Şehir İnsanın Vücudu Gibidir

ŞEHİR İNSAN VÜCUDU GİBİDİR

Ünlü İslam düşünürü ve bilim adamı Farabi’nin şehri sosyolojik olarak izah ettiğini ve insan vücuduna benzettiğini kaydeden Göksu, “Ünlü eseri El-Medinetü’l Fâzıla’da, fazıl şehri tam ve sıhhatli bir vücuda benzetmektedir. Bu bütün uzuvların yardımlaştığı bir vücuttur. Buradaki yardımlaşma ise vücudun organları gibi tabii değil iradi bir yardımlaşmadır. Farabi’nin tanımlamasındaki en önemli unsur “yardımlaşma” dır. Yardımlaşmanın olabilmesi için ise toplum halinde yaşamak gerekmektedir. Şehir, insanların topluluk halinde ve inandıkları gibi yaşamalarına imkân veren yerdir” şeklinde konuştu.

BİZİM ŞEHRİMİZ NASILDIR?

Göksu konuşmasında daha sonra “Bizim şehrimiz nasıldır?” sorusunun cevabını aradı. “Bizim şehrimizde mekân insan ölçeklidir. Yani şehrin altın oranı insandır” diyen Göksu daha sonra konuşmasına şöyle devam etti: “Bizim şehrimizde merkeze insan yerleştirilip, mekân onun etrafında, onun toplum halinde ve inandığı gibi yaşamasını sağlayacak şekilde biçimlendirilir. Kentsel mekân insanın ihtiyaçları için biçimlendirilir ve işlev yüklenir. İslâm şehri ve mimarisi, Müslüman’ın kâinat ve varlık telakkisinin mekânda hayat bulmuş halidir. Bu telakkinin en önemli öğesi ise Tevhid ilkesidir. İslamiyet’in temel prensibi olan Tevhid (Birlik) bütün varlık düzeylerine ait problemleri kapsar ve cevaplandırır. Bundan dolayıdır ki, bizim şehrimiz Kutsal Sanat’ın bir disiplinidir”.

EN TEMEL OLGU “EMİN” OLMAK

“Şehirde ‘emin olmak’ en temel olgudur” diyen Göksu bunu şöyle açtı: “Canından, malından, dininden, ırzından/namusundan, neslinden, aklından emin olmak en temel haktır. Bize göre insan şehrin bir istatistik unsuru değildir.  İnsan şehrin diğer tüm unsurlarının esas öğesi ve belirleyicisidir. Her bir fert ayrı ayrı bir bütündür ve o bir fert olmasa toplum oluşmayacak anlayışı hâkimdir. Şehir yönetiminde esas olan şehri bütün olarak ele almaktır. Bütüncül belediyecilik ise şehri; düşünsel arka plan, yapılar, ilişkiler, yönetim ve liderlik olarak ele almayı gerektirir”.

ŞEHRİ YÖNETENLERİN GÖREVLERİ

Başkan Göksu, eğitiminin ikinci bölümünde şehri yönetenlerin görevleri ve yönetici ve liderlerin vasıflarını anlattı. Şehri yönetenlerin temel görevinin “Şehre sosyal ve ekonomik değer katmak” olduğunu anlatan Göksu, “İyi bir yönetici, bilgiyi, insanı, finansı, iletişimi, zamanı yönetir” dedi.

Şehri bütüncül anlayışa uygun olarak ele alıp fiziki kentsel yenileme (dönüşüm) ve sosyal ve kültürel kentsel yenilemenin mümkün olduğunu kaydeden Göksu, bunun için kent yöneticilerinin Kent Lideri vasfına haiz olması gerektiğini söyledi.

“Kent lideri, şehircilik alanında dünyada olup bitenleri takip ederek, kendi şehri ve kendi halkı için uygulanması gerekenleri uygular” diyen Göksu, “Liderin bir ayağı kendi şehrinin merkezinde dururken diğer ayağıyla bütün dünyayı dolaşır, deneyimleri ve bilgi birikimleri toplayıp kendi şehrine getirir. Şehrin dayattığı gündemin peşinden gitmek yerine, şehri her alanda yönetmeye çalışır” şeklinde konuştu ve Esenler’in Kent Liderliği projelerinden örneklerle konuşmasını tamamladı.