Arınç, “Bu katliam gibi feci olayda kusuru bulunan veya kusurlu oldukları düşünülen kamu görevlileri hakkında bir soruşturma başlatılıp bunlarla ilgili bir yargılama yapılabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Arınç MÜSİAD 12. Ekonomi Basını Başarı Ödülleri toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Arınç Sivas Davası’nın zamanaşımından düşmesi ile ilgili değerlendirmesinde kararla ilgili Yargıtay süreci olduğunu ve sürecin henüz tamamlanmadığını hatırlatan Arınç “Şüphesiz Türkiye’de süreç tamamlanırsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi süreci var. Belki o zamana kadar Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru imkanı da yürürlüğe girecektir. Dolayısıyla o imkanın kullanılması da mümkün” dedi.
“SORUŞTURMA BAŞLATILABİLİR”
Mahkemenin verdiği karar mevcut sanıkların, kamu görevlisi olmamasıyla ilgiliyse burada yapılacak bir başka işlem daha olduğunun da altını çizen Arınç, dün gazetelerde yer alan Eski Sivas milletvekili Ziya Halis’in açıklamalarına değindi. Arınç şunları söyledi:
“Ziya Halis olaylar sırasında başta Vali olmak üzere, dönemin İçişleri Bakanı’nın, Başbakanı’nın, Başbakan Yardımcısı’nın olayda ihmali olduğu kanaatinde. Daha önce 28 Şubat Belgeseli’nde Sayın Mehmet Ali Birant’a bu konuya ışık tutun bazı açıklamalar yapmıştı. Bende biliyorum ki ne zaman Madımak Olayı konuşulsa, dönemin valisiyle Ankara’daki bürokratların olaya kayıtsız kaldıkları Sivas’ta mevcut askeri olayları yatıştırmak üzere devreye sokmadıkları, olaya basit bir olaya gözüyle baktıkları ve göz göre göre insanların otelde mahsur kalarak yapılmasına sebebiyet verdikleri yolunda ciddi iddialar var. Mademki mahkeme ‘kamu görevlisi olsaydı yargılamaya devam ederdik’ diyor, belki yıllar sonra olacak ama olayın bu boyutunun yeni bir sayfasını açması da mümkün. O da şudur bu katliam gibi feci olayda kusuru bulunan veya kusurlu oldukları düşünülen kamu görevlileri hakkında bir soruşturma başlatılıp bunlarla ilgili bir yargılama yapılabilir. Dönemin valisinden, İçişleri Bakanı’ndan, hükümette sorumlu kişilerden ve olay sırasında görüşmeler yapıldığı iddia edilen kişilerden, olaya kayıtsız kalanlardan bu olayın sonuçlanmasında şu veya bu şekilde katkısı bulunanlardan, kimlerse o kişiler, onlar hakkında bir soruşturma yapılarak asli fail olmasalar bile olaya dolaylı olarak sebebiyet verdiği iddia edilen kişilerin yargılanması da bence bu yargılamadan daha önemlidir. Dolayısıyla savcılarımızın bu iddia üzerine bir soruşturma yapmasında ben şahsen fayda görüyorum.”
-“İNSAN HAYATI HER ŞEYDEN DAHA DEĞERLİ”-
Arınç, bir gazetecinin Esenyurt’ta ölen işçilerin sigortaların olay olduktan sonra yapıldığı yönündeki iddialara ilişkin bir sorusunu da yanıtladı. Trilyonluk yatırımların yapıldığı, milyarlık harcamaların yapıldığı bir iş yeri inşaatında insan hayatının bu kadar ucuz görülmemesi gerektiğine vurgu yapan Arınç “İnsan hayatı her şeyden daha değerli. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konusunda her firma üzerine düşeni mutlaka yerine getirmek zorunda. Eğer yanıcı maddelerden basit çadırlarda insanlar barınmaya muhtaç edilmişse bu bile insanlık suçudur. Dolayısıyla en azından bu olay sebebiyle iş güvenliği konusunda işverenlerin, insan hayatına verdikleri değerler konusunda, işçilerimizi çok basit koşullar altında hayatlarını sürdürmeleri konusundaki tüm eksiklikler gözden geçirilmeli ve bu konuyla ilgili mevcut yasalardaki imkanlar işletilmeli, eksik geliyorsa da ne gerekiyorsa yapılmalı. Bence o 236 milyon dolarlık olduğu iddia edilen inşaatın 10 tanesini bir araya getirip 10 tanesiyle çarpsanız orada vefat eden bir tane yurttaşımızdan daha kıymetli değil. O kardeşlerimize de Allahtan rahmet diliyorum” değerlendirmesinde bulundu.