verdiği tartışılsa da hala toplum mazlumun yanındadır, bu durum da yapımcılar tarafından şuursuzca sömürülmektedir.

> Doğuş'un soyunması ile ilgili en cesaretli yorum sizden geldi diye düşünüyorum. Saksı ile Doğuş'un kafasının yerini değiştirmek aklınıza nerden geldi?

> Aslına bakarsanız bunu o şekilde düşünmek çok da önemli bir durum değil benim için. Çünkü ben, ünlülerin hayatına sürekli alay konusu olabilecek durumlarının ortaya çıkarılması matraklığı içinde bakıyorum, onları ve açıklamalarını, fiillerini hiç ama hiç ciddiye almıyorum. Çünkü yıllar içinde bu piyasanın ‘kaybedecek bir şeyleri olmayanların piyasası’ olduğunu gördüm. Kararımı da o şekilde verdim kendi içimde. Herkesten her şeyi beklerim yani sizin anlayacağınız.

> Cinsel içerikli her haber ve içerisinde yer alan kişi şöhret basamaklarını kolayla çıkabilir mi?

-Artık cinsellik sadece proje içinde satar. Yani kişisel olarak cinsellik kişiye bir şey katmaz, kazandırmaz. Yani kimin nasıl soyunacağına, kimin cinsel bir obje olarak sunulacağına artık kişiler değil, projeler karar verir.

> Halkımız, hak edenin mi yoksa en çok izletilenin mi yanında?

> Halkımızın geneli kendisine dayatılanın yanında yer alır. Çünkü televizyon hala en etkili ikna aracıdır!..

> Türkiye ve dünyada medyatik olma kuralları aynı mı?

> Kurallar kültüre, iklime, geleneklere göre değişir. Kesinlikle aynı şekilde değildir. Büyük benzerlikler fark edilebilir ancak birebir aynı diyemeyiz.

> Bunca yıldır yapmış olduğunuz magazin haberleri içinde en çok rağbet gören içerik hangisi?

> Eskiden daha eğlenceli haberler rağbet görürken, şimdilerde dizilerin pompaladığı tiplerle ilgili yapılan, özel hayatlarıyla ilgili haberler dikkat çekiyor. Buna da şaşırmamak gerekir.

> Gazetelerin sol ya da sağ üst köşelerinde ki çıplak kadın pozları, cidden satış tirajını arttırıyor mu?

> Bence o alışılagelmiş bir durum olduğu için ve biri çıkıp, radikal bir karar almadığı için o şekilde hala devamlılığını sürdürmektedir. Yoksa gazetelerin veya internet sitelerinin yayınladığı çıplak kadın pozlarının okunurluğu arttırdığını söylemek aptallık olur.

>Bir gazeteci olarak magazinin içerisinde bu kadar söz sahibi olan biri olarak, yeni yetişen ve sanatla uğraşan arkadaşlara ne gibi tavsiyeleriniz olur?

>Ben, bulunduğum konum itibarı ile onlara akıl verecek durumda değilim. Sonuçta bize malzeme lazım. Bu da avamlıktan, sıradanlıktan, o ünlü ismin kafasının az çalışmasından geçen bir durumdur. Aklı olan magazine bulaşmaz. Popüler kültür izbe yerlerde yaşamaya devam etmeye çalışırken, umarım gelecek, gerçek sanatın ve sanatçıların elinde şekillenir.

Doğru söze ne hacet sevgili Oktay İnci... Teşekkürler ediyorum.

Ben söylese idim, ‘sana ne’ derlerdi de... Sen deyince, taş ağar oldu... Gediğini buldu... Oh oldu... Mis oldu...  

Teşekkürler...

Serdem Coşkun - Haber 7serdemcoskun@gmail.com

Kaynak : haber7.com


Anahtar Kelimeler:

12 Vali Müfettişlik Görevine Getirildi

Beslenme Saati Uygulamasında Dördüncü Dönem Başladı

EKREM PAMUK'TAN TEPKİ

Turhan Çömez'den Çarpıcı Açıklamalar

MHP’DEN YENİ YEMİN POLEMİKLERİNE YANIT…

Damat'tan Balcıoğlu'nun İddialarına Yanıt

Bakan Güler'den Kazakistan'a Ziyaret

Törene Üst Düzey Katılım

Rektör Prof. Dr. Altun’dan 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajı

Güzide Gençlik Merkezi'nde Yeni Dönem Başladı

Girişim Sermayesi Yatırım Fonu Onaylandı

Pakistan Büyükelçiliği Ankara'da Mango Tadımı Etkinliği Düzenledi

Bağcılar’da Bağ Bozumu Zamanı

Saniye Caran’a iade-i ziyaret

Yeniden Refahlı Milletvekili Bekin'den 'ekümenik' Eleştiri!


Balıkçı Kenan’ın Öncülüğünde Deniz Canlıları Müzesi 52. Yılını Kutladı

Türkiye’nin Cilt Sağlığına Acil Doktor İhtiyacı Var

185 MİLYAR LİRA EKONOMİYE GERİ KAZANDIRILDI

İtfaiye Haftası Coşkuyla Kutlandı

Gençlere Eğitim Destek Paketi

Erdoğan'dan Küresel İnovasyon Göstergeleri Raporu'na Destek Mesajı

Emrah, özel uçakla dünya turuna çıkıyor!

9 Akademisyen, Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Listesinde

Turizmin varış noktası: “Müze” 

İklim Değişikliği ve Enerji Yönetimi Hamlesi

Türkiye Bilişim Ödülleri Ankara’da Sahiplerini Buldu

Bu Festivalde Herkes Aradığını Bulacak

Ahilik Haftası’nda Coşkulu Katılım: Başkan Çalık, Esnaflara Ödüllerini Takdim Etti

Küpeli'den Dağ'a Hayırlı Olsun Ziyareti

Halkın Sesine Kulak Verdi! Şantiye Projesinden Geri Adım Attı

TYBB’den Vali Yunus Sezer’e Ziyaret

Gıda sektöründe 250’yi aşkın alıcı Bursalı firmalarla buluştu

Artar; Kalıcı ve Uzun Soluklu Projeler Yapacağız...

Ahilik Kültürüne Davet...

Kel Aliço Pehlivan Güreşleri Ağası Oğuz Erdinç oldu

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.