CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan ve hükümetin terörle mücadele konusunda kafasının karışık olduğunu belirterek, 'ABD, AB nasıl düşünürse düşünsün. Bu milletin iradesi bu Meclistedir, bu irade bunu çözecek güçtedir. Cesur olmalıdır, yürekli olmalıdır, kelleyi koltuğa alıp bu parlamentoda çözmelidir' dedi.
İnce Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Dağlıca'da şehit düşen askerlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dileklerini iletti. Bu konuda hükümeti eleştirmeden geçemeyeceğini belirten İnce, 'Kimse Kusura bakmasın. 2002 yılında sıfır düzeyine inmiş bir terör nasıl oldu da bu noktalara geldi? Ak Parti'nin terörle mücadeledeki yol haritası ne yazık ki sakattır' dedi.
İnce, hükümetin terörle mücadele konusunda yaptıklarını kronolojik olarak sıralayan İnce, şunları kaydetti:
'22 Eylül 2003'te Dubai'de, ABD ile Kuzey Irak'a girmeme koşuluyla 1 milyar dolarlık hibe veya 8.5 milyar dolarlık uzun vadeli kredi anlaşması yapıldı. Siyasi bir şart taşıdığın için Anayasanın 90. maddesine göre Meclis'in onayı gerekir dediğimizde, CHP'nin tepkisinden çekinerek bunu Meclis'e getiremediler. Yani 2003'te Kuzey Irak'a girmeme garantisi veriyorlar.
15 Eylül 2005'te CHP terörle ilgili Meclis'te 'genel görüşme' istedi. AKP oylarıyla bu genel görüşme reddedildi.
18 Nisan 2006'da, Terörle Mücadele Yasasının 6. Maddesi, meşhur etkin pişmanlık hükümlerini, gündeme getirdiler.
12 eylül 2006'da Terörle Mücadele Koordinatörü atandı. Büyük yaygara kopardılar; ' sorunu çözeceğiz' dediler. Sonra bu yöntemin yürümediğini hep beraber gördük.
Ekim 2006'da Başbakan, ABD'de 'Terörle mücadele konusunda Bush'un kararlığının gözlerinde gördüm' dedi. Başbakan o anda nereye baktıysa. İnşallah Türkiye'nin geleceğini de Bush'un gözleri gibi görmüyordur.
16 Aralık 2007, Ak Parti'nin trilyonluk zırhlı araç aldığı Büyükanıt, 'sınırlarımız artık BBG evi gibi' dedi.
2 Kasım 2008'deki gazetelerde 'TOKİ yüksek güvenlikli karakol yapacak, profesyonel orduya geçilecek' haberleri yayınlandı.
24 Haziran 2010'da Sayın Hayati Yazıcı 'sınır kaydırmasına gidilebilir' dedi.
Bunların hepsi AKP'nin terörle mücadele konusunda kafasının karışık olduğunu göstergeleridir. Bunları yapan bir hükümetin terörle mücadelede başarılı olması mümkün değildir.'
'KAFASI KARIŞIK BAŞBAKAN, KAFASI KARIŞIK HÜKÜMET'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın terörle mücadele konusunda kafasının karışık olduğunu belirten İnce, 'İdeolojik olarak da kafası karışıktır, millet kavramına bakışı da karışıktır' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın 90'lı yıllarda Refah Partisi İl Başkanı iken 'Anayasa ırkçıdır, Kürt sorunu eyalet sistemiyle çözülebilir' dediğini belirten İnce, şöyle devam etti:
'24 Aralık 2002'de Rusya gezisine giderken 'Türkiye'de Kürt sorunu yok' diyen bir Genel Başkan.
12 Ağustos 2005'te, 'Kürt sorunu ne olacak diye soranlara diyorum ki, bu herkesten önce benim sorunumdur' diyen bir Başbakan.
3 Eylül 2005'te Napoli'ye giderken, bu açıklamaların tümünü uçakta yapar nedense, Kürt olan vatandaşımıza 'Kürt değilsin Türksün' dayatması yapmamız yanlış' diyor.
6 Aralık 2005 Yeni Zelenda'ya giderken, 'Bizde etnik unsurlar din bağıyla bağlıdır.
Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşların sorunu Türk kökenli vatandaşlar kadardır'.
Kasım 2008, 'Bizim bir üst kimliğimiz var, o da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı.
Kasım 2008'de yine, 'Eğer siz vatandaşın mağazasının camını indirirseniz, vatandaşın canına kast ederseniz, o da kendini savunma yoluna gidecektir' diyor.
Bu konularda kafası karışık bir hükümetle, kafası karışık bir başbakanla karşı karşıyayız.'
İnce, 2009'de Kürt açılımının başlatıldığını, sürece futbolcular, sanatçılar, hatta Kevin Costner'ın davet edildiğini belirterek, daha sonra açılımın adı üç kez değiştiğini, 'demokratik açılım' ve 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' olduğunu kaydetti. İnce, 'Sonra Ermeni açılımı vardı gündemde. Ermeni açılımı, 100 bin kaçak yollarla Türkiye'de çalışan Ermeni vatandaşını sürgün tehdidiyle bitti. Alevi açılımı vardı; cemevlerinin ibadethane sayılması AKP oylarıyla reddedildi. Roman açılımı vardı; İstanbul'da Romanların evlerine el konuldu. AB açılımı vardı, en sonunda Cemil Çiçek AB ülkelerini tehdit etti. Böyle bir ortamda Türkiye'nin en ciddi sorunu, 30 yıldır mücadele ettiği terörle, ki bu 30 yılın üçte biri Ak Parti'ye aittir. Bu kadar kafası karışık olan, netleşmemiş olan bir hükümetin bir başbakanın bu soruları çözmesi mümkün değildir' diye konuştu.
'ARINÇ SAÇMALAMIŞ BENCE'
Silah bırakma tartışmaları ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Öcalan'a ev hapsi ile ilgili açıklamasının sorulması üzerine İnce, 'Bülent Arınç'ın ev hapsi olayına Başbakan cevap verdi. Böyle bir şey olmaz. Bülent Arınç saçmalamış bence. Ama bu ülkedeki bu sorunu çözmek lazım. Bu sorunu Batı'nın taşeronu olmadan çözmek lazım. Çözümün adresi TBMM'dir, bu çatıdır. Mustafa Kemal Atatürk, en tartışmalı günlerde çözümü hep Meclis'te aramıştı. Biz emperyalistlerin, Batılı güçlerin taşeronu olmayalım dediğimizde, Beşir Atalay 'ABD şöyle düşünüyor' diye açıklama yaptı. ABD, AB nasıl düşünürse düşünsün. Bu milletin iradesi bu Meclistedir, bu irade bunu çözecek güçtedir. Bunu bu parlamento çözmelidir. Cesur olmalıdır, yürekli olmalıdır, kelleyi koltuğa alıp bu parlamentoda çözmelidir.