‘NE YARDAN, NE SAZDAN NE DE VATANDAN VAZGEÇTİM’
Kendisini, ‘Ne yarimden, ne sazımdan, ne de vatanımdan vazgeçtim. Nasıl Nursal’dan geldiysem o mazlum, sefil, tertemiz bir köylü çocuğu isem şimdi de aynıyım.”diyerek tanımlayan ozan, okuduğu türkülerle ve hoş sohbetiyle Küçükçekmecelilere unutulmaz bir akşam yaşattı.
“Çok nazik insanlarsınız. Beni buraya siz getirdiniz.”diyerek katılımcılara ve Aziz Yeniay’a teşekkür eden Ali Kızıltuğ, yaptığı esprileriyle de katılımcılara neşe dolu anlar yaşattı.
‘GÖZÜMÜZÜ AÇTIK TÜRKÜ DİNLEDİK’
Program sonunda Kızıltuğ’a çiçek vererek teşekkür eden Aziz Yeniay ise, “Gözümüzü açtık türkü dinledik. Dedem radyoda Aşık Veysel çaldığı zaman, radyonun sesini açtırırdı. Türkü bizim için farklı bir duygu, farklı bir özlem. Türkü gerçekten Anadolu’yu buram buram estiren, aşkları, sevgiyi ve muhabbeti çok güzel ifade eden özel hasretlerimizdir.”diye konuştu.
Ali Kızıltuğ kimdir?
1944 yılında Sivas ili Divriği ilçesi Mursal köyünde dünyaya geldi. 1958 yılında bağlama çalmaya başladı. Bağlamaya ilişkin temel bilgileri köyünde bulunan Abbas ustadan öğrendi. İlk yıllarda başka aşıkların eserlerini ve yöresel türküleri seslendirdi.
1969 yılında ilk plağı olan 'Asrı gurbet harab etmiş köyümü' çıktı. Bugüne kadar 103 plak ve 87 kaseti yayınlandı. 2160 eseri bulunmakta ve bunların 550 tanesi başka sanatçılar tarafından seslendirildi.
1969’dan bu yana sadece kendi eserlerini seslendiriyor. Eserlerini hazırlarken genellikle önce şiir olarak yazıp sonra onları besteliyor.