İstanbul Üniversitesi Jeoloji Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescilli müze statüsüne kavuşturuldu.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) öğretim üyeleri tarafından uzun yıllar boyunca büyük bir emekle oluşturulan müze niteliğindeki koleksiyonlar, İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet tarafından başlatılan 'İÜ Müzeleri Projesi' kapsamında 'Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylı müze” statüsüne kavuşturuluyor. İstanbul Üniversitesi’nin en büyük değerlerinden olan müzeler ile ilgili yaklaşık 3 yıldır sürdürülen çalışmalar, ilk sonuçlarını vermeye başladı. İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyelerinin büyük özveriyle oluşturdukları müze niteliğindeki Jeoloji Koleksiyonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescil edilerek müze statüsüne kavuşturuldu ve resmen 'İstanbul Üniversitesi Jeoloji Müzesi' adını aldı.
Müze ve Kültür Miraslarının Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (MÜZEYUM) Müdürü Prof. Dr. Fethiye Erbay'ın yönetiminde yürütülen çalışmalarla İstanbul Üniversitesi bünyesindeki diğer koleksiyonlar da sırayla uluslararası standartlarda düzenlenerek halkımızın ve bilim adamlarımızın ziyaretine açılacak.
'Müzeler geçmiş ile gelecek arasında köprü kurar'
Müzelerin önemine dikkat çeken İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, İstanbul Üniversitesi’nde bu konuda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Yunus Söylet, şunları söyledi;
“Geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran müzeler, kütüphanelerle birlikte toplumun geçmişle ilgili belleğini oluşturur. Üniversitelerde müzelerin olması, eğitim kurumunun gelişimini göstermesi açısından önemlidir. Müzeler, bulundukları eğitim kurumlarına saygınlık da sağlamaktadır.”
'Üniversite müzeciliğinde lider olmayı hedefledik'
“Üniversitemizin bünyesinde eşsiz diyebileceğimiz müze, koleksiyon ve sanat galerileri mevcut. Ayrıca çok sayıda tarihi bina, kemer, sur, çeşme, hamam, medrese ve anıt yapılar var. İstanbul Üniversitesi farklı yerleşke ve mekânlarda, farklı çeşitlilikte ve yapıda müzelere sahip olması ile dünya üniversiteleri arasında ayrıcalıklı bir konuma sahip. Üniversitemizde şimdiye dek büyük fedakarlıklarla yürütülen müzecilik çalışmalarını artık daha profesyonel düzeyde gerçekleştirmenin, geçmişe karşı bir saygı ve borç olduğunu düşünüyorum. Öyle bir borç ki; sadece eser sahibi değil, yıllarca onları koruyup bugüne getiren hocalarımıza, yöneticilerimize karşı da borcumuz. Yürüttüğümüz çalışmalarla üniversite müzeciliğinde lider olmayı hedefledik. Çok yoğun bir çalışma programı yürütüyoruz. Hedefimiz öğretim üyelerimizin bugüne kadar büyük emeklerle oluşturduğu ve koruduğu bütün koleksiyonları dünya kültür mirasına kazandırmak.'
'Çalışmalarımız yoğun bir şekilde sürüyor'
“Üniversitemizdeki koleksiyonları, çağdaş müze yönetimi kurallarına ve çağdaş sergileme anlayışına uygun olarak yeniden planlıyoruz. İstanbul Üniversitesi Kültür ve Sanat Envanteri olarak katalog çalışmalarımız sürüyor. Şu ana kadar Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan özel müzeler kapsamında resmi olarak onaylı tek müzemiz İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Müzesi idi. İÜ Jeoloji Müzesi resmi olarak onaylı ikinci müzemiz oldu. Üniversitemiz bünyesindeki diğer müze niteliğindeki koleksiyonların da resmi onay alması için çalışıyoruz. Üniversitemiz bünyesinde kurulan müzelerin sayısı önümüzdeki yıllarda hızla artacak. Bakanlık düzeyinde kuruluş, müze ve koleksiyonerlik izinlerinin alınması çalışmaları sürüyor.”
Türkiye’nin ilk Müzecilik Bölümü
İstanbul Üniversitesi Müzeleri Projesi kapsamında ilk olarak 2009 yılında Edebiyat Fakültesi’nde ülkemizde bir ilk olma özelliğini de taşıyan Müzecilik Bölümü Prof. Dr. Fethiye Erbay başkanlığında kurulmuştu. Müzecilik Bölümü, ülkemizde giderek artan ve önem kazanan müzecilik alanına nitelikli yönetici ve eleman yetiştirmek amacını taşımaktadır. Günümüz teknolojisine hakim, profesyonel olarak eğitilmiş, alanında uzman mezunları ile müzecilik alanındaki büyük eksikliği dolduracak olan bölüm, müzelerin verimliliğini de artıracak.
İstanbul Üniversitesi müzelerini tek çatı altında toplayarak bu alanda çalışmalar yürütmek amacıyla da 2011 yılında Müze ve Kültür Miraslarının Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (MÜZEYUM) açıldı. MÜZEYUM çalışmalarını üç ana başlık altında sürdürmektedir.
1- Üniversite bünyesinde bulunan kültür mirasları alanına giren ve öncelikli olarak korunması gereken arkeolojik buluntuları, kültürel, sanatsal, bilimsel değerdeki belgeleri, kültür ve tabiat varlıklarını, doğal kaynakları, koleksiyonları, yazma eserleri, tarihi eserleri, müzelik eserleri belirleyerek, Merkezin çatısı altında toplamak, korumak; bu varlıkları çağdaş müzecilik çalışmalarıyla işlevsel hale getirmek ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak,
2- Üniversite bünyesinde kurulmuş ve kurulacak olan birinci ve ikinci sınıf müzeleri, tarihi binaları, müze kütüphaneleri, müze depolarını, müze uygulama atölyelerini, restorasyon atölyelerini, sergi alanlarını, Merkezin çatısı altında toplayıp yöneterek, işletmesini sağlamak, korumak, denetlemek, yaşayan kurumlara dönüştürmek,
3- Müzecilik, müze bilim, müze yönetimi ve kültürel miras alanları ile ilgili, eğitim, araştırma-geliştirme çalışmaları yapmak.
|
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ MÜZELERİ |
1 |
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Müzesi |
2 |
Jeoloji Müzesi |
3 |
Hidrobiyoloji Müzesi* |
4 |
Zooloji Müzesi* |
5 |
Seyfettin Kuter Radyoloji Teknoloji Müzesi* |
6 |
İletişim Müzesi* |
7 |
Feyhaman Duran Kültür ve Sanat Evi* |
8 |
Arkeoloji ve Kültür Tarihi/ Prehistorya Müzesi* |
9 |
Nadir Eserler Arşiv Müzesi* |
10 |
Eczacılık Müzesi* |
11 |
Gözlemevi ve Astronomi Müzesi* |
12 |
İstanbul Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Deontoloji Müzesi * |
13 |
Osteoarkeoloji Müzesi* |
14 |
Doğa Bilimleri Müzesi/ Botanik Bahçesi* |
15 |
Herbaryum/ Kurutulmuş Bitki Müzesi* |
16 |
Deniz Ürünleri Müzesi* |
17 |
Beyazıt Kulesi Anıt Müzesi* |
18 |
Salis Medresesi Uygulama Müzesi* |
19 |
II. Beyazıt Hamamı Kültür Mirası Müzesi* |
20 |
Bilezikçi Çiftliği Açık Hava Müzesi* |
(*) 'Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylı müze” statüsüne getirilmesi için çalışmaların devam ettiği müze niteliğindeki koleksiyonlar
İstanbul Üniversitesi Jeoloji Müzesi
İstanbul Üniversitesi Jeoloji Müzesi’nde ilk koleksiyonların oluşturulması Vefa’daki Jeoloji Enstitüsü’nün ilk kuruluş yılı olan 1915 yılına kadar uzanır. Müzede, Jeoloji Enstitüsü bünyesinde yabancı öğretim üyelerinin destek ve teşvikiyle oluşturulan zengin koleksiyonlar (fosil, mineral, kayaç), son Osmanlı padişahlarından 2.Abdülhamid’e ait kadife kutu içinde korunan değerli mineral koleksiyonu ile jeoloji kitap ve malzemeleri sergileniyordu. Zeynep Hanım Konağı yangını, müze ile birlikte tüm koleksiyonların yok olmasına neden oldu. Yangından dolayı jeoloji eğitimi de kısıtlı olanaklarla Süleymaniye’de, Biyoloji Enstitüsü’nde devam etti.
1946 yılında Fen Fakültesi çatısı altında başlayan jeoloji eğitimi ile birlikte müze çalışmalarına tekrar başlandı. Müze için görsel örneklerin sistematik ve tematik sergilenmesi için masif ahşap dolaplar yaptırıldı, yurt dışından fosil-mineral örnek ve koleksiyonları satın alındı, dönemin bilimsel çalışmalarına ait örnekler derlendi. 1990 yılına kadar Beyazıt Yerleşkesi Fen Fakültesi içinde yer alan Jeoloji Müzesi, 1991 yılında Avcılar Yerleşkesi’ne taşındı. 2000 yılına kadar kapalı kalan Jeoloji Müzesi, Prof. Dr. İzver Özkar Öngen'in proje yürütücülüğünde İstanbul Üniversitesi Araştırma Fonu’nun desteğiyle Mühendislik Fakültesi tarafından yeni bir düzenlemeye tabi tutuldu. Mühendislik Fakültesi binasının deprem güçlendirme çalışmaları nedeniyle kısa bir süre dondurulan proje, 2003 yılında tamamlandı.
Büyük Teşhir Salonu, Özel Koleksiyonlar Odası ve Laboratuarlar olmak üzere üç bölümden oluşan müzede, iz, bitki, zengin mikro, omurgasız (invertebrata) ve omurgalı (vertebrata) fosil koleksiyonları, minarel, kayaç (magmatik, metamorfik ve sedimenter), kömür örnekleri ve jeolojinin çeşitli bilim dallarına ait eğitim amaçlı posterler yer almaktadır.
Jeoloji Müzesi'nde sergilenen bilimsel ve özel fosil koleksiyonları
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.