Bir sabah uyanıyorsunuz ve puanlarınızın yarısı gitmiş. Puan farkı yarıya inmiş. Önünüzde 6 maç var ve hepsi ezeli rakipten. İşte Fenerbahçe maçı, şans faktörü rakiptenden yanaydı. O karşılaşmayı kaybettik. Trabzon maçında hakemin yönetimi ortada. Sonuçta iki faktörle bir anda elinizdeki bütün avantajı yitiriyorduk. Bütün bir sezon heba olup elimizden uçabilirdi.
Alınan ya da alınamayan kararlar oyuncuları nasıl etkilemesin... Bizler de televizyon izliyor, gazeteleritakip ediyoruz. Yabancı futbolcular da neler olup bittiğini bizlere soruyor. Anlam da veremiyorlar.
Gerginlik sadece sahada mı? Bakın tribünlere onların sesi, heyecanı olan biteni anlatmıyor mu? 'Nasıl olsa bizi şampiyon yapmayacaklar' düşüncesi, ayaklara pranga vuruyor.
Artık olan bitene, hakemlerin yönetimine, rakiplerin oyununa herşeye şüpheyle bakar olduk. Ruh sağlığımız bozuldu! Fatih hoca hakemler konusunda sakin olmamız için hep uyarıyor. Ama O bile isyan ediyor ve geriliyorsa düşünün bunun takıma yansımasını.
Beşiktaş-Fenerbahçe maçında ilk kez bizim dışımızda olumlu birşey gelişti. Pazar günü hem bizi hem de Fenerbahçe'nin maçları zorlu geçecek. Ancak şampiyonluk turu Türk Telekom Arena'da atılacak.