Reform İzleme Grubu'nun 26. Toplantısı Sona Erdi

' Türkiye 'nin reform konusundaki kararlılığından endişe edenlerin ya da  Türkiye 'nin reform sürecindeki kararlılığından vazgeçirebileceğini zannedenlerin bu güzel ilimiz, Ordumuzun Ordu'nun Dereleri türküsünü bir kez daha dinlemesini rica ediyorum' değerlendirmesinde bulunan Bağış, 'Nasıl Ordu'nun dereleri yokuşa akmıyorsa  Türkiye 'nin de demokratikleşme, şeffaflaşma ve zenginleşme süreci, AB reform süreci geriye dönmez.  Türkiye  bu konuda geriye dönmez' diye konuştu.

Bir  gazetecinin  '14 Haziran'da Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu toplanacak. Gündem maddelerinden biri de Türkiye'de kadın konusu. Sıcak tartışma konularından biri de kürtaj meselesi. Bu konu Reform İzleme Grubu'nda ele alındı mı? sorusu üzerine, Bağış, 'Bugünkü toplantıda gündemimiz içinde bahsettiğiniz konu yoktu. Ama AB üyesi ülkelerde bu konuda yeknesak bir mevzuat yok. Bazı AB üyesi ülkelerde kürtajla ilgili çok farklı kısıtlamalar var. Bazılarında daha farklı kısıtlamalar var. Bunlarla ilgili bizim bakanlık olarak bir çalışmamız var. Eğer ayın 14'ündeki toplantıda gündeme gelirse bu konuda da kendi içimizde olan farklı görüşlerin orada paylaşılmasında hiçbir sakınca görmüyoruz' dedi.

'Türkiye demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir' diyen Bağış, şuları söyledi:

'Türkiye'de her konu tartışılabilir. Bu konudaki görüşler oluştuktan sonra da orada görüşebiliriz. Bazı çevreler Türkiye'nin içindeki bu tartışmaları uluslararası seviyeye yükseltme konusunda çok hevesli davransalar bile, bu konuda uluslararası bir yeknesak bir uygulama yok. Dışişleri Bakanımızla birlikte dün AB'nin en üst düzey iki yetkilisi ile toplantı yaptık. Orada da birçok konu gündeme geldi. Ama bu konu gündeme gelmedi. Çünkü AB içinde bu konuda da bir uygulama yok. İrlanda'daki kısıtlamalarla, İtalya'daki, Malta'daki, Belçika'daki kısıtlamalar arasında dağlar kadar fark var. AB'nin bu konuda bir kuralı da yok. Bu konu bir çok ülkede tartışılan bir konudur. Ülkemizde de tartışılması demokrasimiz açısından iyidir. Güzel bir gelişmedir. Vakti zamanı geldiğinde birlikte değerlendiririz' diye konuştu.

Toplantı Bülteni; 

·         2003 yılında kurulan Reform İzleme Grubu’nun (RİG) 26. Toplantısı, İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim Şahin’in ev sahipliğinde, Adalet Bakanı Sayın Sadullah Ergin, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Sayın Afif Demirkıran’ın katılımlarıyla bugün Ordu’da gerçekleştirilmiştir.

 ·         Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, Avrupa Birliği Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın üst düzey görevlileri de toplantıya katılım sağlamışlardır.

 ·         Toplantıda, son dönemde Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerine ivme kazandırılması ve siyasi blokajlar nedeniyle müzakerelerde oluşan tıkanıklığın aşılması amacıyla başlatılan ve açılış toplantısı 17 Mayıs 2012 tarihinde gerçekleştirilen “Pozitif Gündem”e dair hususlar ele alınmıştır.

 ·         23. Fasıl (Yargı ve Temel Haklar) Çalışma Grubu Toplantısı da aynı gün gerçekleştirilmiştir. Bu toplantı 2006 yılından bu yana münhasıran 23. Fasıl kapsamında Avrupa Komisyonu ile gerçekleştirilen ilk önemli görüşmedir.

 ·         Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü ve ilgili Türk kamu kurum ve kuruluşları temsilcilerinin katıldığı Çalışma Grubu Toplantısı’nda, 2006 yılında gerçekleştirilen 23. Fasıl tarama toplantılarından bu yana Avrupa Birliği müktesebatı kapsamında çıkarılan yeni AB mevzuatı ve Türkiye’nin kaydettiği gelişmeler ele alınmıştır.

 ·         Toplantı öncesinde Adalet Bakanı Sayın Sadullah Ergin ve Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış, Avrupa Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Stefan Füle ile 23. Fasıl konularına ilişkin bir görüşme gerçekleştirmiştir.

 ·         Türkiye olarak Çalışma Gruplarına ilişkin beklentimiz açılış kriterleri odaklı olmaları ve sürecin Türkiye’deki gelişmeleri ve ilerlemeleri teyit edecek şekilde işletilmesidir. Söz konusu fasıllar üzerinde haksız siyasi blokajlar ortadan kalktığında mümkün olduğunca fazla sayıda faslın müzakereye açılıp, kapatılması hedeflenmektedir.

 ·         Kamuoyunun katılımı ve desteği ile süren Anayasa hazırlık çalışmaları kapsamında metnin yazım sürecine Mayıs 2012 itibariyle başlanmıştır. Taslak Anayasa metninin oluşturulmasının ardından, metin kamuoyunun görüşüne sunulacaktır. Bu süreçte toplumun tüm kesimlerinin sürece vereceği destek büyük önem taşımaktadır.

 ·           Temel haklara ilişkin kamuoyunda yankı bulan konuların başında ifade ve basın özgürlüğü gelmektedir. TBMM Adalet Komisyonu tarafından kabul edilen ve yakın dönemde TBMM Genel Kurulu’nda yasalaşması ve yürürlüğe girmesi beklenen 3. Yargı Reformu Paketiyle,

 -       Basın ve yayın yoluyla veya sair düşünce açıklamaları yöntemiyle işlenen suçlara ilişkin soruşturma, dava ve cezaların ertelenmesine,

-       İleriye dönük yayın durdurmanın kaldırılmasına,

-       31 Aralık 2012 tarihinden önce verilmiş olan, yayınlar hakkındaki toplatma kararlarının hükümsüz sayılmasına

 yönelik düzenlemeler öngörülmektedir. Böylelikle ifade özgürlüğü alanında önemli bir adım atılmış olacaktır.

 ·         Adalet Bakanlığımız tarafından hazırlanan ve Pazartesi günü (11 Haziran 2012) yapılacak olan Bakanlar Kurulu toplantısında görüşülmesi planlanan  4. Yargı Reformu Paketi ile başta ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere, bir çok konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen ihlal kararlarının dayanağı olan sorunların çözümü adına olumlu gelişmeler sağlanması öngörülmektedir. Söz konusu reform paketinin bir an önce yasalaşması konusunda RİG üyelerinin tam desteği vurgulanmıştır.

 ·         Uzun yargılama süreleri ve mahkeme kararlarının icrasından kaynaklanan sorunlarla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yapılmış başvuruların sonuçlandırılması için iç hukuk yolu oluşturulması için hazırlanan “Yargılama Sürelerinin Uzunluğu ile Mahkeme Kararlarının Geç veya Kısmen İcra Edilmesi ya da İcra Edilmemesi Nedeniyle Tazminat Ödenmesine Dair Kanun Tasarısı”nın Meclise sevk edilmiş olması önemli bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Söz konusu Kanun Tasarısının en kısa sürede kanunlaşması için çaba gösterilmektedir.

 ·         Hukuk uyuşmazlıklarının mahkemelere gelmeden çözülmesini sağlamak amacıyla hazırlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 7 Haziran 2012 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilmiştir. Bu Kanunla, mahkemelerin iş yükünün azaltılması ve yargılama sürelerinin kısaltılması öngörülmektedir.

·         2009 yılında kabul edilen ve bugüne kadar önemli bir kısmı hayata geçirilen Yargı Reformu Stratejisi ve Eylem Planının, ülkemizde ve dünyada meydana gelen gelişmeler göz önünde bulundurulmak suretiyle güncellenmektedir. Güncellenmeler tamamlandıktan sonra Yargı Reformu Stratejisi ve Eylem Planının kamuoyuyla paylaşılacaktır.
·         Adalet Bakanlığının görev alanı dahilinde, vatandaşlarımıza daha iyi hizmet verebilmek ve ülkemizin yargı alanında gerçekleştirdiği gelişmelere ilişkin muhatapların ve uluslararası kuruluşların doğru ve eksiksiz bilgilendirilmesine katkı sağlamak amacıyla Londra, Berlin, Paris, Vaşington ve Lahey Büyükelçilikleri ile New York’ta Birleşmiş Milletler ve Viyana’da AGİT nezdindeki daimi temsilciliklerimize 18 Mayıs 2012 tarihinde Adalet Müşavirleri görevlendirilmiştir.

 ·         Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan “İnsan Hakları İhlallerinin Önlenmesi Eylem Planı”na ilişkin çalışmalar da hızla devam etmektedir.

 ·         “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı”, Adalet Bakanlığı tarafından güncellenerek, bugün itibariyle Başbakanlık’a sevk edilmiştir. Söz konusu çalışmanın, Avrupa Birliği’nin bu alandaki yeni taslak mevzuatı ve Avrupa Konseyi Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Şahısların Korunması Sözleşmesi göz önünde mbulundurularak tamamlanması hedeflenmektedir. Avrupa Birliği ile işbirliğimizin, adli yargı ve polis işbirliği başta olmak üzere birçok alanda daha da ilerlemesi için bu Tasarı’nın en kısa sürede yasalaşması öngörülmektedir.

 ·         6 Haziran 2012 tarihinde TBMM Adalet Alt Komisyonunda kabul edilen Devlet Sırları Kanunu Tasarısının en kısa sürede yasalaşması öngörülmektedir.

 ·         İnsan hakları alanında kurumsallaşmanın geliştirilmesi amacıyla uluslararası ilkeler doğrultusunda ve AB müktesebatı ile uyumlu olarak hazırlanan Kanun Tasarılarına ilişkin çalışmaların son dönemde hızlanmasından duyulan memnuniyet ifade edilmiştir. Kamu yönetimimiz içerisinde insan hakları alanında kurumsallaşmanın sağlanması açısından büyük önem taşıyan Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye İnsan Hakları Kurumu, Kolluk Gözetimi Komisyonu ve Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu kurulmasına ilişkin Kanun Tasarılarının en kısa sürede yasalaşması hedeflenmektedir.

 ·         17 Mayıs 2012 tarihinde TBMM’ye sunulan “Kamu Denetçiliği Kurumu Kanun Tasarısı”
7 Haziran 2012 günü Anayasa Komisyonu’nda görüşülerek kabul edilmiştir. Tasarı’nın bu yasama döneminde yasalaşması beklenmektedir.

 ·         “Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanun Tasarısı” da kısa bir süre önce TBMM’ye sevk edlmiştir. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu tasarıyı esas Komisyon olarak ele almıştır.  Paris Prensipleri ile uyumlu Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nun en kısa sürede kurulmasına önem atfedilmektedir. Tasarı dün (7 Haziran 2012) itibariyle Komisyon tarafından TBMM Genel Kurulu’na sevk edilmiştir.

 ·         OPCAT’in (İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek İhtiyari Protokolü) onaylanmasının getirdiği yükümlülüklerden olan ulusal önleme mekanizması görevinin Türkiye İnsan Hakları Kurumu tarafından yerine getirilmesi öngörülmektedir.

 ·         “Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı”nın TBMM İçişleri Komisyonu’nda görüşülmeye başlanması önemli bir gelişme olup Tasarı’nın bir an önce yasalaşması öngörülmektedir.

·         Toplantıda ayrıca, çalışmaları İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen, Anayasanın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağının etkili bir şekilde uygulanabilmesi ve ayrımcılık nedeniyle oluşan mağduriyetlerin önlenebilmesi amacıyla hazırlanan “Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu Kurulmasına İlişkin Kanun Tasarısı” ile ilgili gelişmeler de gözden geçirilmiştir.

 ·         Ülkemizde farklı inanç gruplarına mensup vatandaşlarımızın yaşadığı sorunlara ilişkin son dönemde atılan adımlar da ele alınmıştır. Bu kapsamda 27 Ağustos 2011 tarihinde Vakıflar Kanunu’na eklenen geçici madde ile yürürlüğe giren ve 1936 yılından bu yana yaşanan farklı inanç gruplarına/vakıflarına ait gayrimenkullerin durumunu düzenleyen değişiklik kapsamında 32 cemaat vakfı 110 taşınmaz için Vakıflar Genel Müdürlüğümüze başvuruda bulunmuştur. Bu başvurulara yönelik olarak Vakıflar Meclisi 20 taşınmazın iadesi ile 1 taşınmaz için tazminat ödenmesi yönünde karar alınması memnuniyetle karşılanmıştır.

 ·         24. Fasıl (Adalet, Özgürlük ve Güvenlik) kapsamında, “Göç Yönetimi” alanındaki çalışmalar hızla ve kararlılıkla sürdürülmektedir.

 ·         Avrupa Komisyonu’nun Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulamasının iyileştirilmesine ve vatandaşlarımızın Schengen vize başvurularında yaşadığı sıkıntıların hafifletilmesine yönelik çalışmalar yakından takip edilmektedir.

·         Geri Kabul Anlaşmasının imza ve onay sürecinin, Avrupa Komisyonunun vatandaşlarımıza yönelik vize muafiyetine ilişkin yol haritasını hazırlayıp sunmak üzere üye devletlerden alacağı yetkiye paralel olarak yürütülmesi ve Geri Kabul Anlaşması ve vize serbestisinin eş zamanlı olarak hayata geçirilmesi konusundaki tavrımız nettir. Avrupa Birliği’nin bu konuda her iki taraf bakımından da tatminkâr olacak bir adımı en kısa sürede atması beklentimizdir. Bu konudaki görüşlerimiz 7 Haziran 2012 tarihinde düzenlenen Türkiye-AB Siyasi Diyalog Toplantısı’nda bir kez daha muhataplarımıza iletilmiştir.

 ·         İçişleri Bakanlığınca kapsamlı bir göç ve iltica politikası ve mevzuatı oluşturma çalışmaları da devam etmektedir. Bu çerçevede ulusal ve uluslararası tüm paydaşların etkin işbirliği ile katılımcı bir süreçle hazırlanan, ülkemizin göç ve iltica alanında temel politikalarının yeniden şekilleneceği “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı” TBMM İçişleri Komisyonu’nda ele alınmaktadır. Komisyon çalışmasını takiben Genel Kurul gündemine alınmasının önemi vurgulanmıştır.

 ·         “İnsan Ticaretiyle Mücadele ve Mağdurların Korunması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı” da diğer öncelikli bir konuyu teşkil ettiğinden, buna ilişkin çalışmaların hızla tamamlanarak Başbakanlığa sunulması konusunda mutabık kalınmıştır.

 ·         Bu tasarıların yasalaşması ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin son zamanlarda göç ve iltica alanında ülkemizle ilgili aldığı kararlarda belirtilen hususlarda da düzenleme yapılmış olacaktır.

 ·         Entegre Sınır Yönetimi alanında müktesebat uyumu ve uygulamaya yönelik atılan adımların hızlandırılması hususunda mutabakata varılmıştır. Bu çerçevede sınır yönetiminin yeniden yapılandırılmasına yönelik düzenlemelerin temelini oluşturacak “Sınır Muhafaza Teşkilatı Kanun Tasarısı Taslağı”na ilişkin çalışmalar sürdürülmektedir.

 ·         Reform İzleme Grubu’nun esas işlevinin Türkiye’nin AB sürecindeki reformların izlenmesi olduğu düşüncesinden hareketle, bundan sonraki RİG toplantılarında RİG’in rutin gündemine ilaveten farklı alanlarda tematik toplantılar düzenlenmesi ve gündemdeki konulardan sorumlu Bakan’ın RİG toplantılarına davet edilmesi hususunda mutabık kalınmıştır.

 ·         Bu çerçevede, Vakıflar Kanununun uygulanmasındaki gelişmeleri görüşmek üzere,
27. RİG Toplantısının davetine icabetle Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç’ın evsahipliğinde Bursa’da düzenlenmesi kararlaştırılmıştır.