Anıtkabir’de gerçekleştirilen törenin ardından Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ruhsan Tezkan şeref defterine şunları yazdı: Atam, Bakırköylü çocuklarımızla dünyada ilk kez çocuklara sizin armağan ettiğiniz çocuk bayramı münasebetiyle ziyaret etmenin gururunu ve onurunu yaşıyoruz. Yokluklar içinde var ettiğiniz Cumhuriyetimizi ilelebet koruyacağımıza ve izinden ayrılmayacağımıza çocuklarımızla beraber söz veriyoruz.
ANIKABİR’E GİDEREK DUYGULARINI MEKTUPLA İFADE EDEN ÇOCUKLARIN BAZILARININ MEKTUPLARI
“HAVA ÇOK SOĞUK DENİZ ÇOK DALGALI 19 MAYIS’TA SAMSUN’A GİDİLMEZ DESEYDİN BİZ BUGÜN ALEKS,YORGO,KATHERİNE OLACAKTIK”
Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ruhsan Tezkan tarafından Anıtkabir Müze Komutanına teslim edilen mektuplardan bazıları:
Yağmur Aydın:Seni görmeyi sesini duymayı çok isterdim. Eğer sen bu vatanı şu anda adlarımız Yorgo,Aleks,Katherine olabilirdi. Sen, 19 Mayıs’ta hava çok soğuk ve deniz daldalı deseydin şu anda yabancı ülkeler tarafından yönetiliyorduk.
Tuğberk Tartar: 23 Nisan “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını Türk ve dünya çocuklarına armağan ettiğin için sana teşekkür ediyorum. Ayrıca Türkiye’yi kurtarıp Cumhuriyetimizi kurduğun için de seni çok seviyoruz.Sana layık bir Türk genci olmak için izinden yürüyeceğim.
Ezgi Oktay: Atam sana hayranım çünkü sen bir millet için varını yoğunu ortaya koyarak savaştın, çünkü sen hep inandın, çünkü o deniz gözlerin her zaman kimsenin görmediği şeyleri gördü, merhametle baktı, herkese güven verdi. Bilmiyorum senin yaptığın fedakarlığı dünyada yapabilen çıkar mı? Sen rahat uyu Atam, bu vatan bize emanet.
Eser Avcı: Sevgili Atam, ben, bize bıraktığın cennet yurdun bir köşesinden sana sesleniyorum. Sana içine yurdumun kokusu sinmiş bir mektup yazıyorum. Mektubumda sana tahta başında ders veren öğretmenimin azmini, okul yolunda bir öğrencinin hayallerini getirdim. Senden bize inanmanı,bize güvenmeni ve sonsuzluk uykusunda rahat olmanı istiyorum. Bizler, senin yenilikçi, coşkun ruhunu taşıyan Mustafa Kemaller olarak yetişeceğiz.
Buket Ak: Senin doğuşun dünyada yaşanan en güzel doğumdur benim için. Nedenini sorma sakın! Nedenini zaten yaşadın, yaşattın Atam. Emdiğin sütlerin,attığın ilk adımın, anne deyişin,okuduğun her satırın kısacası hayatının bizler için önemi çok büyük.O mavi gözlerinde duyguyla baktığın her bakışın hakkını ödeyemeyiz. O bakışların altında ne çok yaşayan varmış halbuki. Bir vatanmış senin gözlerinin altındaki. Şu an biliyorum ki yazdığım bu mektubu okuyamayacaksın ama senin beni ve benim gibi çocukları duyacağını ve hissedeceğini biliyorum.
Büşra Nur Savcı: Ülkemizden kötü niyetlileri kovduğun için, bizleri vatansız bırakmadığın için minnettarlığımı anlatacak kelime bulamıyorum. Başka ülkelerde böyle mükemmel lider keşke bizim de olsa diyorlarmış…Üstün yetenekli, zeki, ülkesini,milletini her şeyin üstünde tutan bir lideri kim istemez.Türk olmaktan ve senin bir evladın olmaktan gurur duyuyorum.
Anna Nalbant: Bugün huzurunda bulunmaktan ötürü mutlu ve bir o kadar da gururluyum. Bize armağan ettiğin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına dünyada kaç çocuk sahip ki? İçim kıpır kıpır…Dünyayı anlamaya ve tanımaya başladığım yıllardan beri seni okumuştum,seni yazmıştım,seni yaşamıştım. İşte buluşma anı gelip çattı. Atam,seni hergün büyüyen bir çığ gibi aktaracağıma, kurduğun Cumhuriyetimizi ve ilkelerini koruyup sahipleneceğime ant içerim.
Pınar Demir: Bu sana son değil fakat ilk mektubum; sana kavuşmak arzusuyla yanan bir evladının ilk mektubu. Seni çok iyi tanıdığını düşünen, her atmış olduğun adımını büyük bir hayranlıkla takip edeb, izinden ve ışığından asla ayrılmayacak evlatlarından birinin ilk mektubu.
Batuhan Berk Çetin: Tarih sahnesinde yerini aldığın Çanakkale Kara Savaşlarından sonra Türk milletine olan inancınla verdiğin Kurtuluş Savaşı sonucu kurulan Türkiye Cumhuriyetinde doğmanın ve yaşamanın öncelikle gururunu yaşıyorum. Biliyorum ki; dünyadaki hiçbir devlet böyle bir mücadeleyle kurulmadı. Cumhuriyeti kurmak yetmez dedin belki de daha büyük bir mücadeleye girerek ilkelerini yerleştirmeye, Türkiye Cumhuriyetini çağdaş bir devlet yapmanın savaşını verdin. Atam, senin verdiğin bu mücadeleye layık olamayan, ülkemizi bölmeye çalışanlar olabilir ama sen rahat uyu bizler kanımızın son damlasına kadar Cumhuriyetimizi yaşatacağız.