Aynı zamanda Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti’nde de bulunan Arıboğan, bütün içtenliği ile eğitim sisteminden üniversite sınavlarına kadar birçok konuda fikirlerini paylaştı.
Arıboğan: “Okullarda artık tek tip eğitimi dayatmak imkânsız.”
Okulları, belli bir ideolojinin yerleştirilmesi için kullanılan araç olarak tanımlayan Arıboğan, geçmişten günümüze devletlerin kendi ideolojilerini insanlara aktarmak için okulları kullandığını dile getirdi. Arıboğan, “Ülkeler eğitimi; kendi ideolojisini, kendi vatandaş tiplemesini üretirken, onları belli bir forma koyarak kullanıyor.” dedi. Bununla birlikte değişim çağıyla artık bilginin birçok kaynaktan aktarıldığını da ekleyen Arıboğan, “Çocuklar artık bilgiye ulaşırken zorlanmıyor, ulaşırken de kendi fikrini oluşturabiliyorlar. Bu yüzden artık okullarda tek tip bir eğitim dayatmak imkânsız. Bu yeni bir dünya.” dedi.
Arıboğan: “Sosyal medyaya karşı reaksiyonel bir tepkim vardı.”
Sosyal Medya ile olan bağını anlatan Prof. Dr. Arıboğan, ilk başlarda bu işi vakit kaybı olarak gördüğünü söyledi. “Oldukça reaksiyonel bir tepkim vardı. Sosyal medyaya girmem, kullanıcı adı almam gibi... Bir gün öğrencilerimden biri geldi ve bu tutumumdan dolayı beni çok sert bir şekilde eleştirdi. Eleştiri belki sertti ama benim çok hoşuma gitti. Ben de fikrimi değiştirdim.” diyen Arıboğan, şu anda Twitter’da aktif olduğunu ve yaklaşık 160 bin takipçisi olduğunu ifade etti.
Arıboğan: “Üniversite sınavını, eşitliğin sağlanması açısından önemli buluyorum.”
Üniversite sınavının ülkemizde hiç olmadığı kadar bir standart sağladığını vurgulayan Arıboğan, bu sayede gelir düzeyi yüksek - düşük fark etmeden her çocuğa üniversiteye girme şansının eşit olarak sunulduğunu belirtti. “Bizim ülkemizde adam kayırma, zenginleri kollama, elitlere özel imkânlar sunma gibi bir gelenek var. Eğer bu sınav olmasaydı; kim nerede, ne kadar referans bulup maddi kaynak gösterirse o kadar şansa sahip olurdu. O zaman da toplumun alt gelir kısmından olan çocukların şansı olmazdı.” diyen Arıboğan, sınav sisteminin eşitliği sağlaması açısından önemli olduğunu ama sınavın tek bir sınav olarak değil birden çok sınav hâlinde uygulanması gerektiğini düşündüğünü belirtti.
Arıboğan: “Üniversite sınavını yapmanın temel mantığı 3-5 tane iyi üniversiteye girecek çocukları belirlemek.”
Üniversite sınavının mantığını da eleştiren Arıboğan; sınavın, Türkiye’nin gözbebeği 3-5 iyi üniversiteye girecek öğrencilerin belirlenmesi için yapıldığına inandığını söyledi. “Sadece belli üniversitelerin akademik kalitelerini yüksek tutup diğerlerini herhangi bir üniversite hâline getirirseniz o zaman herkes o üniversitelere hücum eder. Şu anda üniversite sınavını yapmanın temel mantığı, 3-5 tane iyi üniversiteye girecek çocukları belirlemek. Ondan sonrası da kalanını diğer üniversitelere dağıtmak şeklinde gelişiyor.” diyen Arıboğan, bu 3-5 okulu gözbebeği ilan etmenin diğer okullardan mezun olacak gençleri ikinci sınıf olarak algılatacağının altını çizdi.
Son olarak TEDxIhlasCollegeED konferansı hakkındaki düşüncelerini de söyleyen Arıboğan, eğitim konusu hakkında bakış açısının belli olduğunu, bazı kalıpları yıkmak adına bir konuşma yapmayı planladığını belirtti.