Tarih: 01.01.0001 00:00 890

80’lerin Fehmi Bey'i Yüzleri Güldürdü

Tiyatro, sinema ve televizyonda birçok karaktere hayat vermiş usta oyuncu Rasim Öztekin, Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen “Yüzümüzü Güldürenler” söyleşisine konuk oldu.

80’lerin Fehmi Bey
 Küçükçekmece Kültür ve Sanat Merkezleri Sanat Danışmanı Levent Tülek’in sunuculuğunu yaptığı ve Türkiye’nin yüzünü güldüren isimleri konuk ettiği söyleşi programı ünlü oyuncu Rasim Öztekin’i ağırladı. Programa Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin İpek ve çok sayıda Küçükçekmeceli katıldı. Beğeniyle izlenen 80’ler dizisindeki Fehmi karakteriyle evlere konuk olan Öztekin, söyleşide Levent Tülek’in sorularını yanıtlayarak, katılımcılarla sohbet etti. Televizyon, sinema ve tiyatro dünyasından, futbola; günümüz mizahından, 80’ler dönemine birçok konunun konuşulduğu söyleşide, Rasim Öztekin katılımcıları anlattıklarıyla gülmekten kırdı, geçirdi. Usta oyuncu, 80’ler dizisinin devam edeceğinin müjdesini verirken, dizide 12 Eylül dönemine hazırlık yapıldığının da altını çizdi.


ESPRİ DÜZEYİ DÜŞTÜ
Kimimizi çocukluğumuza, kimimizi gençliğimize, kimimizi ilk aşkımıza götüren komedi dizisi 80’lerde başrol oynayan Öztekin, günümüz mizah anlayışıyla bugünkü mizah anlayışını kıyasladı. Öztekin, geçmişte siyaset üzerinden mizah yapıldığını ifade ederek, “ Eskiden mizah dendiğinde bir eleştiri mekanizması vardı. Mizahın yüzde 95’i siyaset üzerinden yapılırdı. Ancak şuan apolitik bir Türkiye mevcut. Espriler belden aşağı bir hal aldı. Espri düzeyi düştü ve insanlar bu düzeydeki esprilere gülüyor. Fazlasını aramıyor.” diye konuştu.


BOŞ KONUŞMA MODASI VAR
Radyo programcıları Cenk ve Erdem kardeşlerin 52 saat konuşarak, Guinness Rekorlar Kitabı’na girmesini eleştiren Öztekin, “52 saat ne konuşulur, merak ediyorum. Geyik muhabbetinden başka bir şey değil. İnsanlar bunlarla rekor kırıyor. Türkiye’de boş konuşma modası var. Herkes çok ve boş konuşuyor.” dedi.


SANATÇI MUHALİF OLMALIDIR
Günümüz sanatçılarında duruş eksikliği olduğunu söyleyen ünlü oyuncu, “Sanatçı her zaman muhalif olmalıdır. Sanatçının asıl görevi, toplumda aksayan bir takım şeyleri göstermek, dışarı vurmaktır. Eleştirel olmaktır. Sanatçının muhalif bir dünya görüşü olmalı ve sözlerinin arkasında durması gerekir. Bugün sanatçılarda bu duruş yok. Bunun yanı sıra herkes sanatçı olduğunu zannediyor. Halk seni onaylıyorsa, sanatçısındır. Kimse seni iplemiyorsa senin bir anlamın yoktur.”diyerek, sanatçıları eleştirdi.


LEYLA İLE MECNUN TRT’DE OLMASA YAŞAYAMAZDI
Usta oyuncu, televizyonlarda süregelen dizi furyasını da değerlendirerek, TRT televizyonlarında yayınlanan dizilerin, diğer dizilere göre daha şanslı olduğunu vurguladı.

Leyla ile Mecnun dizisi için, başka bir kanalda yayınlansa yaşayamazdı diyen Öztekin, “Leyla ile Mecnun’un şansı TRT’ de yayınlanıyor olmasıdır. TRT’ de diğer kanallar gibi reyting savaşları içerisinde. Ancak diğer kanallara göre daha masumane bir şekilde bu savaşlarda yerini alıyor. Leyla ile Mecnun başka bir kanalda olsa yaşamazdı. Çünkü bu dizinin reytingi düşük ama etrafta kaliteli bir dizi kanısı yayıldığı için yayınlanmaya devam ediyor. TRT’nin özel kanalla arasındaki fark budur.” diyerek, TRT’nin iyi projelere nefes aldırdığını vurguladı.


PELİN FARKLI BİR SAHNE IŞIĞINA SAHİP


Komedi dizi ve filmlerinde görmeye alışık olduğumuz Öztekin, en çok kendine güldüğünü söyleyerek, BKM Mutfak’ta oynayan kızı Pelin’in oyunculuğunu çok beğendiğini ve farklı bir sahne ışığına sahip olduğunu söyledi. Ünlü oyuncu, kızının oyuncu olmasında hiçbir katkısı olmadığını da belirterek, “Pelin, kendi ayakları üzerinde dursun istiyorum. Benim kızım olduğu için oyuncu olup bir yerlere gelmesin. Gerekirse işsiz kalsın. Bunu da yaşasın istiyorum. Ben her zaman onun yanında olmayacağım. Bu yüzden kariyerine etki etmiyorum.”diye konuştu.



TÜRK FUTBOLUYLA OYANDILAR
Levent Tülek’in futbolla ilgili sorularını da yanıtlayan Öztekin, bu yıl ligin tadının kaçtığını ifade ederek, futbol dünyasını eleştirdi. Usta oyuncu, “Bu yıl ligin tadı kaçtı. Abuk subuk şeyler ortaya çıkardılar. Bir firma para kazanacak diye koca Türk futboluyla oynadılar. Senede adam akıllı iki derbi maçı yapamıyorlar. Rakipler maçlarda birbirini vuruyor. Normal yaşamda bile fanatizm kötü bir durumda. Para kazanmak ve günü kurtarmak için bu riski yaratıp, Türk futbolunun içine ettiler.” dedi.


USTA-ÇIRAK İLİŞKİSİ ÖNEML
Rasim Öztekin, kendisini izlemeye gelen tiyatro kursiyerlerine tavsiyelerde bulundu. Usta oyuncu, alaylı bir oyuncu olduğunu belirterek, “Günümüzde her ildeki üniversitenin konservatuarı var, ancak bu kadar oyuncu yetiştirecek konservatuar eğitimcisi yok. Sahneye hiç çıkmamış insanlar eğitmen olarak konservatuarlara gönderiliyor. İnsanların düşüncesi de oyunculuk yapmaktan ziyade, meşhur olmak. Bu yüzden ortaya çok kısa dönemli halkın taptığı insanlar çıkıyor ama 3 ay sonra onları kimse hatırlamıyor. Bu kapsamda usta- çırak ilişkisi hepsinden önemli. Bana göre konservatuar, Ali Poyrazoğlu, Ferhan Şensoy, Tuncel Kurtiz, Erol Günaydın’dır.” diye konuştu,


Öztekin, yoğun bakımda tedavi altında olan Erol Günaydın ve Münir Özkul’a acil şifalar dileyerek, onlarla ilgili anılarını da katılımcılarla paylaştı. 


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.