Mutlu’dan İlginç Değerlendirme

İstanbul Valiliği Basın Birimi ile İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği, “İstanbul valileri öğrencilerle buluşuyor” programı kapsamında farklı dönemlerde görev yapan İstanbul valileri Bağcılarlı öğrencilerle bir araya geldi.

Programa İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, eski valiler Nevzat Azay, Hayri Kozakçıoğlu ve Kutlu Aktaş, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, Bağcılar Kaymakamı Veysel Yurdakul, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Bağcılar Milli Eğitim Müdürü Kadir Kuş, Bağcılar Emniyet Müdürü Birol Usşen ile çok sayıda davetli ve Bağcılar’daki farklı okullardan öğrenciler katıldı.

Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı yaptığı açılış konuşmasında, “Sayın valilerimizi ilçemizde ağırlıyor olmaktan büyük mutluluk duydum. Katılımlarınız için teşekkür ederim” dedi.

Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı’nda gerçekleştirilen programda konuşan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu İstanbul'da daha önce görev yapmış valilerin deneyimlerinden istifade ettiklerini söyledi. “Benim için çok özel bir gün. Valilerimle buluşmak ve görüşmek farklı bir heyecan ve farklı bir duygu oldu” diyen Mutlu, “Onları yanımızda görmek ve bizim yanımızda olduğunu hissetmek aynı zamanda tecrübelerinden istifade etmek bizim için her zaman önemlidir. Onları görmek bizim heyecanımızı ve çalışma azmimizi artırıyor. Bugünü sevgili gençlerimize ayırdılar. Onlara yürekten teşekkür ediyorum“ ifadelerinde bulundu.

Kısa kısa kendi valilik dönemlerinden hatıralar anlatan eski valiler öğrencilerin de sorularını cevapladı. En ilginç sorulardan biri Hüseyin Avni Mutlu’ya geldi. Öğrencilerden birinin, “İstanbul Avrupa ve Asya yakası olmak üzere iki ayrı şehir haline getirilerek yönetilse daha yönetim daha kolay olmaz mı?” sorusuna Mutlu, “Bunu arzu edenler de olabiliyor, ‘hayır öyle olmasın’ diyenler de olabiliyor. Peki ben hangi taraftayım? Ben İstanbul’un tek şehir olarak yönetilmesinden yanayım. Yani iki kıtalı şehiri, Asya ile Avrupa’yı birleştiren şehri ikiye ayırırsanız, ‘iki kıtalı şehir’ diyemezsiniz. Yönetmek olarak bakarsanız, bana göre İstanbul’u aslında çevresiyle birlikte yönetmek, bölgesiyle birlikte düşünerek yönetmek lazım. Yani İstanbul’u yönetirken tek başına düşünmemek lazım… İstanbul’u yönetmek için ülke çapında planlar yapmak lazım. İstanbul’u küçülterek yönetmek yerine bana göre büyülterek yönetmek lazım. Artık teknoloji çok gelişti. Dünyanın büyük şirketleri bulundukları noktadan dünyanın değişik yerlerindeki fabrikalarını tesislerini yönetebiliyorlar. Dünyanın her yerinde oteller zinciri var tek bir noktadan yönetiliyor” dedi.

İstanbul’un yoğun göçler alarak büyümesi konusunda eski valilerin aynı düşüncede olmadıkları da öğrencilerin sorularına verdikleri cevaplarda ortaya çıktı. Hüseyin Avni Mutlu ve Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul’un büyümesine sınırlama getirilmemesi gerektiğini savunurken, Kutlu Aktaş ve Nevzat Ayaz yaşanan sorunlar sebebiyle önlem alınması gerektiği görüşünü savundu. 1950’li yıllarda İstanbul’un Kadıköy, Nişantaşı, Eminönü ve biraz da Bakırköy’den ibaret olduğunu söyleyen Hayri Kozakçıoğlu, göç hareketlerinin 1955’lerde başladığına değindi ve “O göç aslında geç kalmış bir göçtü” dedi. Türkiye’nin kalkınmasında İstanbul’un önemine, verdiği rakamlarla, dikkat çeken Kozakçıoğlu, “Eskiden bir katlı otobüsler vardı, sonra iki katlıları çıktı. Ama şoför değişmedi. Ben tek şoförlü dört katlı otobüsler çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum” diyerek Vali Mutlu’nun İstanbul’u büyüterek sorunları çözme görüşüne destek verdi.

Kutlu Aktaş ise dünyanın büyük şehirlerinde göçleri sınırlandıran uygulamaların varlığına dikkat çekerek Anayasa’da da bununla ilgili düzenlemelerin bulunduğunu ifade etti. Nevzat Ayaz ise Hayri Kozakçıoğlu’nu kasdederek, “Sayın valim göçler devam etsin dese de trafik sıkışıklığını ve diğer meseleleri çözmek lazım” diyerek İstanbul’un büyüyüp büyümemesine ilişkin görüşünü ortaya koydu.