HABERCİLİK HAYAT TARZI
Habercinin işinin habere yorum katmak ya da duruma ilişkin görüşlerini belirtmek olmadığını ifade eden ünlü spiker, haberi sunan kişinin konuyla ilgili tecrübe ve bilgisi eşliğinde ekrana aldığı konuğu ile izleyenlerin arasına aracı olduğunu söyledi. Haberciliğin bir iş değil, bir yaşam tarzı olduğunu belirten Özdem, son dakika yayınlarında soğuk kanlı olunması, iyi bir hazırlık yapılması gerektiğini bunun için de gündemi çok iyi takip edilmesinin önemini anlattı. Özdem, 24 saat boyunca gelişen haberlerden haberdar olunması ve son dakika düşen haberler karşısında hazırlıklı olunması gerektiğine dikkat çekerek, “Bir haberci olarak duygularınızı kontrol etmek zorundasınız” dedi.
Spikerliğin inceliklerinden bahseden Özdem, herkesin bir tarz oluşturma derdinde olduğunu, bunun da samimiyeti kaybettiğini ileri sürerek, “Haberi sunan kişi öznel olması lazım” diye konuştu. Kendisine yöneltilen bir soru üzerine spikerlikte herkesin bir tarzı olduğunu ifade eden Gülay Özdem, Mehmet Ali Birand'ın haber sunumunu çok sevdiğini, çok doğal ve kendi halinde bir yorumculuk yaptığını belirtti.
HABERİN KAYNAĞI MUHABİRDİR
Haberin kaynağının muhabir olduğunu söyleyen başarılıcı sunucu Özdem, muhabirlerin yaptıkları iş münasebetiyle çok övgüyü hak ettiklerini söyledi ve , “Muhabirler mesleğin ağır işçileridir” dedi. Televizyonlardaki kadın programlarını da eleştiren Gülay Özdem, toplumun moral değerlerine karşı son derece olumsuz bir dil kullanıldığını kaydetti.
GAZETECİ İYİ BİR GÖZLEMCİDİR
Seminerde Gülay Özdem'in ardından söz alan gazeteci - yazar ve spiker Aynur Ayaz ise canlı yayın tecrübelerini dinleyenlerle paylaştı. Ayaz, herkesin günde bir kere mutlaka haber izlemesi, gazete okuması ve sosyal sorumluluk bilincinde olması gerektiğini söyledi.
Reha Muhtar ve Mehmet Ali Birand örneklerini vererek konuşmasını sürdüren, Ayaz her muhabirin kişi ve fıtrat yapısına göre iyi bir gazetecilik yapabileceğini, Birand'ın bu konuda çok doğal, samimi, içten olmasından ve halkın nabzını öne çıkarabildiği için hala zirvede olduğunu söyledi.
Haberciliğin kitaplardan öğrenilmesinin mümkün olmadığını da söyleyen başarılı sunucu, mütevaziliği ve alçak gönüllülüğün bu mesleğin ilkelerinden olduğunu, çok iyi empati ve çok iyi gözlem yapılması gerektiğini vurguladı.
Ayaz konuşmasına şöyle devam etti: “Ben bilginin paylaştıkça, güzelleştiğine ve çoğaldığına inananlardanım. Medya sektöründe hala bu konuda köstek olanlar var. Malzemesi ve kazancı bol bir ülkede maalesef bir çekememezlik hâkim. Halkın bilinçlenmesi, haber kalitesini de arttırmaktadır. Zira halk beğenmediği bir programa anında tepkisini göstermektedir. Mehmet Ali Erbil buna en güzel örnektir”.
BAYÜLGEN BAŞARILI
Konuşmasında Okan Bayülgen örneğini de veren Ayaz, “İster sevelim, ister sevmeyelim Okan Bayülgen'in haftada 5 gün boyunca izleyiciyi ekrana bağlaması, başarılı olduğunun da göstergesidir. Dekoruyla, ekibiyle yeniliğe açık bir program yapıyor. Çünkü her hafta ayrı bir konuyla ekrana çıkmak ve hiç bir kâğıda bakmadan soru sormak gerçekten büyük bir iş ve yayıncılıktır” şeklinde konuştu.
Seminer boyunca dinleyiciler ile interaktif bir iletişim kuran ünlü sunucular, mesleklerinin inceliklerinden örnekler verirken yaşadıkları ilginç anları da paylaştılar. Seminerin gelecek haftaki konukları ise Defne Sarıso ve Sevinç Satıroğlu olacak.