Kayan sözlerini şöyle sürdürdü, ‘’Hz. Sümeyye ilk iman eden yedi kişiden yedincisidir. Aile olarak iman eden ikinci aile Yasir Ailesidir. Yasir, aslen Yemenlidir. Yolu Mekke’ye düşer. Ebu Huzeyfe’nin hizmetçisi olarak Mekke’de kalır. Onun bir cariyesi olan Sümeyye ile evlenir ve oğulları Ammar ve Abdullah dünyaya gelir. O sıralar Hz. Muhammed (S.A.V)’e Peygamberlik gelir. İlk önce oğulları Ammar iman eder. Eve döner ve anne ve babasına İslam’ı tebliğ ederek Müslüman olmalarına vesile olur.’’
Destansı şehadet
Hz. Ömer’in Müslüman olmasıyla herkesin kimlikleri ortaya çıkınca, iman edenlere zulüm yapıldığını belirten Kayan, ‘’ Ebu Cehil Mekkeli olmayan ve arkasında kollayacak kimsesi bulunmayan Yasir ailesine işkence etti. Bununla Müslümanlar’a gözdağı vermek istedi. Hz. Sümeyye ayaklarından ve ellerinden dört ayrı yönde direğe ya da başka bir rivayete göre develere bağlandı. Dört yandan çekilerek işkence edildi. Başına gelen Ebu Cehil ona Hz. Muhammed’i ve Allah’ı inkar etmesini söyledi. Sümeyye son kalan nefesiyle Ebu Cehil’in yüzüne tükürdü. Ve o anda şehir edildi. Peygamberimiz onları gördüğünde, ‘Ey Yasir ailesi, sabrediniz! Sizin için vaat edilen şey cennettir’ buyurdu’’ diye konuştu.
Hz. Sümeyye’yi anlamak için üç ana madde
Hz. Sümeyye’yi anlamak için üç ana maddeyi bilmek gerektiğini belirten Kayan, bunları aşkınlık, adanmışlık ve aşk olarak nitelendirdi.
Kayan; bu üç maddeyi ise şöyle açıkladı;
“Aşkınlık dünyanın görünen zevklerine takılı kalmamak, sonsuz nimetlere yoğunlaşmak görünene değil görünmeyene yoğunlaşmaktır. İkincisi adanmışlıktır. Hangi dava olursa olsun adanmışı olan davanın Allah yardımcısı olur. Allah, Hz. Sümeyye’nin adanmışlığını kabul etti. Bizler de Allah’ı neye değer buluyorsak, onun verdiği nimetlerin ne kadarını onun yoluna tahsis edeceğiz bunu düşünmeliyiz. Ramazan ayı bunun için güzel bir fırsattır. Sümeyye’yi, Sümeyye yapan maddelerin üçüncüsü ise aşktır. Dava aşkı, iman aşkı. Bugün Müslümanlar ilim irfan sahibi oldular. Başarı ve bilgi sahibi oldular. Fakat Allah yolunda bizi harekete geçirecek aşk yok.”
Arakan’da yaşanan soykırıma dikkat çekti
Hz. Sümeyye’yi anlatan konuşmasının sonunda dünya gündemine geç de olsa giren ve Myanmar(Arakan)’da Budistlerin Müslümanlar’a yaptığı işkence, zulüm ve soykırıma dikkat çeken Kayan, ‘’Bugün Sümeyyelerimiz ve Sümeyyeler’in çocukları Arakan’da ateşe veriliyor. Bir ay içinde onlarca köy yakıldı. Arakan’a gittiğimde oradaki kadınların annelerin Hz. Sümeyye’nin çilesini yaşadıklarını gördüm. 21. Yüzyıl’da toplama kampındaki insanlar yerdeki otlar ve ağaçtaki yapraklarla besleniyorlar. Orada gördüğümüz görüntüler, yaşananlar dehşet verici. Bizden sonra öğrendiğimize göre mezar sayılarından başka hiçbir değişiklik olmuyor. Arakanlılar hayata Kur’an-ı Kerim ve namazla tutunuyorlar“ dedi.
Ramazan Kayan sözlerini şöyle tamamladı. “Çocuklarımızın ismini Sümeyye, Ammar, Yasir koymak önemli değil. Bize Ammarca bir duruş, Sümeyye’ce bir direniş ve Yasir’ce bir diriliş lazım. Biz Allah (C.C) ve Rasulüne samimi olursak Allah (C.C) bizimledir.” dedi. Örnek ahlakları ve mücadeleleriyle tarihe damga vurmuş mümtaz annelerimizin hayatlarının konu edildiği sohbetler, Ramazan boyunca devam edecek.