Araştırmacı, yazar ünlü tarihçi Talha Uğurluel, gündeme damga vuran Suriye’nin tarihi dokusunu ; Hz. Habil’den, Tedmurlulara, Romalılardan, Emevilere, Zengilerden, Eyyübilere değinerek ve Osmanlılardan günümüze yolculuk yaparak anlattı.
Ben Tarihçiyim
Gündemdeki sıcaklığını koruyan Suriye’deki olaylara değinmeyeceğine dikkat çeken Uğurluel, “Ben tarihçiyim. Günümüzdeki olaylara çok değinmem. Bir şeyin tarih olması için yüzyıl geçmesi lazım. Ben tarihe dokunduğum zaman hiç kimse ah demeyecek. Tarih önümüzde ölü gibidir. Hafız Esad’ın oğluna dokunursam ses gelir, o gitmesi lazım ki parmağımı dokundurayım” dedi.
Uğurluel, Şam’dan başladığı Suriye yolculuğunda ; Selahaddin Eyyubi, hava şehitleri, Nureddin Zengi ve Hz. Muaviye’yi anlatarak ; Emeviye Camii’nin İslam sanatının gözbebeği olmasının nedenlerini, son padişah Vahdettin’in kabrinin kimler tarafından Şam’a getirildiğini slaytlar eşliğinde anlattı.
İran Suriye İşbirliği
İran ve Suriye’nin işbirliği içerisinde olduğunun altını çizen ünlü tarihçi, “Suriye’de Şam da Hz. Ali ve onun soyundan gelen kıymetli zatların kabirleri çok süslüdür, gümüşlüdür. Pırıl pırıldır. Çünkü İran Suriye’yle yıllardır işbirliği içerisindedir. Bu süslü kabirler İran’ındır. İran bu kabirleri kafasına göre süslememiştir. Nusaybinlerle içli dışlıdır. Ben bir sanat tarihçi olarak bugünkü rejime destek olmalarının sebebini buna bağlıyorum” diye konuştu.
Suriye; Rusyanın Uydusu
Suriye’de ki Kanuni Sultan Süleyman Camii’ne dikkat çekerek, “Burası Suriye ile kapılarımız ilk açıldığında askeri müzeydi. Suriye uzun yıllar komünist Rusya’nın uydusuydu. Bugün Suriye rejiminin kınanmasına dair Türkiye’nin de sponsorluğunda hazırlanan BM karar tasarısını Suriye ve Çin veto etti. Çünkü hala aynı amacı güdüyorlar. Çin’le Rusya hala Suriye’yi uydusu olarak tutmaya çalışıyor. “dedi.